Gazeteci Ercan Pala, Son Mühür TV’de yayınlanan Sıcak Bakış programında Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı. Kamuda izlenecek tasarruf adımlarına ilişkin eleştirilerde bulunan Pala; “İtibardan tasarruf edilmez mantığı olduğu sürece, Saray bu ülkede günlük 15-20 milyon harcadığı sürece, Diyanet İşleri Başkanı bazı marka araçlara bindiği sürece olmaz. Önce kafada, kamuda tasarrufu gerçekleştirmek lazım. Ve buna en baştaki kurumlarla başlamak lazım” dedi.
“En acı kısmı bunun son olmayacak olması”
İstanbul’da bir okulda gerçekleşen öğretmen cinayetine ilişkin konuşan Pala; “Olayın çok farklı bir boyutu var. Bir nesil önceki nesil ile şimdiki nesil çok farklı. Bizim yetiştiğimiz ülke ile onların yetiştiği ülke arasında çok büyük bir fark var. Bizim yetiştiğimiz nesilde değerler daha önemliydi ve korunuyordu. Devlet dairesine giderken takım elbise giyilirdi. Biz de ona yakın büyüdük. Şimdikiler bu değerlere saygı duymuyor. Bu değeri nasıl kaybettik? Sosyal medyanın negatif etkileri, diziler... Bana bir dizi göstersinler şiddet olmasın. Şu anda öğretmene yapılmış olduğu zaman gündemde ama bu ülkede her gün kadın öldürülüyor. Aynı şekilde sen bana yan baktın diye insanlar şiddete başvuruyor. Kimsenin kimseye saygısı olmayan bir toplum haline geliyoruz. Şiddet çok fazla var.
Biz öncelikle şiddeti önlemeye yönelik bir şeyler yapmalıyız. Sonrasında eski değerlerimizi kazanmak zorundayız. 17 yaşında birisi kafaya bir şey takınca bir şekilde kendince hesabını görmeye çalışıyor. Çünkü öyle görüyorlar dizilerde. Altı çizilmesi gereken bu çocuğun sığınmacı olması. Bir de bizim böyle bir sorunumuz var. Okulda şiddete hayır denecek, baba diyecek ki sokakta hakkını ara. Çocuk ne hangisine uyacak? Tabii ki babasına uyacak. Çok fazla yanlış var. Sığınmacılar konusunda hükümetin bir şey yapacağını düşünmüyorum. Tam tersi kiminle ne şekilde anlaşma yapıldıysa ondan vazgeçmemek adına Türkiye’de Türkler azınlığa düşecek.
Şiddeti eğitimle önleyebiliriz ama eğitim müfredatını yine değiştiriyorlar. 22 yıllık iktidarda 44. kez farklı sistem deneniyor. Bu kadar değişiyorsa bir problem vardır sistemi oturtamıyorsun demektir. Japonya’da Finlandiya’da değiştirmiyorlar en iyi sisteme sahipler. Her gelen bakan bir şekilde değiştiriyor. Atatürk bu ülkede 50 devrim yaptı kısacık hayatında. Atatürk 22 yıl iktidarda kalmadı. 22 yıldır iktidardasınız Atatürk’ün yaptığını, 22’de 1 bile yapamadınız. Devrim yapmak o kadar kolay değil, yaptım demekle olmuyor. Ben ümitsizim hele şiddet konusunda çok daha ümitsizim. Hukuka güvenmiyorsun, mahkemeye gitsen ne olacak? Güçlüyse kazanıyor adam. Devlete güvenmiyorsun sonuç ne oluyor kendi adaletini kendin sağlamaya başlıyorsun. Tehlike de burada başlıyor, güçlü olan güçsüzü eziyor. Bu son olmayacak işin kötüsü de bu. Son olmayacağını bilmek insanın içini acıtıyor” diye konuştu.
“Tassarruf kağıt üzerinde değil kafada olmalı”
Kamuda izlenecek tasarruf adımlarına ilişkin eleştirilerde bulunan Pala; “İtibardan tasarruf edilmez mantığı olduğu sürece, saray bu ülkede günlük 15-20 milyon harcadığı sürece, Diyanet İşleri Başkanı bazı marka araçlara bindiği sürece olmaz. Bizim dinimiz minimum lüksten kaçan ve müslümanların kaçınmasını isteyen bir din. Bu dinin temsilcisi bile lüks araç markalarının aşağısında arabaya binmiyor. O tasarruf kamudaki harcamaların yüzde onu bile değildir.
Esas harcamalar daha farklı. Esas harcamalar başka şeylerde. Bayburt’a havaalanı yapılacakmış. Kütahya’ya havaalanı yaptılar ve her yıl kaç milyon garanti veriyorlar verilen sayı yüzde onu bile değil. Sistem ve yöntemlerde yanlışlık var. Kiralık araba nedir mesela? Araba kiraladığında, arabayı satın aldığından daha fazlasını ödersin. Şehzadeler Belediyesi sanırım, sergiledi. Kim kullanıyor, neden kullanıyor belli değil. Müdürün yardımcısı var, yardımcının yardımcısı, sekreterin sekreteri var ama hepsinin altında araba var. Önce bunlarda tasarruf edin. Ya da denetlemeye açık olun. O zaman birileri bu denetleme görevini yerine getirememiş ki bu adamlar har vurup harman savurabilmiş.
Siz çalıp çırpmayı normalleştirirseniz, benim memurum işini bilire getirirseniz, yapanlar cezasını almaz ya da göstermelik olursa bunlar olur. Kamuda tasarruf yapacaklarsa ilk önce Külliye günlük harcamasını kısıtlayacak. Cumhurbaşkanı oradan çıkıp bir yere giderken, 40 araba hareket ediyor sanırım. Neden onu da anlamıyorum. Koruma tedbirli diyelim, farklı şekillerde de korunabilir. Bu itibardan oluyor. Kamuda tasarruf sadece kağıt üzerinde olmaz. Kafada kamuda tasarrufu gerçekleştirmek lazım. Ve buna en baştaki ile başlamak lazım” açıklamasında bulundu.
“Senin adamın olanları nasıl tespit edeceğiz?”
CHP’de ‘akraba atamaları’ üzerinden yürütülen tartışmaları, zihniyet aynı diyerek eleştiren Pala; “Toplumsal olarak bozulduk bunun Ak Partilisi, CHP’lisi yok. Sen siyaset yapıyorsan çevren de cezalandırılacak. Senle ilgisi olmadan belediyede çalışmaya başlamıştır. O başka. Sen geldin tabii ki onu işten çıkarmayacaksın. O senden önce kazanılmış bir hak. Bursa gibi Bayburt ve Balıkesir’de de aynısı olmuş. Ahmet Akın’dan beklemezdim mesela. Demek ki o da yanlış yapıyor. Bundan sonra böyle yapmayı düşünenler varsa yapsak da fark etmeyecek hemen geri alacaklar diyerek temkinli olacaktır. Esas mesele soyadı taşıyan ve akrabalık bağını ispatlayabildiğin kişiler değil. Sadece senin adamın olanları nasıl tespit edeceğiz? Bu daha zor. Karabağlar’da, kendisi başkan yardımcısı, kocası şirket müdürü… Ne yapacağız? Elinde hiç mi adam kalmadı diyemiyorlar? Aykut Erdoğdu’yu neden hala genel sekreter yapmaya uğraşıyorlar. Aykut Erdoğdu’yu İzmir’e atamaya çalışan Özgür Özel. O liyakatsizlik olmuyor mu? Bu şey gibi, yapın ama sakın yakalanmayın. Zihniyet aynı. Bir yandan yapmayın diyorsunuz bir yandan da kendiniz doğru davranmıyorsunuz. Özgür Özel’in söyledikleri güzel ama olayların perde arkasına bakınca bana samimiyetsiz geliyor. Perde arkasındaki bazı şeyleri bildiğimiz için belki… Çünkü vatandaş bilmiyor. Vatandaş, Aykut Erdoğdu’nun İzmir’den ayrılmadığını, Murat Bakan İle Deniz Yücel’in sürekli Aykut Erdoğdu’yu genel sekreter yapmaya çalıştığını bilmiyor. İkiyüzlülük olduğu için o samimiyete inanmıyorum” ifadelerini kullandı.
İzmir Büyükşehir’de işten çıkarmalar…
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ndeki işten çıkarmalara ilişkin konuşan Pala; “Sözde Özgür Özel seçimden önce kimseyi işten çıkarmayacağız demişti. Bu sözü tutamadılar. Büyükşehirde sayı 250, bundan dolayı ses çıkıyor ama ondan önce Bayraklı çıkardı. Başka çıkaranlar var. Büyükşehir olunca ve sayıdan dolayı gürültü kopuyor. Orada haklı ve haksız taraf var. Özellikle belediyelerde işe başlama 3-4 ay sürüyor. Orada Tunç Soyer aday olmama ihtimaline karşı en azından 1 Ocak’tan itibaren durdurmalıydı. Büyükşehir açıklamasına göre bu arkadaşlar aranılan nitelikleri taşımadığı için çıkarılmış ama ihtiyaç duyulursa öncelik tanınacakmış. Aranan nitelikler demek ki 1500 tanesinde varmış. 250 tanesinin CHP’li dostu yok demek ki” dedi.
“Yıldız İşçimenler’i tebrik ediyorum”
Karşıyaka’da bir AVM’nin inşa edilen kaçak yapıları nedeniyle imar planı değişikliği talebinin Karşıyaka Belediye Meclisi’nde oybirliğiyle reddedilmesine ilişkin açıklama yapan Pala; “Öncelikle Yıldız Hanım’ı tebrik ediyoruz. Dirayetli durduğu için. Bu arkadaşlar burayı yaparken, o zaman bu cezalar kesilmedi mi? Cemil Tugay da bu konuda hatalı. Olay burada başlıyor. Cemil Tugay zamanında görevini tam yerine getirmemiş. Sadece inşaatla bitmiyor ki sonrasında yapı kullanma ruhsatı alıyorsunuz belediyeden. Yoksa kullanamazsınız orayı. Onu verdiysen nasıl verdin? Bir sürü ihmale yönelik şeyler var. Yanlışlar silsilesi bu zamana kadar gelmiş. Cemil Bey 3-4 yıl daha görev yapmış kimse bir şey yapmamış, Yıldız Hanım geliyor sonrasında adamlar eksikleri tamamlamak için belediyeye başvuru yapıyorlar. Burada da bir düşünürüm 3 yıl idare mi edilmiş bu adamlar? Sorun çıkar diye mi başvuru yapmışlar? Belediyeden kimse müdahale etmemiş demek ki. Kent A.Ş’nin de bir o kadar borcu var. Ama onu bu hale getirenler şu anda Grand Plaza’da, Büyükşehir’in bu tür hizmetlerini yapan şirketlerinin başında. Liyakat işte. Onların başında olan adamın kiminle bağlantısı var Özgür Özel ile. Özgür Özel’in Manisa’dan siyaset arkadaşı. Manisa’dan ithal gelmiş bir arkadaş o. Şimdi orayı ayağa kaldırdılar ve liyakatli oldukları için Grand Plaza’nın yöneticisi olarak alındılar. Özgür Özel ile Cemil Tugay arasındaki muhabbet kongreden öncesine dayanıyor. Sabahattin Önkibar bir iddia ortaya attı. Ben inanmak bile istemiyorum iddia diyorum. Cengiz İnşaat, Cemil Tugay büyükşehir adayı olsun diye CHP’ye 20 milyon dolar para ödedi seçimler için dedi. Youtube’da izleyebilir herkes. Dürüstlük abidesi olan Özgür Özel bile ne diyorsun sen kardeşim demedi. Cemil Tugay da bu konuda hiçbir açıklama yapmadı. Nasıl oluyor bu biri bana izah etsin. Bunlar niye konuşulmuyor. Hiddetlenmeleri lazım bunu nasıl dersin diye. Ama kulaklarının arkasına yatıyorlarsa orada soru işaretini koyarım” dedi.