Barış Manço, 1960'lı yıllarda Belçika'nın Liege kentine yerleşmiş ve burada belirli aralıklarla yaşamını sürdürmüştü. 1991 model Honda Prelude aracı, oğulları Doğukan ve Batıkan Manço tarafından üç yıl önce bölgeyi vuran selde hasar görmüş halde bir depoda bulundu. Bu keşfin ardından oğulları, aracın Moda'daki Barış Manço Müzesi'ne getirilmesi için gerekli yasal işlemleri başlattı. Uzun süren bu sürecin ardından, aracın Türkiye'ye nakledilmesine karar verildi.
30 Yıllık Bekleyiş Son Buldu
Araç, yurt dışına çıkarılabilmesi için 30 yaşını doldurması gerektiğinden, 25 yıldır trafiğe çıkmadan Türkiye'ye getirilmek üzere bekliyordu. Sponsor lojistik firması tarafından konteynerle deniz yoluyla Türkiye'ye doğru yola çıkarılan araç, sonunda hayranlarına kavuştu. Barışseverlerin hatıralarında kırmızı rengiyle yer eden aracın yüklenmesinin hemen öncesinde süreçte emeği geçenler, duygularını paylaştı.
Batıkan Manço: "Araç, Çalışır Hale Getirilecek Ama Trafiğe Çıkmayacak"
Batıkan Manço, Belçika ve Türk makamlarının iş birliğinde yürütülen 6-7 aylık sürecin sonuna gelinmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Ben buradan gönderiyorum, ağabeyim (Doğukan Manço) orada karşılayacak" dedi. Manço, "Aracın varmasından sonra bir süreç daha var. Mekanik kısmında ağabeyim devreye giriyor. Rötuşları olacak. Aracın sağlığı için çalışır hale gelecek ama trafiğe çıkmayacak. Barış Manço Müzesi'nde sergilenecek." diye konuştu.
Barış Manço'nun Anıları Yeniden Canlanıyor
Batıkan Manço, "Araç, olması gereken yere gidiyor. Tüm Barışseverler için yerine getirmek istediğimiz bir görevdi. Barış Manço'nun yaşamına dair ipuçları o müzede sergileniyor. Dolayısıyla aracın yeri, Barış Manço Müzesi." değerlendirmesini yaptı. Ayrıca, "Bu araç bana Belçika'daki yaşamımızı ifade ediyor. Ağabeyim ve ben burada doğduk. Okula burada başladık. Bizim buradaki aracımızdı." sözleriyle duygularını paylaştı.
Unutulmaz Yolculuklar ve Anılar
Manço, aracın ailesinin Türkiye tatillerinde kendilerine eşlik ettiğini belirterek, "Bir defasında dönüş yolunda, babam ve ağabeyim İzmir'den yola çıkarak aracı İtalya'ya getirmişlerdi. Onların yolcuğunu hep kıskanmışımdır. Biz İtalya'da buluştuk. Orada tatil yaptık. Yolun gerisini Belçika'ya karadan gittik. Bu araçtaki en uzun yolculuğum o. Muazzam bir tatildi. En güzel anılarımın arasındadır. Uzun bir yolda bir baba ve iki oğlu yolculuktaydık." dedi.
Brüksel Başkonsolosu Umut Deniz: "Barış Manço Türkiye ve Belçika'yı Birleştirmeye Devam Ediyor"
Aracın uğurlanması sırasında Brüksel Başkonsolosu Umut Deniz, "Bugün bizim için çok büyük bir gün. Rahmetli Barış Manço'nun yıllar önce Belçika'da kullandığı arabasını Türkiye'ye gönderecek bir girişimin başlangıcındayız. Barış Manço bizim için Türkiye-Belçika arasında kurduğu köprülerle yıllar önce gönüllerde yer etmiş bir insan. Hepimiz onun şarkılarıyla büyüdük ama sanatçı kimliğinin bu iki ülke arasında güzel işlere imza atarak daha da pekiştirdiğini düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
"Gurur Verici Bir Durum"
Sponsor firma Barsan Global Lojistik Benelüx Direktörü Mehmet Can Günaydın, böyle bir projenin parçası olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek, "Liege'de eski bir depoda sel nedeniyle kötü bir haldeydi. Oradan aracı Batıkan ve Doğukan beylerin yönlendirmesiyle teslim aldık. Temizlik işlerinden sonra depomuzda muhafaza etmeye çalıştık. Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı'nın desteğiyle evrak işlemleri tamamlandı. Bizim için gurur verici bir durum." dedi.
Proje Yönetimi ve Duygusal Süreç
Barış Manço'nun ağabeyinin eşi Ebru Alkan Manço, aynı firmada proje yönetmesi vesilesiyle aracın transfer sürecine öncülük ettiğini belirterek, "Arabanın Türkiye'ye gitmesi en büyük hayallerimizdendi." dedi. Transfer işlemlerinin fikrinin ortaya çıkması üzerine kısa sürede halledildiğini anlatan Alkan Manço, sürecin kendilerini çok duygulandırdığını kaydetti.