2024 yılı Türkiye açısından 3. sayfa olaylarının derin yankılar uyandırdığı bir yıl oldu. Bunu yanı sıra yaşanan çeşitli terör ve doğa olayları da bu yıl gerçekleşti. Toplumu derinden etkileyen bu olaylar ana akım ve sosyal medyada geniş bir yer buldu. Bazı olayların failleri ve baş nedenleri belirlenirken Narin cinayeti 2024 yılı biterken hala aydınlatılamamış durumda. Çocuk cinayetlerinin yanı sıra, TUSAŞ’a yapılan hain terör saldırısı ve Erzincan, İliç’te yaşanan toprak kayması gibi doğa faciaları da 2024 yılında öne çıktı.
Mersin otobüs kazası (16 Ocak)
16 Ocak 2024’te Mersin-Antalya D 400 karayolu Aydıncık ilçesi çıkışında Dikmenler Mardin Seyahat firmasına ait ve Hüseyin T. tarafından yönetilen yolcu otobüsü, Antalya’dan Mersin yönüne seyir halindeyken Aydıncık ilçesi Sarıyer Tünelleri çıkışında bariyerlere çarparak devrildi. Kazada 9 kişi hayatını kaybederken, 30 kişi yaralandı. Kaza anı kara yolundaki MOBESE kameraları tarafından kaydedildi. Görüntülerde, viraja hızla giren otobüsün bariyere çarparak şarampole devrildiği görüldü.
İliç maden kazası (13 Şubat)
13 Şubat 2024’te Erzincan’ın İliç ilçesi Çöpler köyü mevkiinde, Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından işletilen altın madenindeki İliç işleminden sonra depolanan toprak yığınının heyelana dönüşmesi, büyük bir çevre felaketine yol açmış; siyanür ve sülfürik asitle işlem görmüş toprak altında kalan 9 işçi hayatını kaybetmişti. Yaklaşık 10 milyon m³ büyüklüğündeki kütlenin, 200 metrelik bir yamaçtan 10 metre/saniye hızla hareket ederek Sabırlı Deresi yönünde 800 metre boyunca kaydığı belirtilmişti. İlk değerlendirmelere göre, İliç yığınının yayılım alanının 300 dönüm olduğu tahmin edilmişti.
Gayrettepe gece kulübü yangını (2 Nisan)
Beşiktaş’ın Gayrettepe semtinde, Gönenoğlu Caddesi üzerindeki işlek bir bölgede bulunan kulüpte, 12 Nisan saat 12.47’de yangın başlamış ve kısa sürede binanın üçüncü katına kadar ulaşmıştı. İstanbul Valiliği, yangının öğleden sonra kontrol altına alınıp söndürüldüğünü açıklamıştı. Olayda 29 kişi hayatını kaybederken, yedisi ağır olmak üzere en az sekiz kişi yaralanmıştı. Yangın sırasında bölgeye yaklaşık 20 itfaiye aracı ve ambulans sevk edilmiş, binanın çevresi güvenlik önlemleri kapsamında kapatılmıştı. Mahalleye giden elektrik ve doğalgaz da önlem amacıyla kesilmişti. Yangının ardından, kulüp yöneticileri ve tadilattan sorumlu bir kişinin de aralarında bulunduğu 6 kişi gözaltına alınmıştı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, yangının söndürülmesinin ardından soruşturma başlatıldığını duyururken, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, işletmenin inşaat için gerekli izinleri almadığını belirtmişti.
Antalya tereferik kazası (12 Nisan)
12 Nisan 2024’te Antalya’nın Konyaaltı ilçesinde bulunan Sarısu-Tünektepe teleferik hattında bir direğin devrilmesi sonucu, seyir halindeki bir kabine çarptı. Kabinin parçalanmasıyla 1 kişi hayatını kaybederken, 7 kişi yaralandı. Kaza sonrası teleferik hattı tamamen durdurulmuş ve kabinlerde mahsur kalan 174 kişi, yaklaşık 1 gün süren kurtarma çalışmalarının ardından tahliye edilmişti. Kaza sonrası hazırlanan raporda, teleferik direklerindeki cıvata ve makaraların düzenli bakımlarının yapılmadığı tespit edilmişti. Olayla ilgili 14 kişi gözaltına alınmış, Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz’ün de aralarında bulunduğu 5 kişi tutuklanmıştı.
Yenidoğan çetesi olayı (21 Mayıs)
stanbul'un Avrupa yakası ve Tekirdağ'da faaliyet gösteren Yenidoğan Çetesi, 112 Acil Çağrı Merkezi'ndeki suç ortaklarının yardımıyla yeni doğan bebek hastalarını örgüt üyelerinin çalıştığı özel hastanelere yönlendirmiş ve bu hastanelerdeki yetersiz, hatalı tedavi yöntemleri sonucu bilinçli olarak ölümlerine neden olmuştu. Pek çok bebeğin ise kalıcı hastalıklara maruz kaldığı tespit edilmişti. 21 Mayıs’ta başlatılan soruşturma kapsamında, çetenin liderinin daha önce PKK üyeliğinden 5 yıl hapis yatmış olan Dr. Fırat Sarı, yöneticisinin ise Dr. İlker Gönen olduğu ortaya çıkmıştı. Dr. Fırat Sarı'nın sahibi olduğu Medisense Sağlık Hizmetleri aracılığıyla İstanbul’daki 9 özel hastanenin yenidoğan yoğun bakım üniteleriyle anlaşma yaparak bu üniteleri kara para aklama için kullandığı belirlenmişti. Çete, 112 Acil Çağrı Merkezi'ndeki bağlantıları sayesinde sağlıklı bebekleri dahi özel hastanelere sevk ederek SGK’dan haksız kazanç elde etmiş ve yoğun bakıma alınan bebeklerin ölüm nedenlerini sahte epikriz raporlarıyla gizlemişti. Ayrıca, yoğun bakım ünitelerinde kullanılan ilaçların stokta bittiği gösterilerek yasa dışı satışlar yapıldığı anlaşılmıştı. Başsavcılığın hazırladığı iddianamede, çetenin işlettiği yoğun bakım ünitelerine sahip 10 özel hastane kapatılmış ve hastalar devlet hastanelerine sevk edilmişti. 47 şüpheliden 22’si tutuklu olarak yargılanmaktadır.
Diyarbakır - Mardin yangını (20 Haziran)
Diyarbakır-Mardin Yangını, 20 Haziran 2024’te Diyarbakır’ın Çınar ilçesine bağlı Köksalan Kırsal Mahallesi’nde gece saat 22.09’da başlamıştır. Rüzgarın etkisiyle Mardin’in Mazıdağı ilçesine sıçrayan yangında 15 kişi yaşamını yitirirken, 72 kişi yaralanmıştı. Köylülerin, Savcılık, Elektrik Mühendisleri Odası ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Kurulu’nun raporlarına göre yangının, bir elektrik hattından kaynaklandığı belirtilmiştir.
İzmir elektrik faciası (12 Temmuz)
İzmir'in Konak ilçesi Alsancak semtinde 12 Temmuz'da meydana gelen olayda, sağanak yağmurda yolun karşısına geçmeye çalışırken su birikintisine basıp akıma kapılan 23 yaşındaki Özge Ceren Deniz ile onu kurtarmaya çalışan 44 yaşındaki İnanç Öktemay hayatını kaybetti. Bu olayla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında başlangıçta haklarında gözaltı kararı verilen 48 şüpheli yakalanmış, bunlardan 13'ü tutuklanmış ve 6'sının dosyası ayrılmıştır. Hazırlanan iddianamede, 42 şüphelinin "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçlamasıyla 22,5 yıl kadar hapis cezası talep edilmektedir.
Narin Güran cinayeti (8 Eylül)
21 Ağustos 2024’te Diyarbakır'ın Bağlar ilçesi Tavşantepe Mahallesi'nde yaşayan 8 yaşındaki Narin Güran, saat 13:00 civarında Kur'an kursuna gideceğini söyleyerek evden ayrıldı. Aynı zamanda amcasının kızlarıyla oynamaya da gideceğini belirtti. Üzerinde siyah şort ve tişört bulunan Narin, kurstan döndükten sonra en son Tavşantepe İlköğretim Okulu'nun güvenlik kamerasına saat 15:15’te yansıdı. Görüntülerde, dört arkadaşıyla yürüdüğü ve ardından ayrılarak tepe yolunu kullanarak evine doğru gittiği görüldü. Bu saatten sonra Narin’den bir daha haber alınamadı. Narin Güran’ın cansız bedeni, kaybolmasından 19 gün sonra, 8 Eylül sabahı saat 08:45’te köye üç kilometre mesafedeki Eğertutmaz Deresi’nde bir çuval içinde bulundu. Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu, çuvalın taşlar ve ağaç dallarıyla gizlendiğini açıkladı. Yapılan incelemelerde, Narin’in sol bacağının diz altından koptuğu ve çuvalda bir kaval kemiğinin bulunduğu belirlendi. Cinayetin failleri henüz tespit edilememiştir. Anne, baba, ağabeyleri ve amcalarının da aralarında bulunduğu toplam 24 kişi gözaltına alınmış olup, soruşturma Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmektedir. Gözaltına alınanlar arasında 2 Eylül’de amca Salim Güran, 12 Eylül’de anne Yüksel Güran ve ağabey Enes Güran hakkında tutuklama talebinde bulunulmuş, 3 kişi için adli kontrol, baba Arif Güran’ın da dâhil olduğu 10 kişi için ise serbest bırakılma kararı çıkartılmıştır. Köyün imamı ise 11 Eylül’de serbest bırakılmıştır.
Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner cinayetleri (4 Ekim)
4 Ekim 2024 tarihinde Semih Çelik, ailesine Ayşenur Halil'in evde olduğunu bildirerek eve gelmemelerini istedi. Eyüpsultan'da yaşayan Semih Çelik, önce iddialara göre kız arkadaşı olan Ayşenur Halil'i evine çağırdı ve onu vahşice öldürdü. Ardından, cinayet işlendiğini belirterek oradan uzaklaştı. Daha sonra, Fatih'te İkbal Uzuner ile buluşan Semih, onu surlara çıkardı ve burada öldürdü. Uzuner'in cesedini parçalara ayırdı ve surlardan aşağı attı. Edirnekapı surlarında gerçekleştirdiği cinayetin ardından Semih Çelik, surlara kendini asarak intihar etti.
Sıla bebek olayı (7 Ekim)
Tekirdağ'ın Malkara ilçesinde yaşayan anne B.Y, 8 Eylül'de kızı Sıla Y.'yi "uyanmadığını" belirterek Malkara Devlet Hastanesi'ne götürdü. Muayene sonucunda, bebeğe beyin kanaması teşhisi konuldu ve cinsel istismar şüphesiyle Tekirdağ Dr. İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi’ne sevk edildi. Durumun bildirilmesi üzerine polis soruşturma başlattı. Beyninden ameliyat edilen ve entübe halde yoğun bakıma alınan bebeğin durumu ağırlaştı. Soruşturma kapsamında anne B.Y. (25), birlikte yaşadığı S.Ö. (57), komşuları K.A. (32) ve onun 13 yaşındaki oğlu K.A. ile 14 yaşındaki G.K. gözaltına alındı ve mahkemece tutuklandı. Sıla bebeğin 5 yaşındaki kardeşi A.Y. devlet korumasına alındı. Tekirdağ Baro Başkanı Egemen Gürcün, bebeğe yönelik cinsel istismarın adli tıp raporuyla tespit edildiğini açıkladı. Şiddet ve cinsel istismara maruz kalan 2 yaşındaki Sıla bebek, 7 Ekim 2024’te tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.
TUSAŞ terör saldırısı (23 Ekim)
23 Ekim 2024 tarihinde Ankara'nın Kahramankazan ilçesindeki TUSAŞ Merkez Yerleşkesine düzenlenen saldırıda 5 kişi hayatını kaybetti. Saldırıyı PKK üstlenirken, bağlı Halk Savunma Merkezi (HPG), TUSAŞ’ın "ürettiği silahlar" nedeniyle hedef alındığını açıkladı. Bu saldırı, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim’deki meclis grup toplantısında PKK lideri Abdullah Öcalan’a örgütü feshetme çağrısı yapmasının ardından gerçekleşti. Hayatını kaybedenler arasında kalite kontrol görevlisi Cengiz Coşkun, kurum çalışanı Hasan Hüseyin Canbaz, makine mühendisi Zahide Güçlü, güvenlik görevlisi Atakan Şahin Erdoğan ve taksi şoförü Murat Arslan bulunuyor. TUSAŞ, HÜRKUŞ ve HÜRJET uçakları, GÖKTÜRK uyduları ve ANKA markalı İnsansız Hava Aracı (İHA) projeleriyle biliniyor.
Balıkesir'deki fabrikada patlama (24 Aralık)
24 Aralık 2024 tarihinde Balıkesir'de patlayıcı üretimi yapılan bir fabrikada patlama meydana geldi. 11 kişinin hayatını kaybettiğini ve 7 kişinin yaralandığını açıklandı. Yaralılardan 7'sinin hayati tehlikesinin bulunmadığını belirtildi. Balıkesir Valisi tarafından yapılan açıklamada, sabotaj olasılığının olmadığı vurgulandı. Patlayıcı üretilen fabrikada meydana gelen patlama ve çökme nedeniyle büyük bir facianın yaşandığı bildirildi.