Yapılan son düzenlemeler, gecelik faizin yeniden politika faizinin üzerine çıkmasına yol açtı. 23 Eylül itibarıyla gecelik faiz oranı, yüzde 50,2 seviyesine yükseldi. Bu durum, Temmuz sonundan bu yana en düşük seviyeye inen ve yüzde 47,05 olarak kaydedilen gecelik faizin ardından gerçekleşti.
Bu süreçte, piyasalardaki likidite fazlasında da belirgin bir azalma görüldü. Düzenlemeler öncesinde, likidite fazlası yaklaşık 400 milyar dolara ulaşmışken, yapılan düzenlemelerin etkisiyle bu rakam 320 milyar dolara geriledi.
Bu azalma, bankaların daha dikkatli ve temkinli hareket etmesine neden olurken, piyasalardaki likidite dengesinin sağlanmasına yönelik önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Zorunlu karşılık oranları arttırıldı
TCMB, sistemdeki fazla likiditeyi kontrol altına almak ve enflasyonla mücadelede etkili olabilmek için bankaların kısa ve uzun vadeli lira mevduatları için ayırmaları gereken zorunlu karşılık oranlarını artırdı. Bu karar, bankaların daha fazla likiditeyi piyasada tutmak yerine, TCMB’ye olan yükümlülüklerini artırarak sistemin stabilitesini sağlamayı amaçlıyor.
Uzmanlar, TCMB’nin bu düzenlemelerinin, enflasyonun kontrol altına alınması ve ekonomik istikrarın sağlanması açısından kritik olduğunu belirtiyor. Ayrıca, piyasaların bu düzenlemelere nasıl tepki vereceği ve bankaların likidite yönetiminde ne tür stratejiler geliştireceği, önümüzdeki dönemde dikkatle izlenecek konular arasında yer alıyor.
Piyasa aktörleri, TCMB'nin uyguladığı politikaların sonuçlarını ve ekonomik verileri yakından takip ederek, yatırım stratejilerini bu verilere göre şekillendirecek. Bu durum, Türkiye ekonomisinin geleceği açısından önemli bir etki yaratabilir