Firmanın olay sonrası yaptığı açıklamada bayrak, din ve devlet gibi kavramları savunma aracı olarak kullanması, büyük tepki topladı. Firma, Düzce'de toplu yemek hizmeti sunarken KYK yurtları gibi önemli kurumlara da yemek tedarik etmekte. Ancak, bir numunede domuz eti tespit edilmesi sonrasında kamuoyundan yoğun eleştiriler aldı. Firma, bu olayı “haksız ve adil olmayan sonuçlar” olarak nitelendirip, kendi ticari itibarlarının zarar gördüğünü savundu.

Firmanın Tepki Çeken Savunması

Saydamlar Catering’in sahibi Murat Saydam, firmanın açıklamasında 40 yıldır Düzce ve çevresinde hizmet verdiklerini, bu süreçte ticari itibarı zedeleyecek bir hata yapmadıklarını belirtti. Ancak domuz eti tespiti olayında sadece bir numunenin incelendiğini ve diğer menü ürünlerinin bağımsız test kuruluşları tarafından temiz çıktığını dile getirdi. Saydam, sadece bir numune üzerinden böyle bir karar alınmasının “bilim, vicdan ve hakkaniyet ölçüsüne” uymadığını iddia etti.

Firmanın savunması ise, bayrak, din ve devlet gibi kavramlar üzerinden yapılmasıyla dikkat çekti. Firmanın açıklamasında "Bizim ne kadar vatanını, bayrağını seven, istihdam konusunda hassas, devlete vergisini düzenli olarak veren, ailesinin dini ve dünyevi hassasiyetlerine önem veren bir firma olduğumuz Düzce halkınca bilinir" denildi. Ancak bu tür bir savunma şekli, kamuoyunda daha fazla tepkiye yol açtı.

“Ticari İtibarımıza Suikast Yapıldı”

Firmanın, bu skandalın ardından yaptığı açıklamada "ticari itibarlarına suikast yapıldığını" iddia etmesi, tartışmaları daha da alevlendirdi. Saydamlar Catering yetkilileri, itirazlarının dikkate alınmadan idari işlemler yapılmasının, firmalarına büyük zarar verdiğini belirtti. Ancak birçok kişi, firmanın domuz eti skandalını dini ve milli değerler üzerinden savunmaya çalışmasının, olayın ciddiyetini örtmeye yönelik bir girişim olduğu görüşünde.

Kamuoyunun Tepkisi

Domuz eti tespit edilmesi, özellikle Müslüman bir toplumda dini hassasiyetleri göz önünde bulundurulduğunda büyük bir skandal olarak görülüyor. Bu tür olaylar, tüketicinin güvenini derinden sarsmakta ve bu tür gıda skandallarının çok daha titiz bir şekilde ele alınması gerektiğini bir kez daha gözler önüne sermekte. Firmanın, skandalın ardından dini ve milli değerler üzerinden savunma yapması ise daha büyük bir infiale neden oldu.

Kaynak: HABER MERKEZİ