18 gün sonra acı haber geldi: Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği Bölümü öğrencisi Rojin Kabaiş, 27 Eylül’de kaybolduktan 18 gün sonra Van Gölü Molla Kasım Köyü sahilinde ölü bulundu.

‘Çakıl taşı toplamak için sahile gideceğim’ dedi, bir daha dönmedi

Rojin Kabaiş, 27 Eylül'de arkadaşlarına çakıl taşı toplamak için sahile gideceğini söyleyerek yurttan ayrıldı. Arkadaşlarının kendisine eşlik etmemesi üzerine tek başına sahile giden genç kızdan bir daha haber alınamadı. 28 Eylül günü öğle saatlerinde Rojin'e ulaşamayan arkadaşları, durumu polise bildirdi. Van Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Van Gölü sahilinde arama çalışması başlattı.

Malatya depreminden önce Android telefonlara bildirim geldi! Malatya depreminden önce Android telefonlara bildirim geldi!

Arama çalışmaları sırasında 28 Eylül'de Rojin'e ait cep telefonu, kulaklık, kek ve su Van Gölü sahilinde bulundu. Rojin'in telefonu, incelenmek üzere emniyet güçlerine teslim edildi.

10 Ekim’de Rojin’e ait bir başörtüsü bulundu. 18 gün süren arama çalışmaları sonucunda, 14 Ekim’de Rojin Kabaiş’in cansız bedeni, Van Gölü Molla Kasım Köyü sahilinde bulundu. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Rojin’in ölüm haberini sosyal medya platformu X üzerinden duyurdu.

İlk bulgulara göre suda boğuldu

Halk TV'nin ulaştığı bilgilere göre, Rojin’in kıyafetlerinin üzerinde olduğu, uzun süre suda kalması nedeniyle cesedinin şiştiği belirlendi. Van Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopside, Rojin’in vücudunda herhangi bir darp veya kesici alet izine rastlanmadı. İlk bulgular, Rojin Kabaiş’in ölüm nedeninin "suda boğulma" olabileceği yönünde. Ancak, kesin ölüm sebebinin belirlenmesi için Rojin'den alınan örnekler İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. İstanbul’da yapılacak incelemenin ardından hazırlanacak rapor, soruşturma dosyasına dahil edilecek.

Baba Kabaiş’ten isyan: ‘Çocuğumun başına bir şey getirmişler’

Rojin Kabaiş’in babası Nizamettin Kabaiş, olayla ilgili endişelerini dile getirdi. Kızının tek başına o kadar uzak bir mesafeye gitmeyeceğini belirten baba Kabaiş, şunları söyledi:

“Rojin bir gece boyunca yurda gitmedi, öbür gün saat 12'ye çeyrek kala beni aradılar, diyor ‘çocuğun gelmemiş’. Benim haberim nasıl olsun çocuğumun gelip gelmediğinden. Kenarda tel örgü yoktu, kamera yoktu, ışık yoktu. Çocuk demiş ki; ‘Gideceğim biraz çakıl taşı toplayacağım’. Benim tahminim serseriler orada görmüşler, çocuğuma zarar vermişler. İnşallah bunu yapanları en yakın zamanda bulup en ağır ceza neyse onlara versinler. Hatta idam etsinler onları. Zararsız küçücük Rojin'den ne istediler. Rojin'in kime ne zararı vardı ki? Niye böyle yaptılar. 24 kilometre uzağa gece o çocuk tek başına gitmez. Ben orayı görmedim. Yurdun yanındaki göl derin değil. Eğer gitselerdi orada boğulma tehlikesi yoktu. 50 kilometre dalgıçlar ileri gidiyor, daha bir karıştı. Çocuğumun başına birileri bir şey getirmiş mutlaka. Tek başına oraya gitmez. Oradan suya girse de oraya kadar gitmez. Bir vahşet vardır. Birileri mutlaka yapmış. Ben devletten bunu istiyorum. Bu vahşeti yapanları en yakın zamanda ortaya çıkarsınlar. Cezaları da idam olsun. Bir daha da Rojinler gitmesin. Acılara son verelim. Çocuklardan, kadınlardan ne istiyorlar?”

Soruşturma devam ediyor

Van Emniyet Müdürlüğü ekipleri ve savcılık, olayın tüm yönleriyle aydınlatılması için soruşturmayı sürdürüyor. İstanbul Adli Tıp’tan gelecek rapor ve soruşturmanın sonuçları kamuoyu ile paylaşılacak.

Kaynak: Haber Merkezi