ALPER TEMİZ - 2005 yılında 5330 numaralı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Yasasında Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun ile bağımsız hale gelen kooperatiflerin büyük bir kısmı kâr ile dönemi kapatırken, Tarım Kredi Kooperatifleri'nde tam tersi bir durum söz konusu. Kooperatif iştiraki Gübretaş'ın 2 Mayıs’ta gerçekleştirdiği Olağan Genel Kurul Toplantısı’na yönelik tutanaklarda yönetim kurulundan 10 kişiye 32,6 milyon liralık huzur hakkı payı ödendiği ortaya çıkmıştı. 10 kişiye ödenen milyonlarca liraya karşın, bu sefer de 2024 yılı ilk çeyreğinde Gübretaş'ın, 669 milyon lira zarar ettiği ortaya çıktı.
Diğer taraftan daha önce yönetim kuruluna ödenen huzur hakkı paylarındaki artışın, 2023 yılı itibarıyla oldukça dikkat çekici bir sıçrama yaşadığı göründü. 2020 yılında 4 milyon 175 bin lira, 2021 yılında 5 milyon 145 bin lira, 2022 yılında 7 milyon 335 TL olan huzur hakkı ödemeleri, 2023 yılında bir anda 32 milyon 632 bin 32 liraya çıktı. Genel Müdürlük koltuğunda Hüseyin Aydın’ın bulunduğu ve aynı zamanda Yönetim Kurulu Başkanlığını idare ettiği Gübretaş, Türkiye sınırları içerisinde çiftçiye en pahalı gübre satan birkaç kurum arasında yer alıyor. Gübretaş'ın, çiftçiye en pahalı gübre satan kurumlar arasında olması, 10 kişilik üst düzey yönetimine ödenen milyonlarca liralık huzur hakkı, orataya çıkan 632 milyon liralık zarar ve hazırlanan yeni vergi taslağında gübreye getirilmesi planlanan yüzde 20 vergi zammı hazırlığı, çiftçiyi bir kez daha isyana sürekledi.
"Kooperatif değil, şirket gibi yönetiyorlar"
ÇİFTÇİ-SEN Genel Örgütlenme Sekreteri Adnan Çobanoğlu, "Bu kooperatiflerin sadece adı kooperatif. Esasında şirket gibi yönetiliyorlar" diyerek şunları aktardı, "Maalesef kooperatif yöneticilerine de huzur hakkı ödeniyor. Tarım Kredi Kooperatifleri iştiraklerindeki yöneticiler aylık 250 bin lira maaş alıyor. Yıllığa vurunca, beş on kişilik bir ekip 32 milyon lirayı bulan bir ödeme alıyor. Bu, Tarım Kredi Kooperatifleri'nin artık arpalık haline çıktığının bir göstergesi. Gübretaş en pahalı gübreyi satan kurumlar arasında yer alıyor. Bu kimyasallar ithal ve şimdi çiftçiye yüzde 20 KDV vergisi planlaması söz konusu. Merkezi hükümet eğer bir çözüm arıyorsa, huzur hakkı adı altında ödenen milyonlarca liraya ve Tarım Kredi Kooperatifleri'nin iştiraklerinin milyonlarca liralık zararına odaklansın. Zira ödenen bu huzur haklarıyla kinyasal ilaç ithal edilmesinin de önüne geçilip, doğal üretimin yolu açılırdı."
"Gübre kullanmayı bıraktık..."
Ödemiş'in Konaklı Köyü'nden çiftçi Ali Uysal ise geçen yıl da aynıydı, bu yıl da; dekar başı 10 kilo gübre alabiliyorum. Pahalılığı nedeniyle gübre dahi kullanmayı bırakan çiftçiler var. Bu durum rekolte kaybını artırıyor" diye konuştu. Bir diğer Ödemişli çiftçi Mehmet Kani ise, "Geçen yıl biz, gübresiz ekim yaptık. Gübreye gelen zamlarla birlikte, yine zamansız yağışlar oldu ve bu da belimizi büken etkenlerden oldu. Dekar başı 50-60 kilo arası gübre kullanımından, hiç gübre kullanamama durumuna geçtik. Şimdi ise yüzde 20 vergi planlaması gündemde. Gübretaş gibi kurumlar, pahalıya gübre satarken, milyonlarca lira zarara giriyor; ancak vergilendirme gündemde. Takdiri halka bırakıyom. Bakmaları gereken nokta tam da burası" açıklamasını yaptı.