Son Mühür / Arif Enes Durak - İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından, İYİ Parti Kurucularından ve eski İzmir Milletvekili Aytun Çıray, İstanbul’un iktidarın eline geçmemesi gerektiğini belirterek dikkat çeken bir öneri sundu.
Deneyimli siyasetçi Aytun Çıray, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in gözaltına alınması ve devamında belediyeye kayyum atanmasını hatırlatarak, benzer bir sürecin İBB için de kaçınılmaz olduğunu söyledi.
“Bu iş, İstanbul’u ele geçirmekle sonuçlansın isteniyor”
Çıray, kayyum atanmasının önüne geçmek için İmamoğlu’nun istifa etmesi ve belediye meclisinin yeni bir başkan seçmesi gerektiğini belirterek, “Profesör Doktor Ahmet Özer Bey'in alınmasından başlayan sürece baktığımda İBB’ye kayyum atanacağını görüyorum. Yani bu iş, aynı zamanda İstanbul Belediyesi'nin yönetimini de ele geçirmekle sonuçlansın isteniyor. Beni yanlış anlamayacaklarını biliyorum. Çünkü Sayın Ekrem İmamoğlu'nun bir belediye başkanlığını kazandığı dönemde bizim siyaset mühendisliğimizle kurulan Millet İttifakı büyük etki yarattı ve o şekilde ilk seçim 15 bin oyla kazanıldı. Biz her zaman Ekrem Bey’in yanında olduk, durduk. Hele böyle günlerde yüzde yüz yanındayız” dedi.
"Kayyumu önlemenin tek yolu bu"
İstanbul gibi büyük ve stratejik bir ilin iktidarın eline geçmemesi için İmamoğlu’nun derhal bir karar vermesi gerektiğini belirten Çıray, “Aman kimse lafını çarpıtmasın, yanlış anlamasın. Bu kayyum meselesini önlemenin, yani Cumhuriyet Halk Partili dışında birinin oraya atanmasının önüne geçmenin bir tane yolu var. Derhal ve hızla belediye meclisi toplanmalı, Ekrem Bey uygun görürse istifasını vermeli ve belediye meclisi içerisinden bir kişi belediye başkanı olarak atanmalı” diye konuştu.
“İstanbul iktidarın eline geçmemeli!”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kayyum atamasıyla iktidarın kontrolüne geçmesine karşı olduklarını vurgulayan Çıray, açıklamalarını şu sözlerle noktaladı:
“Aksi halde Adalet ve Kalkınma Partisi yönetimi bir kayyum atayarak, büyük emeklerle kazanılmış, demokratik mücadelelerle kazanmış İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönetimini ele geçirmiş olacak. Bunu istemeyiz. Yani demokrasi açısından da istemeyiz. Demokratik hakkımız olarak da istemeyiz. Hem de bundan sonra yapılacak siyasetler konusunda da bu kadar güçlü ve büyük bir ilin iktidarın eline geçmesini istemeyiz.”