EKONOMİ HABERLERİ

Hazine ve Maliye Bakanı: "Sürdürülebilir büyüme ve mali disiplin önceliğimiz"

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir büyüme ve mali disiplin hedeflerine odaklandığını vurguladı

Bakan Şimşek’in açıklamalarından öne çıkan başlıklar:

Sürdürülebilir büyüme ve cari açık
Bakan Şimşek, programlarının en önemli hedeflerinden birinin sürdürülebilir büyüme olduğunu belirtti. Net ihracatın katkısının pozitife döndüğünü ve iç talebin makul düzeyde seyrettiğini ifade eden Şimşek, "İyi bir büyüme patikasıyla karşı karşıyayız" dedi. Aynı zamanda sürdürülebilir cari açık konusuna da dikkat çekerek, cari açığın kalıcı olarak çözülmesi için yapısal dönüşüme ihtiyaç olduğunu söyledi.

Mali disiplin ve enflasyonla mücadele

Mali disiplinin yeniden tesis edilmesinin önemine değinen Şimşek, deprem hariç açığın milli gelire oranının sadece yüzde 1,6 olduğunu belirtti. Deprem harcamaları dışında mali disiplinde bir sorun olmadığını vurgulayan Bakan, enflasyonla mücadele kapsamında açığın azaltılmasının Merkez Bankası'nın elini güçlendireceğini ifade etti.

Kur Riski ve uluslararası rezervler
Kur riskini azaltarak borçlanmanın vadesini artırdıklarını belirten Şimşek, uluslararası rezervlerde tarihi bir düzelme yaşandığını söyledi. Swap hariç net rezervlerin eksi 61 milyar dolardan artı 18 milyar dolara çıktığını, bu iyileşmenin bir yıl içinde sağlandığını belirtti. Ayrıca, KKM’nin 60 milyar doların altına indiğini ve Temmuz ayında KKM'den çıkışın hızlanacağını öngördü.

Risk primi ve dış kaynak erişimi
Bakan Şimşek, Türkiye’nin istikrar ve reform programı sayesinde risk priminde dramatik bir düşüş yaşandığını belirtti. Son bir yılda risk priminde 450 puan civarında daralma olduğunu ve benzer ülkelere göre büyük bir iyileşme yaşandığını vurguladı. Dış kaynağa erişimde sorunların büyük ölçüde ortadan kalktığını ifade eden Şimşek, makul maliyetlerle dış kaynağa erişim sağlandığını belirtti.

Enflasyon ve para politikası
Enflasyonda en zor dönemin geride kaldığını söyleyen Şimşek, tutarlı ve güçlü bir program uyguladıklarını belirtti. Para politikasının gecikmeli olarak dezenflasyonu şekillendirdiğini ifade eden Bakan, gelecek ay enflasyonun yüzde 60 civarına ineceğini ve yıl sonunda yüzde 42'ye kadar tolerans olduğunu açıkladı.

Kamu harcamaları ve vergi adaleti
Kamuda harcama disiplinine önem verdiklerini ve tüm harcamaları gözden geçirdiklerini belirten Şimşek, bazı programları ve birimleri kapatacaklarını duyurdu. Vergide adaleti sağlamak için çalışanları Gelir İdaresi'nde görevlendireceklerini ve kayıt dışılıkla mücadele edeceklerini söyledi. Amaçlarının, vergilendirilmemiş bir alan bırakmamak ve vergide adalet ve etkinliği sağlamak olduğunu belirtti.

Bakan Şimşek, dar gelirlilerin üzerindeki vergi yükünü artırmadan adil bir vergi sistemi oluşturmayı hedeflediklerini vurguladı. Bu kapsamda, fiili olarak kayıt dışı ekonomiyle mücadele edeceklerini ifade etti.

Bu programda en zoru geride bıraktık

Dolayısıyla bu programda en zoru geride bıraktık, program çalışıyor ve bunu başaracağız. Enflasyon beklentilerinde ciddi iyileşme var. Önümüzdeki aylarda enflasyondaki güçlü düşüşlerden sonra bizim hedeflerimizle yakınsama olacağına inanıyoruz. Piyasalar biraz daha sofistikedir. Geçen ekim ayına göre enflasyon beklentilerinde ciddi iyileşme söz konusu.

Kişi başına milli gelirde ilk defa Türkiye yüksek gelirli ülkeler grubuna girecek. 1950'li yıllarda Türkiye orta gelirli ülkeler grubuna girdi. Bu gruptan çıkıp yüksek gelirli ülkeler grubuna gireceğiz. Sürdürülebilir yüksek büyüme hepimizin nihai amacı.

-Mali disiplinin tesisine yönelik çalışmalar daha çok dezenflasyon, mali alan yaratmak ve cari açığı sürdürülebilir kılmaktır.

-Kur riskini azalttık.

-Uluslararası rezerv konusunda tarihte eşi benzeri görülememiş bir iyileşme olsun. Son 11 yıldaki rezerv artışı bir yılda tamamlandı. Bu ülkeye güveni gösteriyor.

-Rezerv niteliğini sağlamış durumdayız.

-Kur Korumalı Mevduat'tan çok kısa zamanda çıkılacak.

-Risk priminden düşüş yandı. Türkiye'nin risk pirimindeki düşüş bize benzer ülkelere göre bu program sayesinde bir iyileşme var.

-Türkiye'nin şu anda dış kaynağa erişiminde sorun önemli ölçüde ortadan kalmıştır.

-Bankalarımı sermaye benzeri uzun vadeli kaynağa erişimi arttırmış, yaklaşık 5 milyar dolar civarında küresel sermayeden kaynak devşirmişlerdir.

-Rezervlerdeki artış bazılarının iddia ettiği gibi sıcak para değildir. Dövizden TL'ye geçiş ve program sayesinde bankacıların ve reel sektörün dış kaynağı yüzde 100'ün üzerinde kaynağa ulaşmasından doğdu.

-Küresel piyasaların programa olan güveni bizim kredi notumuzun üzerinde bir fiyatlama ile kendisini gösterdik.

-Singapur'daki FAFT genel kurulunda muazzam bir alkışla ve bütün devletlerin desteği ile Türkiye gri listeden çıkmıştır.

-İhracata dayalı bir büyümeye odaklandık. Rekabet gücümüz artacak ve bu da ihracat odaklı olacak.

-Yarın açıklanacak verile birlikte büyük ihtimalle cari açığın milli gelire oranı yüzde 2,5'in altına düşmüş olacak.

"Türkiye'de asgari ücreti ve asgari ücrete kadar tüm gelirleri tamamen vergi dışına biz çıkardık"

Biz bu programın yükünü dar gelirliye yüklemeyeceğiz. Bu programın yükü herkes tarafından adil şekilde paylaşılmak zorunda. Ciddi şekilde vergide adalet ve etkinliği sağlamaya yönelik çaba içindeyiz. Türkiye'de asgari ücreti ve asgari ücrete kadar tüm gelirleri tamamen vergi dışına biz çıkardık. Asgari ücretliler ve bu ücrete kadar çalışan vatandaşlarımız sıfır gelir vergisi ödemektedir.

Son 20 yılda ortalama olarak 700 bin vatandaşımıza iş bulma mümkün oldu. Büyüme ve kapsayıcı büyümeyle oldu. Şu anda işsizlik oranları 12-13 yılın en düşük düzeyinde. Bu süreçte kamunun harcama disiplinini çok önemsiyoruz. Tüm harcamaları gözden geçiriyoruz.

Kamuda harcama disiplinini önemsiyor, bütün harcamaları gözden geçiriyoruz, bazı program ve birimleri kapatacağız. Kayıt dışılık ile mücadeleye başladık, eylem planı olmayacak, fiiliyatta bu olacak. Kayıt dışılıkla mücadele en önemli maddelerimizden biri. Amacımız vergilendirilmemiş bir alan bırakmamak.

Milli gelirimiz artacak

ABD ile Çin arasındaki rekabet kırılmalara yol açıyor, bunlar devam edecek ve büyüyecek. Sermaye piyasalarının derinleştirilmesi dezenflasyonla hızlanacak. Küresel ticarette parçalanma sonucunda dost ve yakın ülkelerden tedarik yeni normal olacaksa Türkiye'nin büyük avantajı var. Türkiye yakın ülkelerden tedarikten faydalanacağını düşünüyorum. Makro finansal istikrarı kalıcı şekilde tesis etmemiz lazım. Borç büyümenin önündeki hız limitlerinden biri olarak öne çıkmıştı. Reformlar sayesinde milli gelirimiz çok daha güçlü şekilde artacaktır.