Zafer Işık'ın 2009 yılında geçirdiği trafik kazası sonrası tüm hayatı değişti. Işık'ın boynundan aşağısı felç kaldı. Bu durum 16 yıldır yatağa bağlı bir yaşam sürmesine sebep oldu. Kızılören ilçesinde yaşayan 39 yaşındaki Işık, güvenlik görevlisi olarak Antalya'ya giderken geçirdiği kazanın ardından hayata tutunmak için büyük bir mücadele verdi. Annesi Hatice Altınışık’ın bakımına mahkum kalan Işık, kazanın kendisine çok şey öğrettiğini söylüyor.
6 metrekarelik oda
Zafer Işık, yaşamını büyük ölçüde dört duvarla çevrili bir odada geçirmek zorunda kalıyor. Dışarıya çıkmak gibi bir lüksü olmadığından, vakit geçirmek için bilgisayar ve televizyon en büyük eğlencesi haline gelmiş. "Daha çok özel aparatlarla bilgisayar kullanabiliyorum.
Bilgisayar başında ya da film dizi izleyerek o şekilde vakit geçirebiliyorum çünkü evde balkona bile çıkma şansım yok." dedi. Hayattaki tek eğlencesinin bilgisayar ve televizyon izlemek olduğunu başka çaresinin olmadığını ifade etti.
"Çok maliyetli"
Işık, evinde dışarıya çıkabilmek için merdivenlere bir asansör sistemi kurmayı düşünmüş, ancak maliyet nedeniyle bunu gerçekleştirememiş. Aslında dışarı çıkabilmek adına merdiven için bir asansör sistemi düşünülmüş ancak onlara fazla maliyetli olabileceği söylenmiş.
O yüzden maalesef yapamadık. En azından onu yapabilmiş olsak tekerlekli sandalye ile evden dışarıya çıkabilme şansım olurdu. Avluya ya da balkona çıkabilme şansım olurdu ama maalesef bu tür yani engellilere yönelik bu tür sistemler hep çok pahalı oluyor" açıklamasında bulunuyor.
"Benim hayatla bağlantım yok."
Zafer Işık, yaşadığı zorluklar karşısında insanların şükürsüzlükten vazgeçip sahip olduklarının kıymetini bilmeleri gerektiğini vurguluyor. "Bakıldığın zaman benim dışarıdaki hayatla çok bir bağlantım yok. Akvaryumdaki balık misali sadece hastaneden hastaneye giderken bir bağ kuruyorum dışarıdaki hayatla. İnsanlar birçok şeyin kıymetini bilmiyor, her şeyden şikayetçi oluyor.
Ben ambulans ya da araçla hastaneye gitmek için dışarıya çıktığımda 5-10 saniye için dışarıdaki o temiz havayı alabilmeyi bile kar sayıyorum. Dışarıdaki düzende çok değişti insanlar her şeyden şikayetçi ve şükürsüzlük var.
Aslında bakarsanız bu duruma düşüne kadar ben de farkında değildim bazı şeylerin elimdeki şeylerin farkında değildim ama şimdi insan daha iyi anlıyor" dedi.
