SON MÜHÜR- CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu'nun gündeminde şehit aileleri ve gazilerin yaşadığı sorunlar vardı.
''Eğer iktidar, şehitlerimizin ve gazilerimizin yüzüne bakacak bir şey arıyorsa, öncelikle yıllardır çözüm bekleyen sorunlarını gidermek zorundadır'' diyen Bağcıoğlu,
''Defalarca dile getirdiğimiz ancak görmezden gelinen bu sorunları, bir kez daha kamuoyunun ve hükümetin dikkatine sunuyoruz” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu’nun açıklaması şöyle:
“Haziran 2024’te İstanbul’da düzenlediğimiz “Şehit Aileleri ve Gaziler - Kahramanlara Vefa Çalıştayı”nda,
şehit ailelerimizin ve gazilerimizin karşı karşıya kaldığı pek çok sorun kapsamlı bir şekilde ele alınmış, tüm paydaşlarla istişare edilerek çözüm önerileri geliştirilmiştir.
Çalıştay sonucunda hazırlanan raporda, ekonomik ve sosyal haklardan istihdam ve eğitim desteklerine, sağlık hizmetlerinden bürokratik düzenlemelere kadar pek çok konuda somut öneriler sıralanmıştır.
Ancak aradan geçen zamana rağmen bu önerilerden sadece biri, protez hizmetleri konusunda bir hastanenin daha yetkilendirilmesi gündeme alınmıştır. Bu yetersiz adım dahi henüz işlevsel hale gelmemiştir.
Gazilerimizin ve şehit ailelerimizin hak ettikleri hayat şartlarına kavuşması için çözülmesi gereken en önemli meseleler hâlâ ortadadır:
•Özlük haklarında adaletin sağlanması ve şehit aileleri ile gazilerimizin maaşlarının iyileştirilmesi:
Şehitlerimizin anne ve babalarının aldığı maaşlar yetersizdir.
2023’te memurlara yapılan seyyanen zam, emsal maaş almayan şehit aileleri ve gazilere yansıtılmamıştır. Er/erbaş şehit aileleri ve gazilerin emsal maaş hakkı tanınmamış, bu alanda adaletsizlikler sürmektedir.
•Kıbrıs gazilerimize “Devlet Savaş Madalyası” verilmesi:
50. yıl dönümünde gazilerimize KKTC’nin verdiği madalyaların dağıtımıyla yetinilmiş, Türkiye Cumhuriyeti olarak hak ettikleri onur, devletimiz tarafından kendilerine gösterilmemiştir.
•Şehit ve gazi çocuklarının eğitim ve istihdam haklarının genişletilmesi:
KPSS ve YGS gibi sınavlarda şehit ve gazi çocuklarına ek puan verilmesi, bu çocukların kamuda istihdam hakkının artırılması, muharip gazilerimizin çocuklarına da istihdam hakkı tanınması gibi temel düzenlemeler yapılmamıştır.
•Sağlık hizmetlerinde büyük sorunlar devam etmektedir:
Gazilerimizin protez ve ortez raporlarının sadece Ankara’da alınabilmesi, protezlerin yalnızca bu merkezde üretilmesi kabul edilemez bir durumdur.
Bölgesel ihtisas hastanelerinin hayata geçirilmesi önerimiz ne yazık ki hâlâ uygulamaya konulmamıştır.
•Yeşil pasaport, TOKİ faizsiz kredi ve kira desteği hakları genişletilmelidir:
Tüm şehit aileleri ve gazilerimize yeşil pasaport hakkı tanınması, TOKİ projelerinde faizsiz kredi kapsamının genişletilmesi ve ihtiyaç sahibi gazilere kira desteği sağlanması konularında hiçbir adım atılmamıştır.
•Şehitlik ve gazilik unvanına yakışır bir yaklaşımla bürokratik düzenlemeler yapılmalıdır: Vukuatlı nüfus kayıt örneklerinde “ölü” yerine “şehit” ifadesinin kullanılması, gazilerimize VIP hizmetlerin madalya beratı yerine kimlik kartıyla sağlanması gibi detaylarda dahi ciddi eksiklikler sürmektedir.
Bu sorunlar istatistiklerle örtülemez...
Sayın Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı’nın, “Her imkânı seferber ettik” yönündeki açıklamalarını ve geçmiş yılların uygulamalarıyla övünmesini hayretle izliyoruz.
Gazilerimizin ortez/protez raporu için Ankara’ya gitmek zorunda kalmasını, şehit yakınlarının istihdam sorunlarının devam etmesini, şehit anne ve babalarının yoksulluk sınırında yaşamaya mahkûm edilmesini hangi seferberlik açıklayabilir?
Kıbrıs gazilerimize Türkiye Cumhuriyeti madalyası dahi veremezken, bu sorunlar istatistiklerle örtülemez.
Şehit ve gazi aileleri ziyaret edilmekle değil, sorunları çözülmekle onurlandırılır. Derneklerimizin maddi sıkıntılar içinde olması, gazilerimizin hak ettikleri sağlık hizmetine ulaşamaması ve şehit ailelerinin sosyal haklarının genişletilmemesi, milletimize karşı bir borç ve ayıptır.
Mesele siyaset üstüdür ve iktidarın bir an önce bu konuda somut adımlar atması şarttır. Türkiye’nin kahramanları, bu milletin onurudur.
Onlara hak ettikleri hayat şartlarını sunmak, sadece bir görev değil, insanlık borcumuzdur.”
