Antik kentte birçok çalışma gerçekleştirdiklerini anlatan Prof. Dr. Aydınoğlu, bunlardan en önemlilerinden birinin de rahip kralların ikamet ve idare merkezi olan Hellenistik Kulede yapılan restorasyon olduğunu belirtti. Kulenin yapılan restorasyonla antik kentteki en görkemli yapı haline geldiğini aktaran Aydınoğlu, "Binlerce yıldır ayakta duran bu kule, yıkılmak üzereydi. Son dönemdeki çalışmalarla arkeolojik kazılarını gerçekleştirdik ve kule restore edildi. Kulenin 1000 yıl daha ayakta kalacağını düşünüyoruz, büyük bir çalışma oldu" dedi.

Prof. Dr. Aydınoğlu, kuledeki restorasyon öncesi yaptıkları kazılarda, tarım aletleri, avizeler, heykeller, takılar ve teraziler gibi çok sayıda eser bulduklarını da söyledi. Kuledeki kazı ve restorasyon çalışmalarının çok önemli veriler sağladığına değinen Aydınoğlu, “Kulede hem içte hem dışta görülen bütün taşlar yerinde onarıldı. Kimyasal ve mekanik yöntemlerle kule sağlam hale getirildi. Taşların hepsi sağlamlaştırıldı. Ardından da içeriye çelik iskelet kuruldu. Bu iskelet kuleyi boydan boya kaplıyor. Katları da oluşturuldu. Dışardan da çelik kuşaklar yapıldı. Bu kuşaklar içerideki demir iskeletle birbirine bağlandı. Hem taşlara müdahaleyle hem sağlamlaştırmayla artık bu yapı gelecek nesillere aktarılmaya hazır hale geldi" ifadelerini kullandı.

Kulenin, Uzuncaburç Antik Kentindeki diğer yapılarla bütünlük sağlayacağını aktaran Aydınoğlu, "Burası Mersin'in, Türkiye ve dünya çapında daha tanınır hale gelmesini ve kültürel anlamda öne çıkmasını sağlayacak durumda. Bir yandan modern sivil mimarlık örneklerini korumaya bir yandan da antik yapıları ayağa kaldırıp gelecek nesillere aktarmaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Aydınoğlu, antik kentte yakın zamanda yapılacak çevre düzenlemesi ile bölgenin ziyaretçiler için çekim merkezi haline geleceğini kaydetti ve bu çalışmalarla Mersin Üniversitesinin kente çok önemli değerler sağladığını belirtti.

Kaynak: İHA