TRHaber’de yayımlanan habere göre, Orgeneral (e) Abidin Ünal, yeni çıkan 'Güç Mücadelesinde Türkiye' adlı kitabında dikkat çekici yorumlarda bulundu.
Kitabında, Türkiye'nin 5. nesil KAAN savaş uçağının Rolls Royce ile işbirliği yaparak acilen gelişmiş motorlara kavuşması gerektiğini vurgulayan Ünal, aynı zamanda Türkiye'nin F-35 programına geri dönmesinin önemine dikkat çekiyor.
2015-2017 yılları arasında Hava Kuvvetleri Komutanlığı görevini yürütmüş olan Ünal, kitabında Türkiye'nin F-35 programından dışlanmasının yalnızca S-400 hava savunma sistemi alımıyla ilgili olmadığını, Yunan, Ermeni ve Yahudi lobilerinin ortaklaşa hareket ederek Türk Hava Kuvvetleri'ni F-35 yeteneğinden mahrum bırakmaya çalıştığını ifade ediyor.
Ayrıca, Amerikan yönetiminin F-35 ile ilgili kararının S-400'lerle ilgili bahanelerin ötesinde olduğunu belirterek, bu projeye yeniden dönülmesi gerektiğini vurguluyor.
Abidin Ünal kitabında "Türkiye'nin F-35 programından çıkarılması için S-400 bahane edilmiştir. Ancak konu bizce bu kadar basit değildir. Türkiye'nin 100 adedin üzerinde F-35 uçağı ile bölgede oluşturacağı güç üstünlüğü birçok çevreyi rahatsız etti. Özellikle Türkiye'nin böylesine bir güce kavuşmasını istemeyen Yunan, Yahudi ve Ermeni lobileri Türkiye karşıtı tüm taraflarla işbirliği halinde, S-400 bahanesiyle Türkiye'yi projeden çıkarmayı başarmıştır. Bu süreç sonraki yıllarda Yunanistan'a F-35 yeteneği sağlanması, bu ülkenin aynı zamanda bir Amerikan üssüne dönüştürülmesi adımlarıyla birlikte yorumlandığında konu daha da anlam kazanmaktadır. Türkiye F-35 programındaki hakkını kesintisiz savunmaya devam etmeli, hatta Yunanistan'a F-35 programının açılması halinde Türkiye'ye de programın kaldığı yerden devam etmesi konusunda ısrarcı olunmalıdır." ifadelerini kullandı.
“Kaan’ı çantada keklik olarak gören zihniyetten uzak durulmalı”
Emekli Orgeneral Abidin Ünal, Millî Muharip Uçak KAAN projesinde karşılaşılabilecek gecikmelere dikkat çekiyor.
Milli Muharip Uçağı çantada keklik olarak gören zihniyetten uzak durulması ve risk alanlarına odaklanılması gerektiğini belirten Ünal risk alanlarını sıraladığında ilk sırayı projenin gecikmesi ve aksaması olarak değerlendirirken ikinci sırayı uçağın 5. nesil standardına ulaşamaması olarak tanımlıyor.
Abidin Ünal, KAAN'a güç verecek millî motorun tamamlanmasının gecikmelere yol açabileceğini belirtiyor.
Bu bağlamda, Rolls Royce ile Kale Grubu'nun ortaklaşa geliştirdiği 5. nesil motorun, ilk aşamada tercih edilmesi gerektiğini ifade ediyor.
Ünal, kitabında "Programın gecikmesine yol açabilecek risklerden birisi motor konusu, diğeri ise proje yönetim anlayışıdır. Yerli motor geliştirme elbette ki tercihe şayandır, ancak umulandan çok daha uzun zaman alma riski bulunmaktadır. Buna rağmen yerli motor projesinde ısrarla devam edilmelidir. Ayrıca prototip için kullanılan motor ise performans bakımından beklenen seviyenin altında kalmaktadır. Bu riskleri gidermek için proje başlangıcında yapılan, Kale Grup ve Rolls Royce arasında başlatılan ortak motor üretimi tercihine önemli ölçüde zaman kaybedilmesine rağmen tekrar dönülmesi önemli olmaktadır." ifadelerini kullandı
