Gazze’de gıda krizi, özellikle kuzey bölgelerinde yaşayanlar için şiddetli açlığa dönüşmüş durumda. İnsanlar, hayatta kalmak için hayvan yemlerini öğütüyor, yerlere dökülen un ve salça gibi temel gıda malzemelerini topluyor. Savaşın yarattığı yıkım, tarım arazilerini ve gıda üretim tesislerini tahrip ettiği için, halkın gıda bulması giderek zorlaşıyor.
Birleşmiş Milletler ve çeşitli yardım kuruluşları, Gazze’deki durumu “yaşanabilirlik sınırının altında” olarak nitelendiriyor ve uluslararası toplumu acil yardım çağrısında bulunuyor. Elektrik kesintileri, su kıtlığı ve sağlık hizmetlerinin çökmesi, zaten zor durumdaki halkın yaşam koşullarını daha da ağırlaştırıyor.
Gazze’deki bu dram, sadece bir bölgenin değil, tüm insanlığın vicdanını sorgulamaya davet ediyor. Savaşın gölgesinde yaşam mücadelesi veren Gazzeliler, dünyanın dikkatini ve desteğini bekliyor. Onların sesi olmak, onlara uzanan yardım eli olmak, her birimizin insani sorumluluğu haline gelmiştir. Gazze’de yaşanan bu insani kriz, sadece bir haber konusu değil, aynı zamanda tüm dünyanın gözleri önünde cereyan eden bir insanlık sınavıdır.