Son dönemlerde yaşanan kadın cinayetleri, taciz ve şiddete karşı bir ses de Ege Üniversitesi'nden yükseldi. Öğrenciler, İstanbul'da vahşice öldürülen İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil için ve Osmaniye'de gerçekleşen ve 18 kişinin 14 yaşında bir çocuğa cinsel istismarda bulunmasına dair açıklama yaptı. "Her sabah korkunç gündemlere uyanıyoruz." diyen öğrencilerin açıklaması şöyle:


"Birkaç gün önce Semih Çelik isimli erkek 19 yaşındaki Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner adlı iki genç kız kardeşimizi, İstanbul’un ortasında yarım saat arayla vahşice katledip intihar etti. Beyoğlu’nda bir kadını taciz eden iki erkek fail gözaltına alınıp serbest bırakıldı tepkiler üzerine tutuklandı. Osmaniye’de farklı yaşlardan 18 kişi 14 yaşında bir çocuğa cinsel istismarda bulundu. 18 kişinin teşhis edilmesine rağmen yine bu kişilerden 10’u tutuklandı.


Buradan öğrenciler olarak soruyoruz İstanbul sözleşmesini fesh edip 6284 sayılı yasayı uygulamayıp failleri ödüllendirmek mi kadınları koruyor? Adalet sisteminiz bizleri korumak için çalışıyorsa neden öldürülüyoruz? Adalet sisteminiz kimin için çalışıyor? Fesh ettiğiniz İstanbul sözleşmesinden bu yana binlerce kadın öldürüldü. Daha 2024 yılının ilk 8 ayında 261 kadın erkekler tarafından öldürüldü. 164 kadının ölümü hala şüpheli. Sadece Eylül ayında öldürülen 34 kadının büyük bir kısmı boşanmak istediği, barışmayı, evlenmeyi ve ilişkiyi reddettiği için öldürüldü. Bu veriler kadınların çoğunlukla tanıdığı ve hatta ailelerindeki erkekler tarafından öldürüldüğü gerçeğini açıkça göstermektedir.


"Ege KYK'da kalan arkadaşlarımız yalnız değil"


KYK'da yaşanan tacize dair de açıklama yapan öğrenciler "Arkadaşlarımız yalnız değil" diye seslendi: 


"Üzgünüz, dehşet içindeyiz. Ancak her şeyden çok öfkeliyiz. Karanlıkta korku içinde eve yürüdüğümüz her gece için, susturulduğumuz her türlü şiddet için, otobüsten son inen olduğumuz her gün için öfkeliyiz. bu haberlere uyanıp ağladığımız her gün için öfkeliyiz. Daha olaylar üzerine iki gün geçmemişken Ege KYK’daki kadın öğrencilerin sözlü tacize maruz kaldıklarını, kilidi dahi olmayan odalarda korku içinde uyuduklarını öğreniyoruz. Ege KYK’da kalan arkadaşlarımız yalnız değildir, hiçbir kız kardeşimiz yalnız değildir.


İkbal için, Ayşenur için, Narin için yürüyoruz! Yurtlarda güvensiz hisseden kız kardeşlerimiz için yürüyoruz! İstanbul Sözleşmesi için yürüyoruz! İstanbul Sözleşmesi’nin feshi ve 6284 sayılı yasanın uygulanmaması, erkek şiddetine karşı toplumsal bariyerlerin kalkmasının en önemli sebebidir. Katledilmek istemiyoruz! Ölmek istemiyoruz! İnsan yerine konmak istiyoruz, insanca bir yaşam istiyoruz! Tek bir adım bile geri atmıyoruz. Bütün faillerden hesap sormaya bu kadın düşmanı politikalar ve eril adalet mekanizması yok olana kadar bulunduğumuz her alandan sesimizi yükselteceğiz. Birbirimizi savunacağız, dayanaşacağız"

Muhabir: ALPEREN ÖZDEMİR