SON MÜHÜR- CHP Tarım ve Orman Politikalarından Sorumlu Gölge Bakanı Erhan Adem, marul ithalatına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
Bugün, ülkemizin dört bir yanındaki çiftçimizin, üreticimizin ve tarlasında alın teri döken insanımızın sesini daha güçlü duyurmak için buradayız.
Tarımda yaşanan büyük krizin, yanlış ithalat politikalarının ve kötü yönetim anlayışının her geçen gün daha da derinleştiği ülkemizde şimdi de çiftçimiz marul ithalatı altında eziliyor.
Hemen hepimizin evinde, bahçesinde, balkonlarında kolayca yetişen marulun İran ve Mısır gibi ülkelerden ithal edildiğini görüyoruz.
Peki, soruyorum size; kendi ülkesinde üretilen bir üründeki pestisit kalıntısını, gıda güvenliğini dahi kontrol edemeyen bir bakanlık, dışarıdan gelen marulu ne kadar denetleyebilecek?
Bugün, bakanlık kendi üreticisini korumak yerine, dışarıdan gelen ürünlere göz yumarak, halkını ve çiftçisini kandırmaya devam ediyor.
İthalatla beslenen bu düzen, halkın cebini boşaltıyor, çiftçiyi de toprağından koparıyor.
Tarım Bakanlığı'nın yetersiz destekleri ve yanlış ithalat politikaları, Türkiye'nin tarımını bitirme noktasına getirmiştir.
Bir yanda pahalılık, bir yanda köleleşen çiftçi… İthal ürünlerle pazarlarımızı doldurmak çiftçimizi daha da değersizleştiriyor.
Türkiye’nin toprakları bu kadar bereketliyken, neden dışarıdan marul almak zorunda kalıyoruz?
Her geçen yıl çiftçimizin üretim maliyetleri artıyor...
Mazot, gübre, elektrik, sulama, vergiler… Yüksek fiyatlar, yetersiz destekler…
Bütün bunlar üreticimizi çözümsüz bırakıyor. Girdi maliyetleri sürekli artan üreticilerimiz, ürettiklerini tüketiciye de yüksek fiyattan satmak zorunda kalıyor.
Çiftçimizi bu kısır döngüye sokanlar belliyken, bu çarpık sistemin nedenleri ortadayken bulunan çözüm daha ucuz olsun diye ithal marul mudur?
Tüketiciyi bir nebze de olsa rahatlatırken üreticiyi tamamen yok etmek midir bunun çözümü?
