İzmir Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Selim Özkan, Son Mühür TV’de yayınlanan Sıcak Bakış programında Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı. Veteriner fakültelerinin sayısındaki artışa dikkat çeken Özkan, artan fakülte sayısının, nitelikli eğitim verilmesini olumsuz etkilediğini ve mezunların istihdam olanaklarının giderek daraldığını vurguladı.
"Veteriner hekimler ötenazi yapmayacak”
Tartışmalarla meclisten geçen Sokak Hayvanları Yasası ile ilgili konuşan Özkan, veteriner hekimlerin temel amacının tüm canlıları yaşatmak ve korumak olduğunu belirtti. Veterinerlerin hiçbirinin ötenazi yapmak istemediğini ve Türkiye genelinde bu konuda ortak bir karar alındığını vurgulayan Özkan; "Veteriner hekimler olarak yaşatmak ve korumak taraftarıyız. Biz hekimiz, bütün amacımız bu. Veteriner hekimlerin hiçbiri ötenazi yapmak istemiyor. Yapmayacaklar da, bu şekilde Türkiye genelinde karar alındı. Bunlar yıllardır evcilleştirdiğimiz, bizi koruyan, kollayan, arkadaş olan, dost olan canlılar. Onlarla beraber daha iyi nasıl yaşayabiliriz? Sokak hayvanı yoktur, sokağa atılan hayvan vardır" diye konuştu. Sokağa hayvan bırakılmasını önleyici tedbirlerin alınması gerektiğini ifade eden Özkan; "Hayvanların sokağa atılmasını engelleyici önlemler ve çözümler üretmemiz lazım. Sokağa atılmasını engelleyemezsek, bunun sonucunda sayıyı da engelleyemezsiniz. Öncelikle sokağa atılmaları engelleyeceğiz. Sonrasında sokakta var olanları kısırlaştırmayla üremesini durduracağız, artı bunları sahipleneceğiz" dedi. Özkan, bu çalışmaların tek bir tarafın değil, tüm toplumsal kesimlerin ortak çabasıyla gerçekleştirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Özellikle hayvanseverlerin, sokak hayvanlarının sahiplenilmesi konusunda önemli bir rol oynamaları gerektiğini vurguladı. Ayrıca belediyelerin, veteriner hekimlerin ve kamu kurumlarının bu süreçte el ele vererek çözüm üretmesinin kaçınılmaz olduğunu belirtti.
"Hayvanların suçu yok, asıl suç bizde"
Hiçbir canlının zarar görmesini istemeyiz diyen Özkan, sokak hayvanlarının saldırmasının temel nedeninin insanların hayvanların doğal yaşam alanlarına müdahale etmesi olduğunu vurguladı. Özkan; "Hayvanlar kolay kolay ısırmaz, bunun sebebi onların yaşam alanlarını işgal etmeniz. Onların doğal alanlarına müdahil olduğunuz zaman taşla sopayla fiziki müdahale yaptığınızda saldırırlar. Ancak bir yandan birçok insan da öldürülüyor. Kadınları öldüren, tecavüz eden, taciz edenleri neden öldürmüyorsunuz?” diye sordu. İzmir’de Büyükşehir Belediyesi ile birlikte hayata geçirilen kısırlaştırma projesinden de bahseden Özkan, veteriner hekimler olarak sokak hayvanları sorununa çözüm odaklı yaklaştıklarını belirtti. Büyükşehir Belediyesi ile ortaklaşa gerçekleştirilen projede gönüllü veteriner kliniklerinin de katkıda bulunduğunu ifade eden Özkan; "Büyükşehirle birlikte tüm Türkiye’ye örnek olan sokak hayvanları toplama ve kısırlaştırma projesinde 10 ayda 5 bin tane sokak hayvanı kısırlaştırıldı" dedi. Özkan, proje kapsamında kısırlaştırılan hayvanların büyük bölümünün yasaklı ırklar olarak bilinen ve saldırgan tabir edilen hayvanlar olduğuna belirtti.
Sokak Hayvanları İçin "Kentli Pati" Projesi
Özkan, sokak hayvanlarıyla ilgili olarak belediyelere ve yerel yönetimlere önemli bir çağrıda bulundu. Özkan, "Kentli Pati" adı verilen bir projeyle, sokak hayvanlarının sahiplendirilmesi ve bakımlarının üstlenilmesi gerektiğini belirtti. Bu proje kapsamında belediyelerin, iş yerleri ve vatandaşlarla işbirliği yaparak hayvanlara kalıcı çözümler sunabileceğini ifade eden Özkan; "Biz belediyelere çağrıda bulunuyoruz: Gelin, 'Kentli Pati' projesini uygulayın. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı ve Ege Belediyeler Birliği ile birlikte yürüttüğümüz bir çalışma var. Bunu ilçe belediyeleri de dahil tüm Ege belediyeleriyle ortak bir şekilde yürütebiliriz" dedi. Özkan, bu projenin nasıl uygulanacağını açıkladı. Projeye göre, sokak hayvanlarını sahiplenmek isteyenlerin, bağlı bulundukları ilçe müdürlüklerine giderek hayvanlara çip taktırması gerektiğini belirtti. Daha sonra, sahiplenilen hayvan için bir "Kentli Pati" kartı alınacağını ve bu kartın, hayvanın bakım sorumluluğunu üstlenmek anlamına geldiğini ifade etti
“Meslektaşlarımla gurur duyuyorum”
Özkan, veteriner hekimlerin topluma katkı sağlamak için fedakârca davrandığını ve bunun veterinerlik hizmetleri için önemli bir adım olduğunu vurguladı. Açıklamasında, meslektaşlarına yönelttikleri anket sonuçlarına dikkat çeken Özkan; “Meslektaşlarımıza sorduk, ‘Ülkemizin ve yurttaşlarımızın içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıları göz önünde tutarak, veterinerlik hizmetlerindeki ücret tarifesine zam yapalım mı?’ Oy çokluğuyla, meslektaşlarım, hayır zam yapmayalım, dedi. Biz de sağduyulu meslektaşlarımızın bu görüşleri doğrultusunda zam yapmadık. Yılsonuna kadar, 1 Ocak 2024’te belirlediğimiz ücret tarifesini uygulamaya devam ediyoruz. Yüksek ücretlerin sorumlusu kesinlikle veteriner hekimler değil. Ankette de görüldüğü gibi benim arkadaşlarım, fiyatların yükselmesini istemiyor. Sonuçta veteriner hekimin de ciddi giderleri var. Elektrik, su gideri var, personel çalıştırıyor, kirası var ve evini geçindirmek zorunda" dedi
“İzmir, Türkiye’ye örnek oldu”
Birçok veteriner hekimin, her hafta bir sahipsiz hayvanı ücretsiz kısırlaştırma sözü verdiğini belirten Özkan, bu yaklaşımın hem belediyelerin hem de hayvanseverlerin işbirliği ile genişletilebileceğini söyledi. Özkan; "Veteriner hekimi arkadaşlarımız, her hafta bir sahipsiz hayvanı ücretsiz kısırlaştıracağım, dedi. Eminim bu sayı çok çok artacaktır. Bu güzel yaklaşımı, belediyelerimize ilettik ve onlardan işbirliği için haber bekliyoruz. Bizler göreve hazırız" dedi. Özkan, sokak hayvanlarının kısırlaştırılması sürecinin HAYBİS (Hayvan Bilgi Sistemi) üzerinden yürütüleceğini açıkladı. Vatandaşların sahipsiz hayvanları belediyeye kaydettirebileceğini ve ardından veteriner hekimlerin gönüllü olarak kısırlaştırma işlemi gerçekleştireceğini belirtti. İzmir Büyükşehir Belediyesi ile yürütülen kısırlaştırma protokolünden de bahseden Özkan, İzmir’in bu alanda Türkiye’ye örnek olduğunu söyledi. Özkan, 10 ayda 5 bin sokak hayvanını kısırlaştırmayı hedeflediklerini ve bu süreçte önemli adımlar atıldığını belirtti.
Veteriner Fakültelerine Tepki!
Özkan, veteriner fakültelerinin sayısının hızla artmasının sektörde ciddi sorunlar yarattığını belirterek, yeni fakültelerin açılmasına karşı olduklarını vurguladı. Veterinerlik eğitiminin niteliğinin düştüğünü, mezun sayısının hızla arttığını ancak mezunların istihdam alanlarının sınırlı olduğunu ifade etti. Özkan; "Biz şunu üç yıldır söylüyoruz. Türkiye'de veteriner fakültelerinin sayısı hızla artıyor. Artık açmayın yeter. Hayvan hastanesi yok, poliklinik yok, eğitimcisi, hocası yok. Bunlar artık iyice zayıfladığı için bunları açmayın" dedi. Özkan, veteriner fakültelerinden her yıl artan sayıda mezun verildiğini ancak mezunların istihdam edileceği alanların kısıtlı olduğunu vurguladı. Devletin veteriner mezunlarını işe almadığını, belediyelerde ve özel sektörde de sınırlı istihdam imkânı olduğunu ifade eden Özkan; "Artık şu an öğrenci sayısı üç bine yaklaştı. Bu çocukları devlet almıyor. Belediyeler de sınırlı, özel sektörde sınırlı. Ne yapacak, klinik açacak, orada hizmet verecek ve birçoğu artık sıkıntı yaşamaya başladı. Onlar da problem yaşıyor, ayakta kalmak zorlanıyorlar" dedi. Türkiye’de hâlihazırda 33 veteriner fakültesi bulunduğunu ve bunların 29’unun aktif olarak faaliyet gösterdiğini belirten Özkan, bu sayıların sektördeki ihtiyaçtan fazla olduğunu dile getirdi.