Türkiye, son günlerde Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yayınladığı ‘Taklit veya Tağşiş Yapılan Gıdalar’ listesini konuşuyor. Etten salçaya, pul biberden zeytinyağına kadar gıdalara hile karıştıran firmalar bakanlık tarafından tek tek ifşa edildi. Yaklaşık 2,5 yıllık bir duraklamanın ardından açıklanan bu liste, birçok gıda ürününde yaşanan sahteciliği gözler önüne serdi.


Tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım, son dönemde gıdalarda yapılan sahtekarlıklara dikkat çekerek, en fazla sahtekarlığın zeytinyağında yapıldığını ifade etti.Yıldırım denetimlerin yeterli olmadığına vurgulayarak, alınması gereken önlemleri anlattı


"En fazla sahtekarlık zeytinyağında"


En çok hangi ürünlerde sahtekarlık yapıldığından bahseden Yıldırım, "Son paylaşılan liste üzerinden bakarsak, en fazla sahtekarlık yapılan üsürnlerin başında zeytinyağı var. 250 marka ya da şirket bulunuyor. Et ve et ürünlerinde 150, süt ve süt ürünlerinde 80, baharatta 38, bal da da 36 üründe var. Geçmişte de durum böyleydi. 2012 yılından beri teşhir olayı var. En kolay tağşiş yapılan ürünlerden biri zeytinyağı mesela


Bakan değiştikçe tağşişi açıklama yöntemi de çok değişti. Bir dönem ara verilip hiçbir açıklama yapılmadı. Şimdi uzun süre sonra, 2022'den bu yana tekrar açıklandı. Tarım ve Orman Bakanlığı bu bilgileri biriktirip açıklıyor. Bekleyince, örneğin siz bir yerde yemek yiyorsunuz, bakanlık uzun süre sonra "Sizin yediğiniz yemekte domuz eti vardı" diyor. Dolayısıyla işi kaynağında çözmek lazım. Tedarik, restoran şartları ugun mu bunlara bakıp denetlemek lazım." 


"Baharatlardaki kanser riski"


Sağlık açısından riskleri değerlendiren Yıldırım, baharattaki tehlikeye dikkat çekerek şöyle konuştu: 


"Bakanlık sağlığı tehlikeye atan ürünleri ayrı açıkladı. Mesela baharatlarda kullanılan, sumakta 'sudan boyası' diye bir boya var. Bu Uluslararası Kanser Araştırma Merkezi tarafından kanserojen olarak belirtiliyor. Ciddi bir sorun ve kullanımı yasak. Domuz etinden çok daha tehlikeli. Halk sağlığını da tehdit ediyor."


"Sahtekarlık cezasının caydırıcılığı yok"


Gıdadaki sahtekarlığın nasıl önlenebileceğine dair konuşan Yıldırım'ın çözüm önerileri şöyle:


"Bakanlık yaptığı denetimlerin sayısıyla övünüyor. 1.5 milyon denetim yapılmış. Bu denetimeleri doğru zamanda, doğru yerde, doğru üründe yapmazsanız, 50 milyon denetim yapsanız da fark etmez. Riski olan ürünleri tüketicinin önüne koyduktan sonra değil, öncesinde denetlenmesi lazım. Gıda işletmesi kurulurken belli kriterlerin olması lazım. Her önüne gelen restoran açmamalı. Sahtekarlıklar böyle önlenir


Bir diğeri de tüketici işin içinde hiç yok. Almanya'da mesela tüketici bilinciyle de çözüm bulunuyor. Ayrıca cezalar caydırıcı değil. Ceza verilse de üretim devam edebiliyor. Hapis cezası var, iş yeri kapatma var ancak bunlar uygulanmıyor. Eski Bakan Faruk Çelik döneminde bir firma 17 kez teşhir edilmiş, ancak 18. kez üretime geçmişler. Yani cezaların caydırıcılığı yok.
 

Muhabir: ALPEREN ÖZDEMİR