CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerine yaptığı konuşmada, düzenlemenin büyük şirketlere sağladığı avantajları ve küçük işletmelere getirdiği yükleri eleştirdi. Arslan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e seslenerek, “Kapı kapı dolanma, kapı kapı dilenme para burada, burada, çek bu yasayı!” ifadelerini kullandı.

"Bu kanun tamamen sipariş bir kanun”

Arslan, önerilen düzenlemenin sadece birkaç çok uluslu firmaya 27-28 milyar lira kazanç sağlayacağını ve bunun yanı sıra devletin üç yıl içinde 70-80 milyar liralık lisans gelirinden vazgeçeceğini vurguladı. İhracat yapamayan yerli küçük firmaların, büyük şirketlere kıyasla daha fazla lisans bedeli ödemek zorunda kalacağını belirten Arslan, bu durumun adaletsizliğine dikkat çekti.
Konuşmasına, “Bugün görüşmekte olduğumuz kanun teklifinin tam adı, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi. İsmi böyle, ama tüketiciyle pek alakası yok. Çünkü tüketiciyi koruyan hiçbir madde yok bu kanunda. Bu kanun tamamen sipariş bir kanun.” diyerek başlayan Arslan, söz konusu düzenlemenin, 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un revize edilmesi suretiyle büyük ticaret platformlarına avantaj sağlamayı amaçladığını ifade etti.
Arslan, mevcut düzenlemenin, büyük şirketlerin tekelleşmesini önlemek amacıyla oluşturulan lisans ücreti eşik değerlerinin etrafından dolanarak, onlara daha az lisans bedeli ödemelerini sağladığını iddia etti. “Şimdi bu kanun çıktığında burada bir eşik değer belirlenmiş, bir tablo oluşturulmuş ve bir skala oluşturulmuş; bu skalaya göre diyorlar ki 2024 yılında 33 milyara kadar olan işlem hacminden herhangi bir lisans ücreti alınmaz. Ama 66 milyar olursa %0.03, 99 milyara kadar %0.5 şeklinde gidiyor. 214 milyar üzeri ise %25 olarak belirlenmiş.” diye açıklamada bulundu.

Tekelleşme tehlikesi ve küçük işletmelere etkisi

Konuşmasının devamında, “Sorun birileri tekelleşip piyasayı ele geçirdiği zaman başlıyor. Neden? Çünkü onlar yüzde yirminin, yani bu piyasanın yüzde yirminin üzerine çıktığında kanun, koruyucu kartelleşmesin, tekelleşmesin, küçük oyuncuyu yutmasın diye lisans ücretinde bir artış öngörmüş.” diyen Arslan, düzenlemenin geçerli olduğu dönemde küçük firmaların daha fazla yük altına gireceğini açıkladı. Bu durumun, sektördeki adaletsiz rekabete yol açacağını belirtti.
Arslan, Bakan Şimşek’e hitaben, “Mehmet Şimşek seni buradan uyarıyorum: Kapı kapı dolanma, kapı kapı dilenme para burada, burada, çek bu yasayı!” diyerek, halkın menfaatlerinin korunması gerektiğinin altını çizdi. Ayrıca, bu tür düzenlemelerin halkın sofrasından daha fazla vergi almak anlamına geldiğini vurguladı.

“Bunu somut olarak gösterelim”

Düzenlemenin etkilerini somut örneklerle açıklayan Arslan, “2024 yılında 4 katını, 2025 yılında ihracatın ve teşviğin üçer katını, 2026 yılında da ikişer katını bu şekilde düşecekler” diyerek, söz konusu düzenlemenin büyük şirketleri koruduğunu ifade etti. “Bunu somut olarak gösterelim” diyen Arslan, mevcut durumun anlaşılabilmesi için şu verileri paylaştı:
Örnek 1: 350 milyar net işlem hacmine sahip bir şirketin, ihracat yapmadığı durumda ödeyeceği lisans ücreti 43.5 milyar lira olurken, eğer bu şirket 50 milyar lira ihracat yaparsa, bu rakam 31 milyar liraya düşecektir.
Örnek 2: Aynı işlem hacmine sahip bir başka çok uluslu şirket, bu düzenleme ile sadece 1.4 milyar lira lisans bedeli ödeyecektir. Arslan, “Bunun mantığı nerede? Nerde bu mantık ya yani burada bir mantık var mı arkadaşlar?” diyerek, bu durumun adaletsizliğini dile getirdi.

"Ben kaç para ödeyeceğim?"

Arslan, yerli firmaların durumunu da ele alarak, “Ben yerli bir firmayım, benim işlem hacmim net işlem hacmim 175 milyar. Çok uluslu şirketin net işlem hacmi 350 milyar. Ben ihracat yapamamışım, ben Sanayi Bakanlığından teşvik alamamışım, ama bu şirket 50 milyarlık ihracat yapmış. Bakın bu şirket 1.4 milyar verecek. 350 milyar net işlem hacmi olan 1.4 milyar TL ödeyecek. Ben kaç para ödeyeceğim? 3.1 milyar. Benim işlem hacmim yarısı ama ödediğim lisans ücreti 2 katı. Bu çok uluslu bir şirketi kayırmaktan, kollamaktan başka ne anlam ifade edebilir?” ifadelerini kullandı.
Arslan, konuşmasının sonunda, “Yazıktır, günahtır diyorum ben buna. Bu teklife evet demek garibanın, yoksulun sofrasından daha fazla vergi almak demek.” şeklinde net bir mesaj vererek sözlerini tamamladı.

Muhabir: Osman Günden