ATAKAN BAŞPEHLİVAN - Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Gölge Milli Savunma Bakanı Yankı Bağcıoğlu, Son Mühür TV'de Ayşegül Koç'un sunduğu Sıcak Bakış programında önemli açıklamalarda ve tespitlerde bulundu. CHP'li Bağcıoğlu katıldığı yayında, Mavi Vatan ve Orta Doğu meseleleri hakkında Türkiye'nin duruşunu ve yapılmasını gerekenleri anlattı.
CHP'li Yankı Bağcıoğlu'ndan AFAD Başkanı'na tepki!
Geçtiğimiz günlerde Karşıyaka'da ve Bayraklı'da çıkan orman yangınlarıyla ilgili açıklamalarda bulunan ve Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)'nın bu tarz afet durumlarında daha aktif görev alması gerektiğini belirten Yankı Bağcıoğlu, "Yangınlar, depremler afetler bulunduğumuz coğrafyanın parçası maalesef ders almıyoruz. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin en etkili ve etkin gücü hem organize olmuş TSK yine devreye girdi ki bu da 2021 yılındaki yangınlardan sonra alınan bir dersti. Türkiye sathında orman genel müdürlüğü talep edildiğinde TSK devreye giriyor ve bu helikopterlerle destek sağlıyor. TSK, bu tip afetlerde devreye girmesinden doğal bir şey yok, ama maalesef bu konuda pek bir ders almadığımızı görüyorum. Benim önerim Türkiye afet planının revize edilmesi ve Milli Savunma Bakanlığı (MSB)'nın ve TSK'nın ana çözüm ortağı olmasıdır. Burada Orman Genel Müdürlüğü imkanlarının süratle geliştirilmesi lazım, taşıma suyla değirmen dönmüyor. THK imkanlarıyla desteklenmesi lazım. Öncelikle Orman Genel Müdürlüğü'nün bu konuda faaliyetlerini yürütmesi lazım, birde bu orman yangınları sadece hava vasıtalarıyla söndürülmez, esas çözüm kolluk kuvvetleriyle bu ormanlık alanlarda tedbirler alınması, ikincisi orman işçilerimizin sayısının arttırılması. Elbette Türkiye'yi sarsan afet durumunda TSK'nın devreye girmesinden doğal bir şey olamaz burada da muhtemelen helikopterlerin hareket durumuna göre bir değerlendirme yapılmıştır. Ben rezerv filonun devam etmesini destekliyorum. 2021 büyük orman yangını faciasının üzerinden 3 yıl geçti 3 yılda neden bu konuda gerekli tedbir alınmadı? buna göre tedbir almaları gerekir." diye konuştu. Ayrıca söz konusu yangın sonrasında AFAD Başkanı'nın Türk Silahlı Kuvvetleri'ne teşekkür etmediğini hatırlatan Bağcıoğlu, "AFAD Başkanı her kuruma teşekkür etti. TSK'ya teşekkür etmedi. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Bu çocuklar zaten bu işi karşılıksız yapıyorlar ama sembolikte olsa ben TSK'ya teşekkür bekliyordum." ifadelerini kullanarak duruma tepki gösterdi.
Yankı Bağcıoğlu: CHP içerisinde 'Mavi Vatan' tartışması yok
Kamuoyunda sıkça tartışılan Mavi Vatan polemiğine de değinen Bağcıoğlu, CHP'de bir Mavi Vatan tartışmasının olmadığını ifade ederek, "CHP içerisinde Mavi Vatan tartışması yok. İktidarın bu konudaki eleştirilerine gelince bence büyük bir fırsatçılık yapılıyor. Mavi Vatan konusu siyaset üstü bir konu ve yıllardır devam ediyor. Mavi Vatan'ın temeli şu; Atatürk'ün denizciliği Türk'ün milli ülkü olarak görmesidir. Örneğin 1976 yılında Ege Denizi'nde araştırma krizi çıkıyor. 1976 yılında mavi vatan korunuyor. 1986'da yine benzer bir şey oluyor, orada da mavi vatan korunuyor. Ege Denizi'nde sıkıntılı bölgeler var. Bunları ilk gündeme getiren merhum Deniz Kuvvetleri Komutanı Güven Erkaya'dır. Mavi Vatan budur. Mavi Vatan son 10-20 yılın olayı değildir. Mavi Vatan konusunda yöneltilen 'Emperyalist' suçlamalarını ben tutarsız ve komik görüyorum. Türkiye Akdeniz'deki en uzun sahili olan ülke ve bir alan hazırlıyor bunu BM'ye bildiriyor. 1986'dan beri Karadeniz'de münhasır ekonomik bölgemiz var. Biz ne zaman hangi durumda burası bizim vatan toprağıdır ve burada istediğimizi yaparız dedik? Kimi zaman Libya ile yapılan anlaşmayı mavi vatan'a bağlanıyor ve hiç alakası yok. Ama TC'nin libyaya desteğini mavi vatanla birleştirip Neo-Osmanlı zihniyeti diyemezsiniz. Dolayısıyla bunlar bilgi eksikliğinden kaynaklanıyor. Ben insanlara Mavi Vatan ile ilgili tezleri okunmasını tavsiye ediyorum." dedi.
"İsrail ve Filistin arasında müzakereler devam ediyor"
Son dönemlerde başta İsrail-Filistin ve İran üçgeninde devam eden çatışma ve gerginlik ortamıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan ve Türkiye'nin fiziki müdahaleden kaçınması gerektiğini belirten Yankı Bağcıoğlu, "Türkiye şu anda çok fazla müdahil olmadan olayları kendi bekasını sağlayacak şekilde takip etmesi gerekiyor. Türkiye'de fiili olarak bunu uyguluyor. Buradan alınan dersler var, artık hava tehdidi çok gelişti, Husi dediğimiz İran destekli bir grupta bile hava gücü var. Biz öncelikle hava savunma sistemimizi geliştirmeliyiz. Dolayısıyla biz s-400 ve milli sistemlerimizle her ihtimale karşı tedbir almalıyız. KKTC'nin bekasıda çok önemli. Bunlar çok ufak ihtimaller gibi gelebilir ama 'şüphe aklın yarısıdır'. Lübnan'da Türk nüfus var. 2006'da İsrail Lübnan savaşında orada bulunan Türk vatandaşlarımız tahliye edilmişti. Umarım süreç yine oraya gitmez. İsrail ve Filistin arasında müzakereler devam ediyor. İran muhtemelen İsrail'e bir misilleme yapacak, bunu yapmak için ateşkes görüşmelerinin tamamlanmasını bekliyor. Her an bölgesel çatışmaya evrilecek bir durum var. Çin Halk Cumhuriyeti Orta Doğu'da çok aktif olma hedefinde, dolayısıyla Çin'e yüksek ölçekli bir çatışmaya yanaşmaz, Rusya Federasyonu'da aynı şekilde hareket edecektir diye düşünüyorum. Dolayısıyla Esad'ın durumunda istikrarsız olmasını istemez bu iki güç. Ortada çok bilinmeyenli bir denklem var. Bunun dışında bizim askeri tedbirler olarak caydırıcılığımızı ve milletin bekaasını kollayacak politikaları uygulamamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Üçüncü Dünya Savaşı mı çıkıyor?
Komplo teorisyenlerinin ortaya attığı ve gelecek süreçte çokça tartışılan Üçüncü Dünya Savaşı tezleri üzerine de açıklamalarda bulunan ve böyle bir şeyin mümkün olmadığını vurgulayan CHP'li Bağcıoğlu, "Bu dünya konjonktüründe hiç bir devletin ben üçüncü dünya savaşı yaratacağını düşünmüyorum. En fazla kısmi çatışmalar çıkar ve devam eder. Üçüncü Dünya Savaşı şu an kimseye fayda sağlamaz.Ben böyle bir şey olacağını düşünmüyorum."diye konuştu.
"Askeri alanlar ranta kurban edilmemeli"
Son olarak askeri alanların imara açılması konusunda önemli tespitlerde bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, bu alanların Türk Milleti'nin ortak alanı olduğunu aktardı ve ekledi: "Bu alanlar Türk milletinin ortak alanı, burada yeşil alanlar var ve bu alanlar ranta kurban ediliyor. İstanbuldaki yeşil alanlar neredeyse orada bir askeri birlik olduğunu anlarsınız. Lüks konut alanları için askeri alanların imara açılması kabul edilemez. Şunu yapmaları lazım, eğer o bölgeler devletin kurumlarına tahsis edilirken takas protokolü dene bir protokol var. Bu işleri gerçekleştiriyorsanız TSK'nın da bir takım ihtiyaçlarını karşılamanız gerekiyor. Ama TSK hep veren tarafta oluyor. Ben askeri alanlara bu gözle bakıyorum. Bu alanlar durum bazında değerlendirilmeli ranta kurban edilmemeli."
