ALPER TEMİZ - Eyleme, Birleşik Kamu-İş Genel Mali Sekreteri Hasan Kütük, Birleşik Kamu-İş İzmir İl Başkanı Ahmet Kollar ve İzmir şubelerine bağlı şube başkanları katılım sağladı. Eylemin amacı, "Kadın ve çocuk cinayetlerine yönelik toplumsal tepkiyi harekete geçirmek ve bu konuda daha güçlü politikalar talep" olarak açıklandı.
Eylemin açılış konuşmasını yapan Birleşik Kamu-İş Genel Mali Sekreteri Hasan Kütük, kadın ve çocuk cinayetlerinin toplumsal vicdanda derin yaralar açtığını belirtti. Kütük, "Her gün daha fazla kadın ve çocuk cinayetleriyle karşılaşıyoruz. Bu durum, toplumumuzun hem bireysel hem de toplumsal olarak bu sorunu çözme iradesini göstermesini gerektiriyor. Bugün burada toplanmamızın sebebi, mağdurların sesi olmak ve bu konuda acil çözümler talep etmektir" dedi.
Eylemde söz alan Birleşik Kamu-İş İzmir İl Başkanı Ahmet Kollar, kadın cinayetlerinin sadece birer bireysel vaka değil, cinsiyetçi ve patriyarkal düzenin bir sonucu olduğuna dikkat çekti. Kollar konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Kadına yönelik şiddet, sadece bireylerin değil, tüm toplumun sorunudur. Bugün ülkemizde kadınlar her geçen gün daha da güvensiz hissediyor. Kadın cinayetlerinin büyük bir bölümü, kadının ya eşi, sevgilisi ya da eski partneri tarafından işleniyor. Bu durum, toplumsal cinsiyet rollerinin ve erkek egemen zihniyetin ne kadar derin bir sorun olduğunu açıkça gösteriyor.”
"Kadına yönelik şiddet toplumsal bir krizdir"
Kollar, kadına yönelik şiddetin bireysel bir sorun olmaktan çok toplumsal ve siyasal bir kriz haline geldiğini vurguladı. Türkiye'de hala toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın cinayetlerinin önlenmesi konusunda ciddi bir ilerleme sağlanamadığını ifade eden Kollar, "2023 ve 2024 yılları arasında en az 225 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Ancak bu sayının gerçekte çok daha yüksek olduğundan endişeliyiz" dedi.
Ayrıca, İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasının ve 6284 sayılı yasanın yetersiz uygulanmasının şiddetin önlenmesine yönelik çabaları daha da zayıflattığını belirten Kollar, "Şiddetle mücadelede en etkili yasal düzenlemelerden biri olan İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması, kadınların güvenlik ve koruma mekanizmalarını daha da zayıflatmıştır. Faillerin iyi hal indirimleriyle serbest kalması, adaletin sosyal medya kampanyalarıyla sağlanmaya çalışıldığı bu sistem, köklü bir reformun gerekliliğini bir kez daha gözler önüne seriyor" ifadelerini kullandı.
Ekonomik eşitsizlik ve kadın cinayetleri arasındaki bağlantı
Kollar, kadın cinayetlerinin ekonomik eşitsizlik ve toplumsal cinsiyet rollerinin yarattığı baskılarla doğrudan bağlantılı olduğunu belirtti. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, 2023 yılında kadınların iş gücüne katılım oranının hala yüzde 34 seviyesinde kalmasının, kadınların ekonomik bağımsızlığa erişiminin önündeki en büyük engel olduğunu söyledi. Kollar, “Kadınların iş gücüne daha az katılması, onların ekonomik bağımsızlıktan yoksun kalmasına neden oluyor ve bu da şiddetle yüzleşmelerine zemin hazırlıyor” dedi.
Eylemde kadınların ekonomik, sosyal ve politik hayatta geri planda tutulmasının şiddetin normalleşmesine neden olduğu mesajı verildi. Katılımcılar, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için daha kapsamlı politikalar talep ederken, şiddetin sadece yasalarla değil, toplumsal bilinçle de önlenmesi gerektiğini belirtti.
"Kadınlar burada, adalet nerede?"
Kadın cinayetlerinin toplumun her kesimini ilgilendiren yapısal bir sorun olduğunu ifade eden Kollar, çözümün sadece yasal düzenlemelerden değil, toplumsal ve kültürel değişimlerden geçtiğini vurguladı. Eğitim sisteminde kadın haklarına ve kadına yönelik şiddete karşı farkındalık artırılmasının gerekliliğine dikkat çekerek, medya ve kültürel üretim süreçlerinde kadınlara yönelik ayrımcı söylemlerin sona erdirilmesi gerektiğini belirtti.
Kadına yönelik şiddetin sona erdirilmesi için toplumun her kesimine büyük görev düştüğünü söyleyen Kollar, konuşmasını “Kadınların eşit, özgür ve güvenli bir hayat sürebilmesi için yasal, toplumsal ve kültürel alanda gerekli çabayı göstermek tüm toplumun ortak sorumluluğudur” diyerek tamamladı.
Eylemde sık sık “Susmuyoruz! Korkmuyoruz! İtaat Etmiyoruz!” ve “Kadınlar Burada, Adalet Nerede!” sloganları atıldı. Kadına yönelik şiddetle mücadelenin toplumsal bir sorumluluk olduğuna vurgu yapılan eylem, kadına yönelik şiddetin politikalara yansıması gerektiği çağrısıyla sona erdi.
"Kadın cinayetleri politiktir"
Birleşik Kamu-İş’in düzenlediği bu eylem, kadın cinayetlerine karşı kamuoyunun dikkatini çekmek ve yetkililere daha etkin önlemler alınması için baskı yapma amacı taşıyor. Katılımcılar, kadın cinayetlerinin politik bir sorun olduğunu vurgulayarak, çözüm için daha sert ve kapsamlı politikalar talep ediyor. Özellikle kadınların ekonomik ve sosyal hayatta güçlenmesi, eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı farkındalık artırıcı çalışmaların yaygınlaştırılması gerektiği dile getirildi.
Eylemde dile getirilen görüşler, Türkiye’de kadın cinayetlerinin yapısal bir sorun olduğunu ve bunun çözümünün sadece yasal düzenlemelerle değil, toplumsal değişimle mümkün olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Birleşik Kamu-İş, bu sorunla ilgili mücadeleyi sürdürme kararlılığını yineleyerek, toplumu bu konuda dayanışmaya çağırdı.