Yağışların sevindirici olsa da, Türkiye’nin büyük bir kısmının, önümüzdeki 10 gün boyunca kurak bir döneme gireceğini vurgulayan Türkeş, Sibirya yüksek basıncının etkisiyle yağışların azalacağını söyledi.
Prof. Dr. Türkeş, "Yağışlara sevindik fakat Türkiye önümüzdeki 10 gün, ilk birkaç gün Batı Anadolu, Batı ve Orta Karadeniz kıyıları dışında Sibirya yüksek basıncının etkisinde kalacak. Kuvvetli yüksek basınç koşulları nedeniyle de ilk birkaç gün Türkiye'nin yaklaşık batı yarısında beklenen yağışlar dışında, genel olarak yeniden kurak bir döneme gireceğiz" dedi.
Küresel iklim değişikliği etkileriyle kuraklık devam ediyor
İklim değişikliğinin Türkiye’deki hava koşullarını ve su kaynaklarını olumsuz etkilediğini dile getiren Prof. Dr. Türkeş, özellikle son yıllarda yağışların zamanında ve düzenli gelmediğini belirtti. Türkeş, "Küresel iklim değişikliği, hava sıcaklıkları ve yüzey suyu sıcaklıklarındaki dengenin değişmesine neden oldu.
Türkiye'nin birçok bölgesinde ve İzmir’de yağışlar geç başladı. Ekim ve kasım dönemindeki yağışlarla İzmir’de kuraklığın etkisi azaldı ama uzun süreli kuraklığın etkisi devam ediyor. Bunu özellikle barajların, göletlerin, akarsuların, derelerin su seviyelerinin düşük olmasından, toprak neminin azalmasından, bitki örtüsü ve tarımsal ürünlerin durumundan anlıyoruz" ifadelerini kullandı.
Sıcaklıklar normallerinin üzerinde olacak
Prof. Dr. Türkeş, Türkiye’nin kısa bir sürede, yeni yılın hemen öncesinde başlayarak yağışlı hava sistemlerinden yüksek basınç koşullarına geçtiğini de dile getirdi. Bu durumun Türkiye’nin büyük bir kısmında kuraklığa yol açacağını belirten Türkeş, "Yağışlara sevindik fakat Türkiye önümüzdeki 10 gün, ilk birkaç gün Batı Anadolu, Batı ve Orta Karadeniz kıyıları dışında Sibirya yüksek basıncının etkisinde kalacak. Kuvvetli yüksek basınç koşulları nedeniyle de ilk birkaç gün Türkiye'nin yaklaşık batı yarısında beklenen yağışlar dışında, genel olarak yeniden kurak bir döneme gireceğiz. Hava sıcaklıklarının en az 10 gün Kuzeydoğu Anadolu dışında, Türkiye'nin hemen hemen tamamında normallerine göre daha sıcak olması bekleniyor" dedi.
Deniz suyu sıcaklıkları normallerinin üzerinde
İklim değişikliğinin yalnızca kara yüzeyini değil, denizleri de etkilediğini belirten Prof. Dr. Türkeş, deniz yüzey sıcaklıklarının Türkiye kıyılarında ortalama seviyelerinin üzerinde olduğunu söyledi. Sonbaharda deniz yüzey sıcaklıklarının normallerinden daha yüksek olduğunu belirten Türkeş, bu durumun Ocak ayında da devam edeceğini ifade etti.
Türkeş, "Sonbahar, Türkiye'nin büyük bir bölümünde normallerden daha sıcak ve kurak geçti. Hava sıcaklıklarındaki artış deniz yüzey suyu sıcaklıklarına da yansıdı. Karadeniz ve Marmara kıyılarında deniz yüzey sıcaklıklarının sonbahar ortalaması 20-23 santigrat derece, Ege kıyılarında 22-24 santigrat derece, Akdeniz'de ise 24-27 santigrat dereceydi. Ancak bu sonbaharda deniz yüzey sıcaklıkları, Akdeniz havzasında ve Türkiye kıyılarında normallerinden 1-2 santigrat derece daha sıcaktı.
Orta ve Doğu Karadeniz'de ise normallerinden 2-3 santigrat derece daha sıcak gerçekleşti. Türkiye kıyılarında deniz yüzey sıcaklıklarındaki normallerinden daha sıcak olma durumu Ocak ayında da sürecek gibi gözüküyor. Çünkü deniz yüzey sıcaklıkları hava soğuduğunda birden düşmüyor. Ocak ayında da Türkiye kıyılarında normallerinden 1-3 santigrat derece daha yüksek deniz yüzey sıcaklıkları ile karşı karşıya kalacağımızı söyleyebilirim" dedi.
Deniz ekosistemlerinde olumsuz etkiler
Türkiye'nin denizlerindeki anormal sıcaklıkların, ekosistem üzerinde olumsuz etkiler yarattığını belirten Prof. Dr. Türkeş, istilacı yabancı türlerin artışına ve denizlerdeki ekosistem sorunlarına dikkat çekti. Türkeş, bu tür sıcaklık artışlarının müsilaj gibi çevresel sorunları da tetiklediğine vurgu yaptı.
"Deniz yüzey sıcaklıklarının normalden daha sıcak olması ve bu durumun uzun sürmesi, denizlerdeki ekosistemleri ve biyoçeşitliliği olumsuz etkiliyor. Türkiye'nin denizlerinin normalden daha sıcak olması, istilacı yabancı türlerin Akdeniz, Ege, Marmara’daki artışını açıklamış oluyor.
Geçmişte yaşadığımız yoğun müsilajın nedenlerinden biri kirlilikti; ancak o dönemde de deniz suyunun normallerinden çok sıcak olduğu bir döneme karşılık geldiğini gördük. Kirlilik ve deniz suyunun normallerinden daha sıcak olması, denizde ekosistem sorunlarına yol açabiliyor" dedi.