Türk Kızılay İzmir İl Başkanı Kerem Baykalmış, Son Mühür TV’de yayınlanan Sıcak Bakış programında Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı. Kızılay, sağlık konusunda mağduriyeti olan bir hastaya kanı asla parayla satmaz diyen Baykalmış, kan stoku ile ilgili de bilgi verdi. Baykalmış; “Bir kan bağışı 3 hayat demek. Şu anda kan stoklarımız sürdürülebilir vaziyette ancak her daim ihtiyaçlar artabiliyor. Sağlığı yerinde olan vatandaşlarımız lütfen Kızılay’a kan bağışında bulunsun” dedi.

“Kızılay, ihtiyaç sahiplerinin yanında…”

“Kızılay, ihtiyaç sahiplerinin yanında…”

Kızılay ihtiyaç sahiplerinin yanında olmaya devam ediyor diyen Baykalmış; “Türk Kızılay, gerek yurt içinde gerek ise yurt dışında çalışmalarına devam ediyor. Büyük felaketlerle karşılaştık. Elazığ, İzmir depremi, büyük orman yangınları, 10 ili kapsayan Kahramanmaraş depremi, Karadeniz’deki sel felaketi, Ukrayna savaşı, Suriye savaşı dolayısıyla ülkemize gelen mülteciler, son dönemde de hepimizin büyük bir acı ile takip ettiği Filistin’deki insanlık katliamına da şahit oluyoruz. Her birinde Türk Kızılay’ının yaraların sarılma noktasında çok ciddi çalışmaları oldu.

Türk Kızılay’ının görevleri arasında barınmada vardı ancak 10 yıl önce barınma görevini bıraktık. Maraş depreminde de bu konu görsel ve yazılı basına konu oldu. Çadır satma ithamları ile karşılaştık. Kurumları güçlü kılmak devleti güçlü kılmaktır. Kişilerin yapmış olduğu hatalardan dolayı kurumları kınamak, cezalandırmak topluma zarar vermektir. Eksiklikler varsa hukuki çerçevede gidermek ile mükellefiz. Yanlış algıları doğru yönetmekle mükellefiz. En önemli hususta, ihtiyaç sahibi insanların yanında olmak. Maraş depreminin ardından Valiliğimiz ile birlikte harekete geçtik. Profesyonel afet ekibimiz haberin duyulduğu ilk andan itibaren yola çıktı. Aziz Milletimizin destekleri ile hazırlanan yardım tırlarını da deprem bölgelerine gönderdik. İzmir’den yaklaşık bin tır malzeme gönderildi. Valiliğimiz ve Büyükşehir Belediyemizle yaraları sarmaya çalıştık. Hala konteynerlerde yaşayan vatandaşlar var. Türk Kızılay’ı şuanda da alandan çekilmiş değil” diye konuştu. 

“Maaş almadan gönüllü çalışanlarız”

Baykalmış; “Ramazan ayında da 30 ilçemizde 2 bin kişilik yemek çıkardık. İnsanlarımızın yükünü hafifletmeye çalıştık. Bu iş gönüllük işi. Yöneticiler olarak biz maaş almadan gönüllü çalışıyoruz. Bizi bu kuruma bağlayan en önemli unsur aldığımız hayır, duadır. Koltuktan güç almadan koltuğa güç vermek için çabalıyoruz bizler de. Bize takdir edilen süre sonrasında da daha güzel insanlar daha güzel işlere imza atsın isterim. Bölgemizde yaşananlar malumunuz. Biz Filistin’e en çok yardım eden ülkelerin başındayız. Gerek gönüllülerimiz gerekse profesyonel ekiplerimiz bu zulmün yaralarını sarmak için uğraşıyor. Ukrayna’da bir savaş var. Orada da Kızılay çok etkin rol oynadı. Tek bir coğrafyaya ya da tek bir insana dokunmuyoruz. Ukrayna savaşında ilk sıcak çorbayı Türk Kızılay dağıttı” ifadelerini kullandı. 

“Kurban bağışlarının bereketini bir yıla yayıyoruz”

“Kurban bağışlarının bereketini bir yıla yayıyoruz”

Baykalmış; “Önümüzde bir de Kurban Bayramımız var. Kurban Bayramında insanlara alan el ile veren el arasında köprü kurarak İhtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Etin son tüketim tarihi konusunda dikkat edilmesi gereken bir gıdadır. Bu konuda Kızılay Kurban Modelini uyguluyoruz. Kurban bağışlarını Et ve Balık Kurumu’nun entegre tesislerinde işliyoruz. 800 gramlık konserveler halinde muhafaza ediyoruz. Böylelikle kurban bağışlarının bereketini bir yıla yayıyoruz” dedi. Baykalmış, etlerin korunabilmesi sayesinde Kızılay’ın daha uzun sürede daha fazla ihtiyaç sahibine et ulaştırdığını kaydederek, “Geçen yılın kurban bağışlarını hala dağıtıyoruz. Biz de Kızılay olarak bu bolluğu ihtiyaç sahiplerine yansıtarak ve toplumda hep olması gereken dayanışma duygusunu da yaşatarak çalışıyoruz” diye konuştu.

“Bir kişiden 1 lira para istemedik”

Kızılay’ın kan stoku ile ilgili de bilgi veren Baykalmış; “Bir dönem kanın parayla satıldığına dair iddialar olmuş, kafalarda soru işareti oluşmuştu. Bunu iddia edenlere kan ihtiyaçlarının giderilmesi noktasında telefonda Ege Bölge Kan Müdürümüz ile yazışmalarımı gösterebilirim. Bir kişiden 1 lira para istemedik. Kızılay sağlık konusunda mağduriyeti olan bir hastaya kanı asla parayla satmaz. SGK ve devletimizle işbirliği içerisinde olarak sorumluluklarımızı yerine getiriyoruz. Kan vermek sağlık açısından da çok önemli. 18 yaşını doldurmuş yetişkin bir hanımefendi yılda 3, yetişkin bir erkek de yılda 4 kere kan verebilir. Bir kan bağışı 3 hayat demek. Şu anda kan stoklarımız sürdürülebilir vaziyette ancak her daim ihtiyaçlar atabiliyor. Sağlığı yerinde olan vatandaşlarımız lütfen Kızılay’a kan bağışında bulunsun” dedi.

Kaynak: HABER MERKEZİ