Aydın’ın tarihi ve kültürel zenginlikleri arasında önemli bir yer tutan Latmos bölgesinde, yeni bir arkeolojik alan tescil edildi. Latmos’un koruma altına alınması gerektiğini vurgulayan EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, yetkililere bölgenin bütüncül bir şekilde korunması için çağrıda bulundu.
Latmos, geçmişte birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve açık hava müzesi niteliği taşıyan önemli bir bölge olarak dikkat çekiyor. Özellikle doğal güzellikleri ve tarihi yapıları ile yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken Latmos’ta, tarih öncesi dönemlere ait önemli kaya resimleri de bulunuyor. Bu bağlamda, 2009 yılından bu yana Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü tarafından yürütülen tespit ve tescil çalışmaları sonucunda yeni bir arkeolojik alan koruma altına alındı. Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre, "Sütlü Bölgesi Prehistorik Kaya Resmi, Bizans Sınır İşareti ve Arkeolojik Yerleşimi" adı verilen bu yeni alan, yaklaşık 8 bin yıl öncesine kadar uzanan bir tarihe ev sahipliği yapıyor.
Tescil edilen alanda yapılan araştırmalarda, Prehistorik Dönem’e ait bir kadın figürü, Bizans Dönemi sınır işareti, sanduka mezar yapısı, şapel kalıntısı, temel duvarları ve seramik parçaları gibi buluntulara rastlandı. Bu buluntular, bölgenin “1. Derece Arkeolojik Sit” statüsüne alınmasını sağladı.
Latmos’un korunması için yetkilileri harekete geçmeye davet eden Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü “Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nün uzmanlarınca 2009 yılından bu yana Latmos (Beşparmak) Dağları’nda devam eden tespit ve tescil çalışmaları sonucunda, geçtiğimiz günlerde Eğridere kayası ve kilisesindeki geometrik motifler ve bunların alt kısımlarında yer alan figüratif ve konulu tasvirlerin yer aldığı alanın tescilinden sonra, yeni bir alan daha Resmi Gazete’de yayınlanarak koruma altına alındı. Bu alanlarda taş, toprak, kum gibi alınamaz, kireç, taş, tuğla, mermer, kum, maden gibi ocaklar açılamaz, toprak, cüruf, çöp, sanayi atığı ve benzeri malzemeler dökülemez. Tespit edilerek tescilleri yapılan kültürel miraslarımızı koruyacak sit çalışmaları çok önemlidir. Ancak tesciller bulundukları alanı noktasal olarak korumaktadır. Latmos’un kayalık ve engebeli arazi şartlarında araştırmaları onlarca yıl sürecek daha henüz keşfedilmeyen birçok kaya resmi ve kültür varlığının olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle Latmos’un bütüncül olarak korunması gerekmektedir. Benzersiz özellikleri, güzellikleri ve doğal ve kültürel kaynak değerleri bakımından Türkiye’nin en zengin alanlarından biri olan bu kutsal dağın bütüncül olarak korunması için yetkili kurumlara, kuruluşlara ve sivil toplum örgütlerine önemli görev düşüyor. Latmos Dağları korunduğu takdirde gelecekte dünyanın önemli ekoturizm destinasyonlarından biri haline gelecek, başta yerelde yaşayan insanlara ve ülkemizin tanıtımına önemli katkısı olacaktır” dedi