Birlik Yerel Sen Genel Başkanı Reşat Bozat, Ağustos ayı enflasyon rakamlarını eleştirerek, önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Bozat, emeklilere ve memurlara refah payı verilmesini şart olduğunu vurguladı.

Bozat'dan TÜİK ve ENAG karşılaştırması

Yayınladığı açıklamada TÜİK’in ve ENAG’ın enflasyon oranlarını karşılaştıran ve mevcut mali tabloyu değerlendiren Reşat Bozat, “TÜİK in açıkladığı verilere göre Ağustos ayında enflasyon % 2,47 arttı. Yıllık enflasyon ise % 51,97 oldu. Bağımsız araştırma şirketi ENAG’a göre ise Ağustos ayında enflasyon % 3,47 yıllık enflasyon ise % 90,35 olarak açıklanmıştır. Yılın ilk altı ayı için alınan artış sadece %15 iken altı aylık enflasyon TÜİK’e göre % 24,73 olmuş ve her zaman olduğu gibi kamu çalışanları ve emeklileri enflasyon karşısında ezilmiştir. Hal böyleyken 2024 yılının ikinci altı aylık dönemi için yine kamu çalışanları ve emeklileri %10 artış almış olmasına rağmen daha ikinci altı aylık artışların yarıdan fazlası ilk iki ayda eridi. Enflasyon farkı aylık olarak maaşlara yansıtılmalıdır Altı ayda bir alınan artışlar daha ilk aylardan enflasyon altında kalmakta ve sabit gelirlilerin alım gücü düşmektedir. Altı ay sonra verilen enflasyon farkı geçmiş dönemleri kapsamadığından o ana kadar oluşan farklar sabit gelirlilerin cebinden çıkmaktadır.” diye konuştu.

"%10'luk artış sabit gelirlilerin alım gücünü artırmadı"

Öte yandan kötü ilerleyen mali tablo hakkında da değerlendirmelerde bulunan ve çözüm önerilerini sıralayan Başkan Reşat Bozat yayınladığı açıklamasında konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Öncelikle yıllardır oluşan kayıplar karşılanmalı, sonrasında ise aylık olarak enflasyon kayıpları maaşlara yansıtılmalıdır. Çalışanların vergi dilimi %10'da sabitlenmelidir Yıllardır enflasyon altında maaş zammı alan memurların en büyük sorunlarından biri de vergi yükünün yüksek olmasıdır. Tüm memur, emekli ve diğer çalışanların maaşlarından gelir vergisi oranında kesintiler peşin yapılmaktadır. Memurlar özellikle yılın ikinci yarısında alınan zammı zaten görememekte, yılın ikinci yarısına doğru vergi dilimine girilmektedir. Yani verilen zam zaten kepçeyle geri alınmaktadır. Birçok kesime verilen vergi avantajları ne yazık ki kamu görevlilerine verilmemektedir. Yıllık geliri ortalama kamu çalışanının yıllık kazancının kat ve kat fazlası olanlara belirli miktara kadar sıfır vergi avantajı sunulurken kamu çalışanları yılın ilk ayından itibaren %15 vergi vermekte, yılın geriye kalan aylarında ise bu oran %20 ve %27’ye kadar çıkmaktadır. Bu nedenledir ki vergi dilim oranları kamu görevlileri için %10’da sabitlenmelidir. Memur ve emeklilere refah payı şarttır! Yıllardır memur ve emeklilerin almış oldukları artışlar TÜİK enflasyonunun altında kalmış, altı ay sonra enflasyon farkı ile TÜİK verileri kadar artış yapılmıştır. Bu da demek oluyor ki aslında memur ve emeklilerin ücretleri yerinde saymış, hiçbir zam alınamamıştır. Bilinmelidir ki enflasyon kadar artış sıfır zamdır. Kaldı ki TÜİK enflasyonu kadar yapılan artış ise alım gücünü düşüren eksi zamdır. Temmuz ayında verilen olan%10'luk artış sabit gelirlilerin alım gücünü artırmadı. Alım gücünü artırmak için enflasyonun üzerinde refah payı şarttır. Tüm bu nedenlerle memur ve emeklilere enflasyon altında kalmayacak refah payı verilmesi şarttır.”

Muhabir: ATAKAN BAŞPEHLİVAN