Balıkesir İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Serkan Kadir Keskin, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü kapsamında diyabetin önlenmesi, erken teşhisi ve tedavisi konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Dr. Keskin, dünya çapında her 10 yetişkinden birinin diyabet hastası olduğunu vurgulayarak, özellikle tip 2 diyabetin arttığına dikkat çekti ve toplumun bu konuda daha bilinçli olması gerektiğini ifade etti.
Diyabetin küresel yayılımı ve Türkiye’deki durum
Dr. Keskin, konuşmasında diyabetin küresel ölçekte büyük bir sağlık sorunu haline geldiğini belirtti. 2021 yılı itibariyle dünya genelinde 537 milyon yetişkinin diyabetle yaşadığını söyleyen Keskin, bu sayının 2030’da 643 milyona, 2045’te ise 783 milyona ulaşmasının beklendiğini belirtti. "Dünya çapında her 10 yetişkinden biri diyabet hastasıdır. Bunun %90’ından fazlası tip 2 diyabetten muzdariptir. Ancak ne yazık ki, bu kişilerin yarısına yakınının henüz teşhisi konmamıştır. Bu, tedavi ve erken tanı için büyük bir fırsat kaybıdır" dedi.
Tip 2 diyabetin artış nedenleri
Keskin, tip 2 diyabetin artışındaki başlıca faktörleri ise kentleşme, yaşlanan nüfus, azalan fiziksel aktivite seviyeleri, sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve obezitenin yaygınlaşması olarak sıraladı. "Günümüzde yaşam tarzındaki değişiklikler, özellikle kentleşme, artan iş temposu ve sağlıksız gıda tüketimi tip 2 diyabetin hızla artmasına neden olmaktadır. Bunun yanında, fiziksel aktivitenin azalması ve aşırı kilolu bireylerin sayısındaki artış da bu sorunun temel sebepleri arasında yer alıyor" diye ekledi.
Diyabetin önlenmesi ve erken tanının önemi
Dr. Keskin, diyabetin etkilerini azaltmak ve komplikasyonları önlemek için erken teşhis ve doğru tedavinin çok önemli olduğunu vurguladı. “Tip 2 diyabetin çoğu zaman önlenmesi veya geciktirilmesi mümkündür. Sağlıklı alışkanlıklar benimseyerek, düzenli egzersiz yaparak ve dengeli beslenerek bu hastalıkla mücadele edilebilir. Erken tanı, diyabetin getireceği komplikasyonları önleyebilir ya da geciktirebilir” dedi.
İl Sağlık Müdürü, Balıkesir İl Sağlık Müdürlüğü olarak diyabetin önlenmesi ve tedavi edilmesi konusunda çeşitli hizmetler sunduklarını belirtti. Bu hizmetlerin, halkın diyabet konusunda bilinçlendirilmesini ve hastaların doğru tedaviye erişimini kolaylaştırmayı amaçladığını söyledi. Dr. Keskin, şu açıklamalarda bulundu:
Aile Sağlığı Merkezlerinde Diyabet Tarama: Diyabetin erken teşhis edilmesi için Aile Sağlığı Merkezlerinde diyabet taramaları yapılmakta. Bu sayede diyabetli bireyler tespit edilerek tedavi ve takip süreçleri başlatılmaktadır.
Diyabet Okulları: Hastanelerde diyabet okulları açarak, diyabetli bireylerin hastalıkları hakkında bilgi edinmeleri sağlanıyor. Bu okullarda, hastalar diyabetin yönetimi, ilaç kullanımı, beslenme alışkanlıkları gibi konularda eğitim almaktadır.
Eğitim Programları: Diyabetin toplumda daha iyi anlaşılması amacıyla, yerel yönetimler ve okullar ile işbirliği içinde eğitim programları düzenlenmektedir. Okullarda öğrencilere, öğretmenlere ve çalışanlara yönelik diyabet eğitimleri verilmekte ve diyabetli öğrencilerin okulda rahatlıkla tedavi olabilmesi için gerekli düzenlemeler yapılmaktadır.
Diyabet için risk altındaki bireyler
Diyabetin erken teşhisinin önemine değinen Dr. Keskin, diyabet açısından risk taşıyan bireyleri de sıralayarak, bu kişilerin sağlık kontrollerini düzenli olarak yaptırmalarını önerdi. Risk faktörleri arasında şunlar yer alıyor:
Ailede diyabet öyküsü bulunması
Fazla kilolu olmak
Sağlıksız beslenme alışkanlıkları
Fiziksel hareketsizlik
Artan yaş
Yüksek tansiyon
Gebelikte diyabet geçmişi
Hamilelikte yetersiz beslenme
Bu faktörlere sahip bireylerin, diyabetin erken evrelerini tespit edebilmek adına sık sık sağlık kontrollerine gitmeleri gerektiğini vurgulayan Dr. Keskin, özellikle 40 yaş üzerindeki kişilere, açlık kan şekeri ölçümü yaptırmalarını önerdi.
2024-2026 Dünya Diyabet Günü Teması: "Diyabet ve Esenlik"
Bu yılki Dünya Diyabet Günü temasının "Diyabet ve Esenlik" olduğunu belirten Dr. Keskin, diyabetli bireylerin yaşam kalitesini artırmaya yönelik sağlık politikaları geliştirdiklerini söyledi. "Diyabet sadece fiziksel değil, duygusal ve psikolojik açıdan da bir yük oluşturabilir. Bu yüzden ‘esenlik’ kavramı, diyabetle yaşayan kişilerin daha iyi bir yaşam sürebilmeleri için büyük önem taşımaktadır. Biz de sağlık müdürlüğü olarak bu konuyu ön plana çıkararak, diyabetli bireylerin tedavi süreçlerini iyileştirmeye çalışıyoruz" dedi.
Diyabetsiz bir yaşam için bilinçli adımlar
Dr. Keskin, diyabetin önlenmesi için yapılması gerekenleri sıralayarak, toplumun sağlıklı bir yaşam sürmesi için bilinçli adımlar atması gerektiğini belirtti ve "Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve ideal kiloda kalma gibi basit ama etkili yöntemlerle diyabetin önüne geçebiliriz. Ayrıca, diyabetli bireylerin düzenli olarak doktor kontrollerine gitmeleri ve tedavilerini aksatmamaları hayati önem taşımaktadır." dedi.
Son olarak, Dr. Keskin, tüm halkımıza diyabetsiz, sağlıklı ve esenlik dolu bir yaşam dileyerek, diyabetin erken teşhis ve tedavisi konusunda herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesini istedi.