GAMZE ESKİKÖY- Karabağlar Belediye Başkanı Helil Kınay, CHP ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte, toplumsal eşitlik ve demokrasi mücadelesini vurgulamak amacıyla Bornova’da önemli bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Yenikuşak Köy Emekçileri, Gaziemir Kadın Kolları, DİSK Genel-İş, CHP Gaziemir İlçe Başkanlığı, CHP Bornova İlçe Başkanlığı, Bornova Kent Konseyi Kadın Meclisi ve diğer dernek temsilcilerinin katılım sağladığı bu açıklama, Bornova Büyükçarşı girişi önünde “tek yürek” yürek oldu. Katılımcılar, eğitimdeki gerici adımlar ve toplumsal eşitsizliklere karşı güçlü bir duruş sergileyerek, karanlık bir döneme karşı birlikte mücadele edeceğini belirtti.
"Sözümüz mücadelemiz aynı"
Karabağlar Belediye Başkanı Helil Kınay, “ Yalnız olmadığımızı sessiz kalmayacağımızı ve ülkemize de kendimize de çocuklarımıza da eğitimimize de sahip çıkacağımızı bir kez daha paylaşıyoruz. Biz burada mücadele edenlerle beraber bu çağa kulak verilmesini bu mücadelenin devam ettiğini bir kez daha söylüyoruz. Bugün Karabağlar olarak ilçe başkanımız için örgütümüzle birlikte buradayız, ama biz her yerdeyiz. Sözümüz mücadelemiz aynı. Bu sesler çok daha fazla duyulacak. Çocuklarımız da eğitim de demokrasi de adalette olması gerektiği gibi bu ülkede yerini bulacak ve bizler bunun en büyük savaşçıları olacağız” diye konuştu.
"Gericiliği savunuyorlar"
Bornova CHP Gençlik Kolları İl sekreteri Hamzaali Mutlu Güneş,” Siyasal iktidara seslenerek, 15 Temmuz’da tarikatlar Cumhuriyet'i yıkma noktasına gelmişken, siyasal iktidar bu sürecin zeminine hazırladığı buradan da dersler çıkar” dedi. Güneş “Bugün bu noktalara zorunlu din eğitiminin dayatılmasıdır bunun yapılması için 4 +4+4+4 sisteminin getirilmesidir. Ortaokullarda imam hatiplerinin açılması aslında planlı bir bugüne geliş var . AK Parti’nin genel başkanı hep şunu söyledi “Biz kültürel iktidarımızı sağlayamadık” dedi. Kendi zihinlerinde ve hepimiz bu karanlık zihniyetin karşısında durmak zorundayız. Bunun için dünden dersler çıkarıp bugün daha güçlü ses çıkarmak zorundayız. Ülkemizin gençlerimizin 5-18 yaş arasındaki çocuklarımızın imam veya vaiz seviyesinde onlar tırnak içinde değerler eğitimi diyorlar. Kendi manevi dünyalarındakini biliyoruz onların değerlerini dokuz yaşında kız çocuğunun evlendirilmesini savunuyorlar. Küçük kız çocuklarımızın babalarıyla aynı odada bulunmaması gerektiğini savunuyorlar. Karma eğitime karşı çıkıyorlar ve buraya giden bir sürecin zeminini hazırlıyorlar. Dünden bugüne gelinen noktada yapmaya çalıştıkları şey tam da bu. İki yıl önce çıkarılmış bir proje hedef bugüne gelinen noktada neden İzmir ve Eskişehir gibi şehirler pilot şehirler seçildiler. Türkiye’nin daha daha özgürlükçü şehirlerinde Cumhuriyet Halk Partisi’nin kale olarak anıldığı şehirlerde bunu proje olarak hayata geçiriyorlar bunların hepsi planlı ve bizi karanlık bir döneme sokmanın ayak izleri arkadaşlar çok dikkatli olmalıyız” ifadelerine yer verdi.
AK Parti MEB başta olmak üzere her şeyi kötü yönetiyor
DİSK 7 Nolu Şube Başkanı Uğur Nazlıoğlu ise yaptığı basın açıklamasında, “AK Parti, bu ülkede bir çok şeyi kötü yönetiyor. Ama en kötü yönettiği başlıklardan kendilerinin de en fazla bakanlık değişikliği yaptığı alan olan Eğitim Bakanlığıdır. Kötülüğünü geriliğine her geçen gün biraz daha taçlandırıyor. Türkiye’deki demokratik örgütleri Türkiye’deki hareketler ve Türkiye’deki muhalefet partilerinin bu kamuoyu sayesinde başta Bornova'da yaratılmaya çalışan karanlık aydınlık doğa gibi bir cumhuriyet olduğunu biliyoruz ve sonuna kadar da biz işçiler buradaki mücadelenin takipçisi olduğumuzu iletmek istiyoruz. Bu sadece toplumsal barışı zedelemektedir. Sömürünün ve siyasi mühendislik hesaplarının sahnesi haline getirilmek istenmektedir. Bu yalnızca anayasamızın laiklik ilkesine değil Birleşmiş milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi‘ne de açık bir aykırılık içermektedir” dedi.
MEB'e seslendi!
Milli eğitim Bakanlığı’na seslenen Nazlıoğlu, “Çocuklarımız hijyenik şartlarda eğitim almalıdır. Okullarda ücretsiz yemek uygulaması bir an önce başlatılmalıdır. Bir arada yaşamasının güvencesi değildir. Aynı zamanda yoksul çocuklarının sömürü karşı da bir sığınağıdır. Laiklikle bilimsel eğitim eşit yurttaşlık bilincinin toplumsal dayanışmanın ve barışın da teminatıdır gibi projeler ise tam tersi çocuklarımız iyileştirmekte onları ekonomik ve kültürel olarak dışlanmış birer birey haline getirmektedir” diyerek sözlerini noktaladı.
