İstanbul'da İkbal Uzuner ile Ayşenur Halil'in gaddarca şekilde öldürülmesinden sonra kadınlar şiddete ve cezasızlığa karşı yeni eylemler düzenleme devam ediyor. Ege Üniversitesi'nin ardından, Dokuz Eylül Üniversitesi'nde de öğrenciler basın açıklaması düzenledi. 


Dayanışma içinde haklarına sahip çıkacaklarını ve kadın cinayetlerine karşı mücadele edeceklerini söyleyen öğrencilerin açıklaması şöyle: 


"Bugün burada Dokuz Eylül öğrencileri olarak ülkenin her yeri kadınlar için suç mahali olmuş durumdayken sesimizi duyurmak için toplandık. Birkaç gün önce Semih Çelik isimli erkek 19 yaşındaki Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner adlı iki genç kız kardeşimizi, İstanbul’un ortasında yarım saat arayla vahşice katledip intihar etti.  Buradan öğrenciler olarak soruyoruz İstanbul sözleşmesini fesh edip 6284 sayılı yasayı uygulamayıp failleri ödüllendirmek mi kadınları koruyor? Adalet sisteminiz bizleri korumak için çalışıyorsa neden öldürülüyoruz? Adalet sisteminiz kimin için çalışıyor?


Fesh ettiğiniz İstanbul sözleşmesinden bu yana binlerce kadın öldürüldü. Daha 2024 yılının ilk 8 ayında 261 kadın erkekler tarafından öldürüldü. 164 kadının ölümü hala şüpheli. Sadece Eylül ayında öldürülen 34 kadının büyük bir kısmı boşanmak istediği, barışmayı, evlenmeyi ve ilişkiyi reddettiği için öldürüldü. Bu veriler kadınların çoğunlukla tanıdığı ve hatta ailelerindeki erkekler tarafından öldürüldüğü gerçeğini açıkça göstermektedir. 


Gördüğümüz vahşice cinayetlerden açıkça görüyoruz ki bu cinayetler adaletin tamamen ortadan kalktığı bir ülkede katillerin caydırıcı cezalar almayacaklarını bildiğinden hatta katilerin ödüllendirildiği bir adalet sisteminin rahatlığıyla işleniyor. "


"Tek bir adım geri atmayacağız"


Adalet mekanızmasını eleştiren öğrenciler açıklamada mücadele vurgusu yaparak şu ifadeleri kullandılar: 


"Hukuken İstanbul sözleşmesinden Türkiye’nin ayrılması anlam ifade etmese de toplum nezdinde bu çıkış erkek şiddetinin önünü açan ve çıktığı günden bu yana hızla ve katlanarak artan kadın cinayetlerininin politik olduğunun kanıtıdır. 


Erkek şiddeti ve tacizi sınır tanımamaktadır. Cani, sapık, psikolojisi bozuk değil, bu devletin önlemediği erkek şiddetidir. Dokuz Eylül'den öğrenciler olarak sesleniyoruz. Kadınlar var olduklarından beri her bir hak için mücadele etmişlerdir. Bizler bu ülkede kadınlar özgürce var olana kadar, bütün tacizciler, katiller ve işkenceciler hak ettikleri cezayı alana kadar omuz omuza, el ele mücadele etmeye devam edeceğiz. Tek bir adım bile geri atmıyoruz. 
Bütün faillerden hesap sormaya bu kadın düşmanı politikalar ve eril adalet mekanizması yok olana kadar bulunduğumuz her alandan sesimizi yükselteceğiz. Birbirimizi savunacağız, dayanaşacağız. Başta Üniversitemiz'de ve sokaklarımızda, bu bozuk düzene karşı yan yana gelerek mücadelemizi büyüteceğiz."

Muhabir: ALPEREN ÖZDEMİR