12 Kasım 2024'te, Konak ilçesinin Kahramanlar Mahallesi'ndeki bir apartmanda tahta kurusu nedeniyle ilaçlama yapıldı. İlaçlamanın ardından, apartmanda yaşayan 1 yaşındaki Altay Toprak Kınalı, annesi Raziye ve babası Recep Kınalı ile birlikte zehirlendi. Minik Altay, kaldırıldığı Sağlık Bilimleri Üniversitesi Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Hastanesi'nde yapılan tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi.
Cenaze, Adli Tıp Kurumu’ndaki işlemlerinin ardından ailesi tarafından teslim alındı. Altay Toprak Kınalı'nın cenazesi, öğle namazını müteakip Kahramanlar Camii’nden kaldırılarak Pınarbaşı Mezarlığı’na defnedildi.
Baba Kınalı'dan yürek yakan sözler
Cenaze töreninde, acılı baba Recep Kınalı, oğlunun minik tabutuna sarılarak büyük bir yıkım yaşadı. Gözyaşları içinde "Oğlumu öldürdüler. O bir melekti, toprak geldi, toprak gidiyor," diyerek, yaşadığı acıyı dile getirdi. Kınalı, bu sözleriyle hem oğlunun kaybının derin acısını hem de olayın arkasındaki sorumsuzluğu vurguladı.
Törende daha fazla dayanamayan anne Raziye Kınalı ise baygınlık geçirdi. Acılı anne, cenaze namazını kılmak üzere camiye gelen yakınları ve komşularından güç alarak ayakta kalmaya çalıştı.
İlaçlama firma çalışanları gözaltında
Olayın ardından, ilaçlama işlemini yapan firma yetkililerinin sorumsuzluğu gündeme geldi. İlaçlamanın, apartmanın üst katındaki bir dairede yapıldığı, ancak ilaçların havalandırma sistemi aracılığıyla alt katlardaki dairelere de sızdığı öğrenildi. Bunun sonucunda, Altay Toprak Kınalı'nın hayatını kaybetmesinin yanı sıra, anne ve babası ile diğer apartman sakinlerinden bazıları da hastanelik oldu.
Olayla ilgili olarak, ilaçlama yapan firma yetkililerinden E.G, ziraat mühendisi B.Ö. ve ilaçlamaya yardımcı olan E.G. emniyet güçlerince gözaltına alındı. İfadelere başvurulan ilaçlama yapılan dairenin sakinleri ise, savcılık talimatıyla serbest bırakıldı.
"Bu bir katliam"
Amca Ramazan Kınalı, yaptığı açıklamada, olayın sorumlularının cezasız kalmaması gerektiğini belirterek, şu ifadelerde bulundu: "Tahtakurusu için böyle bir ilaç olamaz. Bütün apartman, mahalle etkilendi. Cenazemizi kaldıralım, acımızı yaşayalım ondan sonra adli süreç olarak ne gerekiyorsa yapacağız. İlaçlama bizim evimizde değil, üst komşumuzun evi ilaçlanıyor. Kendisi daireden çıkıp gidiyor. Bu ilaç havalandırmadan alt katta benim kardeşimin oturduğu daire ve bir üst kattaki daireye sızıyor. O aile de zehirleniyor, yaralı yataktan kalkamıyordu. Acımız büyük ve en büyük cezaları almaları için elimizden geleni yapacağız. Benim 1,5 yaşında yeğenim öldü. Söylenecek başka bir şey yok. Kardeşimin evini de tahtakurusu basmıştı, bütün eşyaları attı, değiştirdi. Ufak şekilde ilaçlamasını yapmıştı, hiç kimseye zarar gelmedi. Bu bir katliam."
AFAD ve ilgili ekiplerin çalışmaları devam ediyor
Olayın yaşandığı apartmanda, AFAD Kimyasal Biyolojik Radyolojik Nükleer ekipleri tarafından yapılan ölçümler sonrası, apartmandaki zehirli madde değerlerinin halen yüksek olduğu belirtildi. İlgili ekipler, havalandırma çalışmaları ve tahliye işlemlerini sürdürürken, bitişikteki diğer binalarda ise durumun normale döndüğü ifade edildi.
Apartman sakinlerinden Sezgin Işıkadalı, olayın etkisiyle şaşkınlıklarını atlatamadıklarını belirterek, "Maalesef bebek öldü. Apartmanımız boşaltıldı. Diğer apartmanlar da tedbir amacıyla tahliye edildi. Halam inemediği için ambulans getirdiler. Onu bırakmamak için biz de dışarıda bekliyoruz." diye konuştu.