SON MÜHÜR- GAMZE ESKİKÖY/ Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO)Meclis üyesi Kemalpaşa Tarım Geliştirme ve Destekleme Derneği (KEMTAR) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ahmet Özken, Türkiye’nin ihracat ve ithalat rakamlarındaki sorunlara dikkat çekti. Özken, Türkiye’nin hedeflediği 500 milyar dolarlık ihracat hedefinin 2024 yılına kadar ancak yarısına ulaşabildiğini belirterek, açık hesap yönteminin ihracatta büyük bir risk oluşturduğunu söyledi.
“Türkiye hak ettiği yerde değil”
Dr. Ahmet Özken, yaptığı açıklamada Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan ihracat ve ithalat verilerinde süreçlerde hatalar bulunduğunu ifade etti. "Son yıllarda Türkiye olarak yılda ortalama 250 milyar dolarlık bir ihracat gerçekleştirdik. Ancak yüzölçümü bizden çok daha küçük olan Hollanda 935, İtalya 675 Milyar dolar ihracat rakamı ile yılı kapatıyor" Güney Kore ve Meksika gibi ülkeler bile ihracatta bizim birkaç katımızı aşıyor. Güney Kore 650 milyar dolar Meksika bile 2.5 katımız fazla ile ihracat yaparak 650 milyar dolar ile kapattı. Türkiye hak ettiği yerde değil” dedi.
“İhracatçılar olarak bu sistemi değiştirmemiz gerekiyor”
Özken, 2023 yılında 500 milyar dolarlık ihracat hedefinin konulduğunu, ancak bu hedefin 2024 yılı itibarıyla ancak yarısına ulaşılabildiğini belirtti. Ayrıca, Türkiye’nin ihracatının büyük bir kısmının açık hesap yöntemiyle yapıldığını ve bunun ekonomiye ciddi riskler getirdiğini söyledi. “255 milyar dolarlık ihracatın 176 milyar doları açık hesap yöntemiyle gerçekleşti. Yani her yüz ihracatın 70'i bu şekilde yapıldı. Bu paraların gerçekten ülkeye ne kadar döndüğünü bilmiyoruz. Sanayiciler ve ihracatçılar olarak bu sistemi değiştirmemiz gerekiyor” diye konuştu.
İthalatta hesaplama sorunları
Özken, Türkiye’nin ithalat rakamlarında karşılaştığı sorunları anlattı. Özken, “Merkez Bankası tarafından hesaplanan ödemelerdeki dengesizlikler ithalat ve ihracat rakamlarını etkiliyor. Her ayın sonunda TÜİK verilerine dayanarak Türkiye’nin gerçekleştirdiği ithalat ve ihracat rakamları açıklanıyor. Ancak bu açıklamalar, kanuna göre dikkate alınan yöntemler sebebiyle yanlış sonuçlar ortaya koyuyor. Özellikle İhracatta kullanılan FOB tutarları yalnızca uygulanıyor. Örneğin, Konya’dan İzmir Limanı’na gelen bir konteynerin nakliye bedeli 30 bin TL oluyor. Bu ücret ihracata dahil edilse bile, ihracatçı bu masrafı karşılamasına rağmen gerçek anlamda ihracat yapmıyor” ifadelerine yer verdi.
“Sanayicilere yük bindiriyor”
Özken, ithalat verilerindeki hataları ise şu örnekle açıkladı: “Yurt dışından 15 bin dolarlık "Rondela" sipariş ettiğinizi düşünün. Bu, gerçek ithalat tutarıdır ve yurt dışına gönderilen para miktarıdır. Ancak devlet, bu rakamı gözetim uygulamasına tabi tutarak ithalat değerini 66 bin dolar olarak belirliyor. Devlet, ‘Ben yerli üreticiyi haksız rekabete karşı koruyorum’ diyerek ithalat bedelini artırıyor ve buna göre gümrük vergisi talep ediyor. Bu durumda, sanayici olarak biz gerçek maliyetimiz 15 bin dolar olan bir ürün için 66 bin dolar üzerinden vergi ödemek zorunda kalıyoruz. Bu yöntem, Türkiye’nin ithalat rakamlarını yapay şekilde artırıyor ve sanayicilere gereksiz ekonomik yük getiriyor.” Özken, bu sistemin sanayiciler üzerinde büyük bir baskı oluşturduğunu ve dış ticaretin daha şeffaf ve adil bir şekilde yönetilmesi gerektiğini belirtti.