Son Mühür - İstanbul'da 6.2 büyüklüğünde meydana gelen deprem şiddetli şekilde hissedildi. Google, Android kullanıcılarına bu depremi 30 saniye önceden bildirerek, vatandaşların önlem almasına yardımcı oldu. Depremin ardından, daha büyük bir deprem olma ihtimali korkuya yol açtı. Bu nedenle, depremi önceden haber veren uygulamalar büyük merak konusu oldu. Bu yazımızda, en iyi deprem uyarı uygulamalarını listeledik ve deprem erken uyarı sistemlerinin nasıl çalıştığını açıklıyoruz.
Deprem uyarı uygulamaları
Depremi önceden bildiren uygulamalar, aslında depremin gerçekleşmesinden önce değil, deprem sarsıntıları başladığı anda kullanıcıya uyarı gönderir. Deprem sarsıntıları iki ana dalga şeklinde gerçekleşir. İlk olarak P dalgası adı verilen birincil dalga oluşur. Bu dalga, insanların fark edemeyeceği şekilde hafif sallanmalar yaratır. Ardından, daha yıkıcı etkiler yaratan S dalgası meydana gelir. S dalgası, güçlü ve hissedilir seviyede sarsıntı yaratır. Telefonlar, P dalgasını tespit ederek kullanıcıya, S dalgası öncesinde uyarı gönderir.
Android Deprem Uyarı Sistemi ve mobil uygulamalar, telefonlardaki ivmeölçer verilerini kullanır. Bu sayede telefonlar, bir tür sismograf gibi çalışarak, P dalgası sırasında ivmeölçerler ile sarsıntı verilerini tespit eder. Yapay zekalı analizlerin ardından deprem uyarı sistemi devreye girer ve depremin etkileyebileceği bölgedeki kullanıcılara uyarı gönderilir. Böylece, S dalgasından saniyeler önce kullanıcılar uyarılır.
Deprem dalgaları merkez üssünden yayıldığı için, merkez üssüne uzaklık arttıkça uyarı süresi de uzar. Örneğin, merkez üssünden 100 kilometre uzaktaki bir kullanıcı, S dalgası başlamadan 15-30 saniye önce uyarı alabilir. Bu sayede, kullanıcılar asansörlerden çıkabilir, yıkılabilecek nesnelerden uzaklaşabilir ve güvenli bir yere sığınabilir. Erken uyarı sistemleri, hayat kurtarabilecek potansiyele sahiptir.
Peki, en iyi deprem uyarı uygulamaları hangileri?
1. Android
Mobil deprem uyarı sistemlerinin etkinliği, ne kadar çok telefonun bu sistemi kullanırsa o kadar artar. Android işletim sistemine sahip tüm telefonlar, Google’ın Deprem Uyarı Sistemi ile entegre bir şekilde çalışıyor. Her Android telefon, küçük bir sismograf gibi görev yaparak bu sistemin bir parçası oluyor. Bu özellik, dünyanın en etkili deprem uyarı sistemlerinden birini ortaya çıkarıyor.
Genellikle, mobil uygulamaların depremi tespit edebilmesi için, şehrinizde ve çevre illerde o uygulamayı kullanan kişilerin varlığı ve ivmeölçer verilerinin analiz edilmesi gereklidir. Ancak Google’ın Deprem Uyarı Sistemi, tüm Android telefonlarda yerleşik bir sistem olarak çalıştığı için, Türkiye’nin her bölgesinde etkili bir şekilde devreye giriyor. Bu sayede daha geniş bir alanı kapsayarak, daha fazla kullanıcıya erken uyarı gönderilebiliyor.
2. Earthquake Network
Deprem Ağı (Earthquake Network) mobil uygulaması, Türkiye'de Android ve iOS kullanıcıları için indirebileceğiniz en etkili erken uyarı uygulamalarından biridir. Bir uygulamanın ne kadar çok kullanıcıya sahip olursa, o kadar fazla telefon sismograf görevi görür ve deprem uyarısı gönderilir. Türkiye'de en popüler uygulama olarak öne çıkan Deprem Ağı, deprem tespiti konusunda en ideal seçeneklerden biri olarak kabul edilebilir.
Deprem Ağı, iOS cihazlar için Türkiye'deki tek seçenek olarak gösterilebilir. Ayrıca, bazı durumlarda Google’ın Deprem Uyarı Sistemi’nden daha önce uyarı gönderme kapasitesine sahiptir. Bu nedenle hem Android hem de iOS kullanıcıları, bu uygulamayı indirerek faydalanmaktadır. Uygulama, aynı zamanda son depremlerin konumunu, şiddetini ve derinliğini görüntülemenize olanak tanır.
3. MyShake
MyShake, telefonun ivmeölçer özelliğini kullanarak kullanıcılara erken uyarı gönderen nadir uygulamalardan biridir. Ancak, bu uygulama Türkiye'de Deprem Ağı (Earthquake Network) kadar yaygın kullanılmamaktadır, bu yüzden depremin tespit edilmesi daha zor olabilir.
Kaliforniya Üniversitesi tarafından geliştirilen bu uygulama, iOS ve Android cihazlara indirilebilmektedir. Deprem Ağı (Earthquake Network) kadar etkili olmasa da, telefonunuza indirebileceğiniz alternatif bir uygulama olarak düşünülebilir. Bu iki uygulama dışında, Türkiye'de yaygın şekilde kullanılan başka bir uygulama bulunmamaktadır.
