Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kahverengi kokarcanın tarım sektörüne verdiği zararları ekonomik verilerle ortaya koydu. 2017 yılından bu yana süregelen zararlı etkisi, geçen yıl fındıkta yüzde 25’lik bir kayba yol açarken, bu yılki zarar oranı yüzde 30-35 arasında değişti. Bayraktar, fındık üreticilerinin yaşadığı mağduriyetin artarak devam ettiğini ve küflü, çürük oranlarının yüzde 40’a kadar yükseldiğini ifade etti. Ayrıca, zararlının sadece Karadeniz Bölgesi’nde değil, Türkiye genelinde 300’den fazla ürünü tehdit ettiğini belirterek, üreticilerin finansal zorluklar yaşadığını ve devlet desteğinin şart olduğunu belirtti.
“Kokarca fındığa zarar verdi”
Bayraktar, kahverengi kokarcanın fındık başta olmak üzere birçok tarımsal ürüne büyük zararlar verdiğini ve üreticilerin mağduriyetinin arttığını belirtti. 2017 yılından bu yana bu zararlıya karşı uyarılar yapılmasına rağmen, tehlikenin tam olarak fark edilmediğini ifade eden Bayraktar, “Geçtiğimiz yıl kahverengi kokarcanın fındığa verdiği zarar yüzde 25’i buldu. Bu yıl ise randımanda yüzde 30-35 oranında düşüş yaşanırken, küflü ve çürük oranlarında ise yüzde 40’a varan artış görüldü. Bu durum birçok üreticimizin fındığını satamamasına yol açtı” dedi.Bayraktar, kokarca zararlısının önüne geçilmemesi halinde fındık sektörüne büyük bir felaket yaşanabileceğini vurguladı ve zararın boyutlarının 50 ila 75 arasında olabileceğini söyledi. Fındık fiyatlarının üretici maliyetlerinin altında kaldığını da belirterek, fiyatların daha fazla düşmemesi gerektiği uyarısında bulundu.
300’den fazla ürüne zarar verdi”
Kahverengi kokarcanın sadece tarımsal üretimi değil, aynı zamanda Türk tarımının ekonomik dengesini de tehdit ettiğine dikkat çeken Bayraktar, bu zararlının fındıkta iç çürüklüğü, küflü bozulmalar ve depolama sorunlarına yol açtığını söyledi. Bayraktar, “Kahverengi kokarca, yalnızca Karadeniz Bölgesi’nde değil, ülkemizin farklı yerlerinde de 300’den fazla ürüne zarar vermektedir. Bu, ülke ekonomisini etkileyen büyük bir tehdit halini almıştır. Zararlı ile mücadelede yaşanan diğer bir sıkıntı ise bölgedeki fındık bahçe sahiplerinin bir kısmının başka illerde yaşamakta olup hasattan hasada bölgeye gelmesidir. Bu durum zararlının tarım alanları dışında boş mesken, ahır ve benzeri yerlerde toplu olarak kışlaması nedeniyle bu alanlarda yapılacak topyekün ilaçlı mücadelede zaafiyete yol açıyor. Mücadelede bu husus da gözden kaçırılmamalıdır” ifadelerini kullandı.
“3 bin 500 feromon tuzak dağıtıldı”
Kahverengi kokarca ile mücadelenin sürdürülebilir olması için Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 2023-2025 yıllarını kapsayan bir eylem planı hazırlandığını belirten Bayraktar, bu plan çerçevesinde 3 bin 500 feromon tuzak dağıtıldığını ve zararlının yayılmasını engellemek için samuray arısı salınımı yapıldığını kaydetti. Bayraktar, aynı zamanda bu mücadelede belediyelerin ve diğer ilgili kurumların desteğinin büyük önem taşıdığını vurguladı.
"İlaç fiyatları çok yüksek"
Fındık üreticilerinin ilaç fiyatlarındaki artış nedeniyle zararlılarla etkili bir şekilde mücadele edemediklerini belirten Bayraktar, tarımsal girdilerdeki yüksek artışların üreticilerin finansal gücünü zorladığını söyledi. Bayraktar, “Zararlıyla mücadele etmek için kullanılan ilaçların fiyatları çok yüksek. Bu nedenle üreticilerimiz kendi imkanlarıyla bu zararlılarla mücadele etmekte zorluk çekiyorlar. Bu konuda belediyeler ve diğer kurumların maddi ve ekipman desteği büyük önem taşıyor” dedi.
Finansal destek talepleri:
Bayraktar, kahverengi kokarca nedeniyle zarar gören üreticiler için finansal destek talep etti. “Fındık üreticilerimizin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçları faizsiz veya çok düşük faizle uzun vadeye yayılmalıdır” diyen Bayraktar, devletin, üreticilere daha fazla destek sağlaması gerektiğini belirtti.