Yarın 15 Mayıs. 1919’un 15 Mayıs’ında İzmir’in yaşadığı tarihi kahpeliği, katliamı ve vicdansızlıkla ihanetleri bilmek gerek. Tarih sadece kahramanlıkların övüldüğü süreç değildir, yaşanan ne varsa, yaşadığı tarihin de koşulları gözetilerek geleceğe ders olmasıdır. 

Ama 15 Mayıs İzmir için öyle büyük bir muamma haline getirildi ki! 1922’de kovulan düşmanlar, 1922 sonrası vazgeçmedi kara emellerinden. Ama buna rağmen ne yazık ki 15 Mayıs’ı sadece bir gazetecinin kahramanlığıyla sınırlandırdık. Üstelik yayımlanan Hukuku Beşer Gazetesi hala arşivlerde olduğu halde, varlığını tartışma cüreti gösterenlere de yeterli karşı çıkmadık. Son dönemde kıymetli Yaşar Aksoy’un kitaplarındaki özgün anılar da olmasa, belki gelecek nesil 15 Mayıs 1919’u unutacak. Yıllarca “komşu kızar” diye neredeyse 15 Mayıs da 9 Eylül de etkisi azaltılan günler oldu. Üstelik de Başkan Cemil Tugay çok dikkat etsin ki kadrosunda “her yıl her yıl 9 Eylül mü olur” diyecek kadar kimlik bunalımında kibirli sözde yöneticiler var. Bu tipler yüzünden belki de Rahmetullah Efendi evinin yakılmasına ciddi tepki olamadı! 

15 Mayıs ve beraberindeki işgal günleri tam bilinmiyor, tartışılmıyor, araştırılmıyor. Araştıranlar ne yazık ki yok sayılıyor, engelleniyor. Yarın tam 9.00’da hepinizi youtube sonmmühür tv’ye bekliyorum. 

Yayınıma kızacak olanlar lütfen dondurmalarını tedarik etsinler zira umurumda değil.

Ne mutlu Türküm diyene yaşasın Atatürk mefkuresi.

Kaynak: Haber Merkezi