ALPER TEMİZ - Türkiye’de doğa haklarını ve yaşam alanlarını savunmak için 28 bin 820 yurttaşın imzasıyla hazırlanan Yurttaşın Ekokırım Yasa Teklifi, TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanlık Divanı tarafından işleme alınmadı. Yurttaşların talepleri "toplumsal yarar içermediği" gerekçesiyle TBMM Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı’na dahi gönderilmeden arşive kaldırıldı. Bu karar karşısında sessiz kalmayan yurttaşlar, yasanın reddine ilişkin kararı yargıya taşıdı. Ekokırım Yasası Yurttaş İnisiyatifi’nin başlattığı kampanya, doğa tahribatlarının önlenmesi ve ekosistemlerin korunmasını hedefliyordu. Ancak dilekçe, TBMM İç Tüzüğü’ne uygun bir şekilde Genel Kurul’a sunulması gerekirken, Komisyon tarafından tamamen göz ardı edildi. Milletvekillerinin itiraz etmediği bu karara karşı yurttaşlar "ekokırım" için seslerini duyurmak amacıyla Ankara 4. İdare Mahkemesi’nde dava açtı. Dava, 5 Aralık 2024 günü saat 11.00’de görülecek. Dilekçe Komisyonu’nun "toplumsal yarar" olmadığını savunduğu bu teklife rağmen, TBMM Araştırma Hizmetleri Başkanlığı’nın ARMER Bülteni’nde, "Ekokırım Kavramı ve Çeşitli Ülkelerde Ekokırım İle İlgili Düzenlemeler" başlıklı bir makale yayımlandı. Bu durum, teklifin gündeme alınmamasıyla çelişen bir tablo ortaya koydu.


“Hukuksuzluğa karşı hukukla mücadele”
Yurttaşlar adına konuşan Avukat Arif Ali Cangı, doğa tahribatının tür kayıplarından kuraklığa, orman ve tarım alanlarının yok oluşuna kadar büyük felaketlere yol açtığını vurguladı. Cangı, “Ekokırım, dünyada suç olarak kabul edilmeye başlandı. Bu mücadelenin hukuksal yollarla sürdürülmesi, hem bugünkü hem de gelecek kuşakların yaşamını güvence altına almak için kritik önemdedir. Duruşmaya barolar, sivil toplum kuruluşları ve doğa savunucuları davet edilirken, yurttaşlar 'Ekokırım Yasası' için umutlarını koruyor. Doğayı koruma kararlılığına dikkat çeken inisiyatif üyeleri, 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' ilkesini hatırlatarak mücadeleyi sürdürecekler" dedi.


Avukat Arif Ali Cangı, Ekokırım Yasası Yurttaş İnisiyatifi'nin mektubunu şöyle özetledi:

"TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanlık Divanı, 28 bin 820 yurttaşın ekokırımın suç olarak tanımlanmasını talep eden dilekçelerini, yasa teklifi içerdikleri gerekçesiyle Genel Kurul’da görüşmeye sunmamış ve bu dilekçeleri arşive kaldırmıştır. Halkın talebi milletvekilleri tarafından da sahiplenilmezken, biz yurttaşlar olarak bu karara itiraz ettik. Ancak itirazımız da reddedildi. Türkiye’de doğa ve yaşam alanlarımız kuraklık, orman tahribatı, su kayıpları ve tür yok oluşlarıyla karşı karşıya. Ekokırımın bir suç olarak tanımlanması, hem bugünkü hem de gelecek kuşakların yararına olacak bir düzenlemedir. Bu nedenle Dilekçe Komisyonu’nun kararının iptali için dava açtık. Hukuk yoluyla doğa haklarını savunmaya kararlıyız. Dünyada ekokırımın suç sayılması yönünde önemli adımlar atılırken, bu talebin Türkiye’de de karşılık bulması için tüm vekilleri, baroları, sivil toplum kuruluşlarını, yaşam savunucularını ve yurttaşları dayanışmaya çağırıyoruz. 5 Aralık 2024, saat 11.00’de Ankara 4. İdare Mahkemesi’ndeki duruşmada buluşalım."

Muhabir: Alper Temiz