Yapılan analizde, Türkiye'nin makroekonomik göstergeleri olan büyüme, cari denge ve enflasyon üzerinde duruldu. Metiner, enflasyon oranlarının belirli bir ılımlılığa ulaşmasına rağmen hâlâ yüksek seviyelerde bulunduğunu vurguladı ve bu durumun rahatlama sağlamak için yeterli olmadığını ifade etti.
Ayrıca, Metiner, parasal gevşemenin Türkiye'de önümüzdeki yıl daha rahat bir şekilde başlayabileceğine dair bir inanç taşıdıklarını dile getirdi.
Bu, piyasalardaki beklentileri olumlu yönde etkileyebilir ve ekonomik aktiviteyi canlandırabilir. HSBC'nin notunda, Türkiye'nin ödemeler dengesi dinamiklerinin de önemli ölçüde iyileşme kaydettiğine dikkat çekildi. Cari açığın daralması ve portföy girişlerinin hızlanması, ekonomik istikrar açısından olumlu bir gösterge olarak değerlendirildi.
"Yerli para birimine lan güven artabilir"
Metiner, yerleşiklerin tasarruflarında yaşanan ters dolarizasyonun, yerli para birimine olan güveni artırabileceğine ve bu durumun Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) önemli miktarda rezerv biriktirmesiyle de desteklendiğini belirtti. Bu süreçlerin Türkiye'nin ekonomik sağlamlığını güçlendirdiği ifade edildi.
Ancak, analizde Türkiye'nin karşılaştığı riskler de göz ardı edilmedi. Metiner, artan petrol fiyatları, küresel talepteki zayıflık, jeopolitik gerilimler ve genel risk iştahındaki bozulmanın hâlâ önemli tehditler oluşturduğunu belirtti. Bu unsurların, ekonomik büyüme üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği konusunda uyarıda bulundu.
HSBC Ekonomisti, yetkililerin ekonomide yumuşak bir inişi hedeflediklerine inanarak, daha önceden alınan önlemlerin ve parasal sıkılaştırmanın önemini vurguladı. "Önden yüklemeli ve daha agresif parasal ve mali sıkılaştırma, muhtemelen daha hızlı bir dezenflasyon hızının sağlanmasına yardımcı olabilirdi," dedi. Ancak, bununla ilişkili büyüme maliyetlerinin daha büyük olabileceğini de sözlerine ekledi. Bu noktada, politikaların dikkatlice dengelenmesi gerektiğini belirtti.
Sonuç olarak, Metiner'in analizi, Türkiye ekonomisinin geleceği açısından umut verici bir tablo çizerken, aynı zamanda dikkat edilmesi gereken riskleri de gözler önüne seriyor. Ekonomik dönüşümün devam etmesi için istikrarlı ve sürdürülebilir bir büyüme politikası gerektiği vurgulandı.