Yenidoğan Çetesi'nin elebaşı Fırat Sarı ve İlker Gönen'in de aralarında bulunduğu 47 sanığın yargılandığı davanın duruşması devam ediyor. Dün ertelenen duruşma, bugün saat 10.45'te başlatıldı. Ancak Bakırköy Adliyesi 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nin salon kapasitesinin yetersiz olması nedeniyle duruşma, konferans salonunda gerçekleştiriliyor. Duruşmaya, organize suç örgütü elebaşı olduğu iddia edilen doktor Fırat Sarı'nın da aralarında bulunduğu 26 tutuklu sanık, bazı tutuksuz sanıklar, müştekiler ve avukatlar katıldı. Duruşma, sanık avukatlarının beyanlarıyla devam ediyor. Önceki gün yapılan duruşmada sanık avukatlarının, duruşma savcısının değiştirilmesi talebi ise Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından reddedilmişti.
Avukat zorla dışarı çıkarıldı
NTV'nin haberine göre, sanık avukatlarının tutukluluğa ilişkin taleplerinin görüşüleceği duruşma, gergin bir ortamda başladı. Örgütün lideri olduğu belirtilen Fırat Sarı'nın avukatı, mahkeme heyetiyle tartışmaya girdi. Sarı'nın avukatı, müvekkilinin ifadesinin usulsüz alındığını öne sürdü. Mahkeme başkanının bu açıklamalara tepki göstermesi üzerine, avukat salondan çıkarılmak istendi. Karara direnen avukat, polis müdahalesiyle zorla dışarı çıkarıldı.
Neler yaşandı?
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı'nın liderliğindeki suç örgütünün yönetimini, sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in üstlendiği ifade ediliyor. İddianamede, suç örgütünün ana hedefinin, devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini devre dışı bırakıp doluluk sağlamaları, hastaların tedavi süreçlerini manipüle ederek, Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan (SGK) maksimum ödeme almak olduğu belirtiliyor. Sanıkların, hasta bebeklerin durumunu olduğundan daha ağır göstererek, gereksiz yere uzun süre hastanede kalmalarını sağladıkları ve bu yöntemle SGK'den yüksek ücretler tahsil ettikleri vurgulanıyor. Ayrıca, bebek hastaların uygun tedavi alacak hastanelere yönlendirilmek yerine, şüphelilerin seçtiği, örgüt için daha karlı hastanelere yatırıldıkları ifade ediliyor. Bu süreçte elde edilen karın, sağlık çalışanı olan örgüt üyeleri arasında paylaşıldığı iddia ediliyor. İddianamede, bebeklerin tedavi edilmesinden çok, maddi çıkar elde etmenin ön planda olduğu kaydediliyor.