ALPER TEMİZ - İzmir’in Urla ilçesinde rant değeri yüksek yerler arasında bulunan ve adeta cenneti andıran Yağcılar Köyü sahili Altınköy Sitesi çevresi 363, 627 ve 628 numaralı parsellerde yapılan plan değişikliği çalışmaları 2019 yılında askıya alınmıştı. Sahile yakınlığı ve yüksek rant potansiyeli nedeniyle dikkat çeken bu bölgede, 300 bin metrekarelik alana yayılmış üç ayrı arazi imara açılmış, ancak bu girişime karşı hukuki süreç kazanılmıştı. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından "sarı leke" olarak adlandırılan ve konut imar hakkı tanınan bölgenin detaylı planları da, böylece hayata geçirilemedi. 


İdare Mahkemesi'nin iptal kararının, Danıştay tarafından da onaylanarak projenin sonlanmasıdan ve lüks villaların inşa edilmesi öngörülen "Urla Prestij Projesi"nin bu kararla birlikte durdurulmasından sonra, bölgede bulunan geniş zeytinliklerin yeniden tarım arazisi olarak kullanılmasına da İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından karar verilmişti. Ancak edinilen bilgilere göre rantçılar, aynı alanda yeniden faaliyete başladı.

Urla-5Aradan 5 yıl geçti, aynı rant hırsı yeniden alevlendi!
Aradan geçen yıllara rağmen rant hırsı yok olmadı. Mahkeme tarafından alanın sit, yeşil alan ve tarım alanı şeklinde karara bağlanmasına rağmen, bölgedeki zeytin ağaçları kesilip yazlık konut yapımı için yeni girişimlerin başladığı öğrenildi. Yeni faaliyete karşı ise İzmir İli, Urla İlçesi, Yağcılar Köyü, Ömer Ali Boğazı mevkiinde ve tapunun 363, 627 ve 628 sayılı parsellerini kapsayan alanda İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi'nin 12.09.2012 tarih ve 05/843 sayılı kararıyla kabul edilen ve 08.10.2012 tarihinde Başkanlık makamınca onanan 1/25000 ölçekli İzmir Çevre Düzeni Planı'nın; söz konusu taşınmazların orman, 1. derece tarım ve doğal sit alını içerisinde kaldığı, bu taşınmazların dava konusu çevre düzeni planında 'yazlık konut' olarak belirlenmesinin planlama esaslarına, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına aykırı olduğu dile getirilerek faaliyetlerin durdurulması istendi.

Geçmişte süreç nasıl işlemişti?
363, 627 ve 628 numaralı parselleri kapsayan imar düzenlemesi, İzmir 4. İdare Mahkemesi'nden dönmüş ancak Danıştay 6. Dairesi'nde karar kesinleşmişti. Bu gelişmenin ardından da İzmir Büyükşehir Belediyesi, dava konusu taşınmazların bulunduğu alanı kapsayan planı iptal ederek buraya “Tarım Alanı” vasfı getirmişti. Yeni plan önerisi ise İmar-Bayındırlık Komisyonu tarafından oy birliği ile kabul edilmişti. Ancak, daha sonra aynı dönemde, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, "İptal" söz konusu olan mahkeme kararının henüz kendilerine ulaşmadığını açıklamış ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin "tarım alanı" olarak yeniden düzenlediği bu bölgedeki işlemleri geçersiz sayarak, SİT alanlarındaki yetkinin kendilerine ait olduğunu vurgulamıştı.

Muhabir: Alper Temiz