CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in 'geçim yoksa, seçim var' mesajıyla Kasım 2025'de sandığı işaret etmesi CHP'nin cumhurbaşkanı kim olacak sorusunu bir kez daha gündeme taşıdı. Özgür Özel'in 'ben kesinlikle aday olmayacağım' diyerek kendisi adına kapıyı en azından şimdilik kapattığı yarışta öne çıkan iki aday, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş olarak görülüyor. Tüzük kurultayının kapanışında kendisine sadece bir saat önce konuşma yapacağı söylendiği için sitem eden Mansur Yavaş'ın tepkisi parti içindeki yarışın dışa yansıdığı örneklerden biri olarak dikkati çekti.

Doç. Dr. Yılmaz'dan çağrı var...

CHP'deki aday belirsizliğinin hatalı bir tutum olduğunu düşünen  BUPAR Araştırma Genel Diretörü Doç Dr. Onur Alp Yılmaz, 'CHP’nin izleyeceği en doğru yöntem, bir an önce Cumhurbaşkanı adayının nasıl belirleneceğine dair yöntemi ortaya koymak ve hedef gerçekten 2025 Kasım’ında bir seçimse bu adayı belirlemektir' hatırlatmasında bulundu.


İmamoğlu'na siyasi yasak istemi...

''CHP’nin içindeki mevcut belirsizlik, Erdoğan da dahil kendi dışındaki siyasi aktörlere bu belirsizliklerin yarattığı rekabeti körükleyerek onu dış müdahaleleri açık hâle getiriyor'' diyen Yılmaz, ''Örneğin bundan sonra iktidar, CHP içindeki rekabeti İmamoğlu’na yasak vermek üzerinden şekillendirecekse Erdoğan’ın rakibi olan İmamoğlu’na yasak vermekle İBB Başkanı İmamoğlu’na yasak vermek arasında devasa bir hamle yapma konforu farkı olduğunu unutmamak gerekir' hatırlatmasında bulundu.


CHP 2023'den ders almış olmalı...

Onur Alp Yılmaz, ''yine adayın belirlenmesinin ardından CHP’de bir kopuş yaşanacak ve aday olamayan kişi kendisine başka bir yol belirleyecekse bunun seçimin hemen öncesinde olmasıyla seçime henüz vakit varken olması arasında da seçmen algısı bakımından büyük bir fark yaratacağı açıktır. CHP’nin 2023 seçimlerinden çıkarması gereken en büyük ders de bu olmalıdır: Seçmen bildiği kötüyü, belirsizlik ve iç rekabet görüntüsüne tercih ediyor'' ifadelerine yer verdi.

Muhabir: Bünyamin Dobrucalı