Konuşmasında polis intiharlarına dikkat çeken Murat Bakan, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya intihar eden polisin notunu okudu. “Soylu’yu geride bıraktınız” diyen CHP’li Murat Bakan, Soylu ile Yerlikaya’yı kıyasladı, “Soylu döneminde az da olsa bir denge vardı sen tamamını tarikatçı, cemaatçi yaptın!” dedi. Polis intiharlarının teşkilat içinde sayıca arttığını kaydeden CHP İçişleri Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, “Polisin intiharından, nişanlısı sorumlu, ailesi sorumlu, ülke ekonomisi sorumlu; Ali Yerlikaya’nın hiçbir sorumluluğu yok! Bu gördüğünüz, sizin bütçe sunuş planınız, 13 tane madde var burada; bütçe rakamı, kurumsal kapasite, idari hizmetleri çıkardığınızda 10 temel maddenin 8 tanesi, terörle mücadele, asayiş, organize suç, uyuşturucuyla mücadele… Bunların tamamı Emniyet ve Jandarmanın konusu. Bu bütçede polis var mı, bu bütçede jandarma var mı? Bu bütçede ne polis var ne jandarma var. Siz polisin, jandarmanın derdiyle dertlenmiyorsunuz. Neden söylüyorum bunu? Bizim soru önergelerimize verdiğiniz yanıtlardan, komisyonda arkadaşlarımızın sorduğu sorulara verdiğiniz yanıtlardan biliyoruz. Ne diyorsunuz intiharlarla ilgili? ‘Sınıflandırma yaptım. Ailevi nedenler, nişan, düğün problemi, kripto para, aşırı borçlanma, gönül ilişkisi, psikolojik nedenler, depresyon...’ devam ediyorsunuz. Sayın Bakan, siz olayı kavramakta güçlük çekiyorsunuz. Bu problemler sadece polislerin yaşadığı problem mi, jandarmanın yaşadığı problem mi? Diğer meslek grupları bu problemleri yaşamıyor mu? Her nişanı bozan intihar mı ediyor? Bizim sorumuz, tüm meslek grupları içinde neden en çok polisler, jandarmalar intihar ediyor? Çalışma koşullarının etkisi yok mu? ‘Depresyondan intihar ediyor’ dediğiniz polis neden depresyonda? Bunda amir baskısının etkisi yok mu? Ekonomik sebeple intihar eden polis, jandarma neden bunu yaşıyor? Bu kadar basit mi bu iş? Siz İçişleri Bakanı olarak komisyonda diyorsunuz ki: ‘Nişandan yüzüğü atmış, ‘Ya benimsin...’ Tak intihar etmiş. Ne söyleyebilirim ben buna?’ Nasıl böyle bir şey söyleyebilirsiniz? Polisin intiharından, nişanlısı sorumlu, ailesi sorumlu, ülke ekonomisi sorumlu; Ali Yerlikaya’nın hiçbir sorumluluğu yok! Hangi konuda sorumluluk alıyorsunuz? Polisin yüzyıldır yaptığı rutin operasyonu her gün sosyal medyanızdan paylaşıyorsunuz; TUSAŞ’a terör saldırısı oluyor, bizim gibi taziye mesajı yayınlıyorsunuz. ‘Yok!’ dediğiniz intihar mektubunu okuyorum size, var mıymış Sayın Bakan? Komisyonda aynen şöyle söylüyorsunuz: ‘Şu çalışma saatlerinden dolayı ben bunu yaptım diye bir tane mektup yok ya! Böyle olsa savcı bizi çağırır ya!’ Ya, konuya bu kadar uzaksınız. Polis ‘çalışma koşullarından dolayı intihar ediyorum’ demez, çalışma koşulları polisi depresyona sürükler. Kaldı ki bunu diyen de var. Polis Memuru Murat Baş ardında bıraktığı notta: ‘Hak ettiğim emekliliğimin durdurulması ve ikinci şark adaletsizliği beni yordu, bıktırdı, hayata küstüm. Hep kurallara uydum, devleti yönetenler uymadı. Aylarca genelge çıkar emekli olurum, şu lanet şarktan kurtulurum diyerek bekledim son ana kadar. Başımızda hep memurlarına hiç faydası olmamış İçişleri Bakanları tarafından yönetildim. Çalışma şartlarının düzensizliği sürekli keyfî ek görevler, çıkışı olmayan mesailer... Sizleri üzeceğim için özür dilerim. Kalbim hassas olduğu için hiçbir arkadaşı, akrabamı özel olarak arayıp vedalaşamadım’ diyor. Yani ‘Yok!’ dediğiniz intihar mektubunu okuyorum size, var mıymış Sayın Bakan?

“TARİKAT – CEMAAT YAPILANMASI ARTTI”

İçişleri Bakanlığı ve bağlı teşkilatlardaki tarikat cemaat yapılanmasına da dikkat çeken CHP İçişleri Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, “Siz Bakan olduğunuzda ben burada çıktım: ‘Soylu’dan daha kötüsü olamaz ama bu sizi başarılı da kılmaz’ dedim. Ama siz bir konuda, negatif anlamda, Soylu’yu geride bıraktınız. Ben Bakanlığı döneminde Soylu’yla çok mücadele ettim, eski vekil arkadaşlar bilir, hep eleştirdim. 2022 bütçe konuşmasında aynen şöyle demişim: ‘Emniyet Genel Müdürlüğünde tüm tayin, atama, terfiler tamamen tarikat-cemaat dengesine göre yapılıyor. Bakın, Menzilci, Okuyucu, Yazıcı, Erzincan grubu, İsmailağa cemaati… Buradan seni uyarıyorum Süleyman Soylu, kula kulluk edenlerin bu ülkeyi ne hâle getirdiğini geçmişte yaşadık, bir daha asla izin vermeyeceğiz.’ Şimdi dönüyorum; Soylu döneminde az da olsa bir denge vardı; o kadar tarikatçı, cemaatçinin yanında seküler, milliyetçi, vatansever müdürler vardı, Alevi il emniyet müdürleri vardı. Şimdi hiçbiri kalmadı, sen tamamını tarikatçı, cemaatçi yaptın. Kimden bahsettiğimi de, kimlerden bahsettiğimi de iyi biliyorsun. Şimdi, buradan seni uyarıyorum Ali Yerlikaya: Kula kulluk edenlerin bu ülkeyi 15 Temmuzda ne hâle getirmeye çalıştığını gördük. Bir daha asla buna izin vermeyeceğiz. Devlet memuru sadece amirinden emir alır, tarikat şeyhinden şıhından emir almaz, sadece devlete bağlılık duyar. Devlet memuru sadece Anayasa’ya bağlıdır, kanuna bağlıdır, vatana bağlıdır; şeyhine, şıhına bağlı değildir” dedi.

Muhabir: Ertuğrul TURAN