Son Mühür / Gamze Eskiköy - 17 Nisan “Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü” kapsamında İzmir’de sağlık çalışanları tarafından İzmir İl Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklaması düzenlendi. “Şiddetsiz bir ülke, şiddetsiz bir sağlık ortamı istiyoruz” yazılı pankart açan sağlık emekçileri, “Sağlıkta şiddete hayır”, “Sağlıkta şiddet sona ersin” sloganları attı.

Basın açıklamasını okuyan İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Seha Yüksel, 2012 yılında Gaziantep’te hasta yakını tarafından bıçaklanarak öldürülen Dr. Ersin Arslan’ın ölüm yıldönümünde tüm yurtta sağlıkta şiddete dikkat çekildiğini belirtti. Dr. Yüksel, her yıl 17 Nisan’ın Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafından “Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü” olarak ilan edildiğini hatırlattı.

İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Seha Yüksel, “2023 yılında Türk Tabipleri Birliği’nin üyeleri arasında yapmış olduğu anket çalışmasına katılan 10 hekimden yaklaşık 9’u çalışma hayatı boyunca hasta veya yakını tarafından en az bir defa şiddet gördüğünü; şiddet görenlerin yaklaşık üçte ikisi yetkili mercilere bildirimde bulunmadığını ve Beyaz Kod kullanmadığını belirtti. Türk Tabipleri Birliği’nin talebine rağmen edinemediği, bu nedenle açtığı dava sonucunda elde edilen Sağlık Bakanlığı Beyaz Kod verilerine göre; Ocak 2016’dan Temmuz 2023’e kadar 25 bin 315 adet fiziksel şiddet bildirimi yapılmıştır. Ancak bu tarihten sonraki veriler yine elde edilemediği için halen mahkeme kararı beklenmektedir” dedi.

“Sağlıkta şiddetde samimiyetsiz tutum var”İzmir İl Sağlık Müdürlüğü

Yüksel, “Özü itibariyle kişisel ve toplumsal iyiliği hedef alan, bu amaç üzerine kurulu bir mesleğin mensupları olan hekimlerin ve sağlık çalışanlarının gittikçe artan dozda ve bazen de ölümcül olan şiddete maruz kalması anlaşılmazdır, kabul edilemezdir. Sağlıkta yaşadığımız bu şiddet sarmalının evlerden, sokaklardan ve hepsinden önemlisi bunu önlemek ve gerekli tedbirleri almakla yükümlü en yetkili organların söylemlerinden bağımsız olduğu düşünülemez. Şiddetin dil ve söylemde başladığını, burada engellenemeyen şiddetin fiziki ve devamında ölümcül bir niteliğe bürünebildiğini herkes biliyor. ‘Şiddete sıfır tolerans’ anlayışının propaganda içeren bir söylemden çıkıp gerçek bir politikaya dönüşebilmesi sürekli, kararlı ve samimi bir anlayışı zorunlu kılar. Ülkemizde ‘sağlıkta şiddetle’ ilgili samimiyetsiz tutumun en çarpıcı örneği olarak; ‘Memnuniyetsizliğiniz varsa gidin sağlık personelinin gırtlağına yapışın’ diyen bir milletvekilinin hâlâ Meclis’te durabiliyor olmasında görüyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.

Doğruyol: Şiddeti önlemek isteseydiniz yasal düzenlemeler yapardınız

Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol ise açıklamasında sağlık çalışanlarının memnun edilmeden hasta memnuniyetinin sağlanamayacağını vurgulayarak, “Hasta memnun olsun, vatandaş memnun olsun… Bizim vatandaşlarımız, bizim annemiz babamız, yakınımız ya da bizim milletimiz. Ama siz sağlık çalışanlarını memnun etmeden vatandaşı memnun etme lüksünüz yok. Bunu defaatle söylüyoruz. 20 yıl önce 1 Ekim’in karşısına gelen bir çalışanımız ceketini iliklerken, bugün hakaretlerle giriliyor. Bu şekilde rahatsız ediyor. Sağlıkta şiddeti önlemek isteseydiniz bugüne kadar yasal düzenlemeleri yapardınız. Nasıl ki bir hakime, savcıya ya da polise görev başında şiddet uygulanamazsa, görev başındaki bir hekim, hemşire, teknisyene de uygulanamaz. Bunlar da devlet memurlarımız. Sizin böyle bir derdiniz yok. Sizin tercihiniz göstermelik, günü kurtarma politikaları” ifadelerini kullandı.

“X-ray cihazları görsellikten ibaret”

Doğruyol, hastanelere konulan X-ray cihazlarının da yalnızca görsellikten ibaret olduğunu belirterek şöyle konuştu:

“Oradaki güvenlik görevlisi arkadaşların, X-ray cihazından geçen vatandaşı irdeleme yetkisi yok, sorgulama yetkisi yok. Bu zaten görsellikten ibaret olan şeyler. Sağlıkta şiddeti önlemek istiyorsanız önce samimi olacaksınız. Samimi. Ersin Arslan ve diğer ekip arkadaşlarımızı sendikamız adına rahmet ve minnetle anıyoruz”

Muhabir: GAMZE ESKİKÖY