SON MÜHÜR - OSMAN GÜNDEN / İzmir'deki Dokuz Eylül Üniversitesi, Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü'nde görevli akademisyen M.B.'ya yönelik taciz iddialarına ilişkin yaptığı inceleme sonucu, hakkında soruşturma başlatarak M.B.’yı görevden uzaklaştırma kararı aldı. Kadın öğrencilerin, M.B.'nın hem sözlü hem de fiziksel tacizine uğradığını belirterek üniversite yönetimine başvurmasının ardından, okul yönetimi iddiaları ciddiyetle ele aldı.
Taciz iddiaları gündeme geldi
Dokuz Eylül Üniversitesi'nde, özellikle son dönemde fakültede görevli akademisyen M.B.'nın birden fazla kadın öğrenciye tacizde bulunduğu iddiaları, üniversite kampüsünde büyük bir tepki yarattı. Öğrenciler, M.B.'nın derslerde ve okul içinde onları sözlü ve fiziksel olarak taciz ettiğini belirterek, üniversite yönetimine başvurdu. Öğrenciler, herhangi bir yargı yoluna başvurmayı tercih etmeyip, doğrudan okul idaresine şikayette bulunmuştu.
Okul yönetimi, gelen şikayetleri dikkate alarak konuyu araştırmaya başladı. Eğitim Fakültesi'nden gelen başvuruların ardından, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü, akademisyen hakkında soruşturma başlatmak üzere harekete geçti ve M.B. hakkında idari bir önlem olarak görevden uzaklaştırılmasına karar verildi.
Üniversite yönetimi konuya hızla müdahale etti
Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Sekreteri Engin Basmacı, Son Mühür'e yaptığı açıklamada, öğrencilerden gelen şikayetlerin Aralık ayında üniversite yönetimine ulaştığını ve olayın üzerinden 11 ay geçtiği yönündeki söylentilere karşı açıklamada bulundu. Engin Basmacı, şunları söyledi:
"Bu süreç 11 aydır devam etmiyor. Bize bu süreç Aralık ayının sonunda yansıdı. Bize yönetim olarak öğrencilerden şikayet gelir gelmez incelemelere ve araştırmalara başladık. Konuyu derinlemesine inceledik ve müdahalede bulunduk. Bu müdahale süreci takdir edersiniz ki kimse mağdur olmasın diye bir zaman alıyor. Fakat biz bu zamanı en aza indirgemek için olabildiğince hızlı davrandık. Ve akıbetinde taciz iddiası bulunan akademisyeni görevden uzaklaştırdık. Biz rektörlük olarak duruma kesinlikle kayıtsız kalmadık. O akademisyen bugün açığa alındı."
Engin Basmacı, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Olayla ilgili müdahalede bulunmak için güçlü bir kanıt gerekir. Sonrasında da soruşturmaya döner. Çocuklar yasal olarak herhangi bir başvuruda ya da şikayette bulunmamışlar. Onlar bize güvenip geldi şikayetlerini iletti biz de derinlemesine incelemede bulunarak akademisyeni açığa aldık. Sonrasında olay soruşturmaya döner. Ama biz vakit kaybetmeden üstümüze düşeni yaptık. Rektörlük olarak en hassas üzerinde durduğumuz konulardır bunlar. Biz bu gibi durumlara asla kayıtsız kalmayız. Bu konu bize ulaşır ulaşmaz müdahale edildi, 11 aydır bizim gündemimizde olan bir şey değil. Tekrar belirtiyorum konu bize ulaşır ulaşmaz biz hızlıca ne gerekiyorsa onu yaptık ve akademisyeni açığa aldık.
Bize adli makamdan bir tebliğ gelmedi. Biz derhal kendi işlemimizi kendimiz yaptık. Konunun doğruluğunu bilemeyiz. Şu anda soruşturma aşamasında. Akademisyene net olarak tacizcidir diyemeyiz fakat bu konunun şikayet edilmiş olması bizim akademisyeni açığa almamız için yeterli bir sebeptir. Gerekli yasal araştırma yapılıp suçu ya da suçsuzluğu ispatlanana kadar kurumda çalışması uygun değildir."
Rektörlük olarak konuyu hassasiyetle ele aldıklarını belirten Engin Basmacı, sözlerine devam etti:
"Biz de bu gerekçeyle konuya hassasiyet gösterip gerekli idari işlemi başlatmış bulunuyoruz. Buradaki kritik şudur ki bu inceleme ve müdahale etme süreci çok hassas ve derinlemesine incelenmesi gereken bir süreç. Bu sebeple bir kaç hafta zaman almış olabilir. Burada isteyerek müdahale etmemişiz gibi bir hava oluşturmaya çalışanlar var. Fakat bu çıkan haberlere çok üzüldük. Biz her zaman sessiz kalmayıp tam tersi sayın rektörümüz üst yönetimimizle konuyu hassasiyetle inceledik ve gerekeni yaptık. Öğrencilerimiz müsterih olsun."
Daha önce de görevden alınmıştı
Akademisyen M.B. hakkında, daha önceki yıllarda da benzer bir durum yaşandığı öğrenildi. Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Resim İş Eğitimi Anabilim Dalı’nda görev yapan M.B., 'Görevini ihmal ettiği ve akademik ilerlemede başarısız olduğu' gerekçesiyle görevden alınmıştı. Ancak M.B., görevden alım kararına karşı dava açarak 2008 yılında İzmir 2’nci İdare Mahkemesi'ne başvurmuş, dava uzun yıllar sürmüş ve sonunda Danıştay, Bora'nın lehine karar vererek göreve iade edilmesini uygun görmüştü.