Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Grand Kartal Otel'de, 21 Ocak'ta meydana gelen ve 36'sı çocuk 78 kişinin ölümüne yol açan yangının soruşturması devam ediyor. Dün akşam, Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener ve İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun'un da dahil olduğu 4 kişiyle birlikte toplamda 19 kişinin tutuklandığı soruşturma kapsamında, eksiklikler ve denetimsizlikle ilgili sorumluluk tartışmaları sürüyor.

İfadesi alınanlar ne dedi?

Yangın faciasının ardından tutuklanan otel sahibi Halit Ergül, Bolu 2. Sulh Ceza Hâkimliği ve savcılıktaki ifadelerinde sorumluluğu otel personeli ve danışmanlık şirketine yükledi. Ergül, açıklamalarında özellikle aşçıbaşı, mutfak personeli, otelin elektrikçisi ve güvenlik görevlilerini suçladı. Aşçıbaşının mutfaktaki elektrikli aletlerden sorumlu olduğunu, yangın ikaz butonlarının ise otelin elektrikçisi tarafından kontrol edildiğini belirtti. Güvenlik görevlilerinin ise 24 saat boyunca otelde devriye gezdiklerini ve yangın durumunda alarmları çalıştırma görevlerinin bulunduğunu ifade etti. Ayrıca oteldeki yangın önlemleri konusunda Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yetkilendirilen FQC Global Danışmanlık A.Ş. ile yıllık sözleşmelerle düzenli denetimlerin yapıldığını belirtti.

''Turizm Bakanlığı tarafından denetim yapıldı''

Denetimler sırasında, oteldeki yangın merdivenlerinin mevzuata uygun olmadığına dair bir uyarı almadığını ve 2007 yılında inşa edilen otelin o dönemdeki mevzuata uygun yapıldığını savundu: 

“En son denetim 15 Aralık’ta Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılmıştır. Yangınla ilgili herhangi bir eksiklik tespit edilmedi. Yangına karşı alarm sistemi vardı. Ancak büyük ihtimalle yangının başlangıcında bu sistem hasar aldığı için çalışmadı. Ancak duman dedektörleri devreye girdi. Otelde 2 yılda bir, sezon açılışından önce yangın tatbikatı yapılır. Tatbikatlara bütün personel katılır. Otelde yangın hâlinde her odada kişilerin kaçacağı yeri gösteren kaçış planları vardır. Bu kaçış planları doğrultusunda ışıklı yol gösteren tabelalarımız da mevcuttur.”

''Yangın dedektörü çalışmıyordu, yangın tüpü ise yoktu''

Otelin elektrikçisi Hüseyin Özer, yalnızca kendisine verilen görevleri yerine getirdiğini ve yangın alarm ile koruma sistemlerinin dışarıdan bir taşeron firma tarafından yönetildiğini belirterek suçlamaları reddetti. Özer, bu sistemlerle ilgili herhangi bir teknik bilgiye sahip olmadığını, ayrıntıların ise otel yönetimi veya teknik müdür tarafından bilindiğini ifade etti. Diğer yandan, yangından kurtulan otelin aşçısı Mustafa Serbest, yangın önlemlerinin yetersiz olduğunu ve gerekli güvenlik tedbirlerinin alınmadığını anlattı:

"Otelde yangın dedektörü vardı ama çalışmıyordu. Yangın tüpü görmedim sayılır. Bir bildiğim kadarıyla aşçıbaşının ofisinin önünde vardı. Başka hiç görmedim. Sulama sistemi yoktu otelde. Yangın merdiveni vardı ama aslında orayı personel kullanıyordu. Uyarı levhaları vardı ama ışıklandırması yetersizdi. Yangın merdivenlerinin kapısı tahtaydı. Kapıların büyük ihtimalle bir tanesi yanınca duman içeri girdi."

Kaynak: Haber Merkezi