Batı Şeria'da İsrail askerlerinin açtığı ateşle öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi, memleketi Didim'de düzenlenen törenle toprağa verildi. Türk ve Amerikan vatandaşı olan insan hakları savunucusu Eygi, Nablus'ta düzenlenen eylemde vurulmuştu.
Eygi'nin naaşı, Tel Aviv'den Bakü'ye, oradan da İstanbul'a ulaştırılmıştı. Naaş, İstanbul'daki törenin ardından İzmir'e gönderildi ve burada ikinci bir tören düzenlendi. Daha sonra otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu'na teslim edilen Eygi'nin cenazesi, akşam saatlerinde Didim'e gönderildi. Didim Devlet Hastanesi'nde Eygi'nin naaşı askeri törenle karşılandı.
Kurtulmuş'tan Biden'a cevap
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Eygi'nin Didim'deki baba evine taziye ziyaretinde bulundu. Ziyarete eşlik eden Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş da aileye taziyelerini iletti.
Kurtulmuş, daha sonra gazetecilere yaptığı açıklamada "İnşallah Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak sonuna kadar bu işin takipçisi olacağız. Hesabını bütün uluslararası mahkemelerde soracağız." dedi.
Numan Kurtulmuş, Ayşenur Ezgi Eygi'nin cenazesinde Biden'a yanıt vererek "Dünyanın büyük devletlerinden birisinin başkanı olduğunu zannettiğimiz bir zat, kalkıp 'yerden seken bir kurşun vurmuş' diyecek kadar insanlıktan sapmış görünüyor. Bunun hesabı sorulacaktır" dedi.
"Hepimize düşen amasız fakatsız İsrtail'in kınamaktır"
CHP Genel Başkanı Özel'de Ayşenur için düzenlenen törene katıldı. Tören sonrasında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Özgür Özel, "Ayşenur bugünün, bu çağın Deniz Gezmiş'idir. Sol, sosyalist görüşte birisidir. Ve bütün solcular gibi bütün sosyal demokratlar gibi yürek Filistin davasının arkasındadır. 1970'lerde Bülent Ecevit'in Yaser Arafat'la oluşturduğu çizgi nasıl Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı olarak benim çizgimi onun Arafat'la kurduğu ilişki benim Mahmut Abbas'la kurduğum ilişkiyi belirliyorsa, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının ortaya koyduğu tutum da Türkiye'deki ve tüm dünyadaki solcu öğrencileri, sosyalist öğrencileri etkilemektedir. Onların tutumunu belirlemektedir.
Buradan amasız, fakatsız olarak İsrail'in mezalimini, yaptığı devlet terörünü bir kez daha kınamaktır hepimize düşen. Hamas'ın kasım ayının başlarında daha bir senesi olmadı. Gece yarısı yaptığı saldırılara misilleme diye başlayıp bunu kendince bir fırsata çevirip bir yanda meşru müdafaa hakkını kullanıyorum diye gösterip bir yandan soykırıma girişen İsrail devleti bunun tarih önünde hesabını çok zor verecektir. Yahudiler büyük zulüm gördüler. Soykırıma uğradılar. Ve bu dünyada herkes onların uğradığı soykırımın karşısında onların yanında yer alıyor. Şimdi İsrail devletini yönetenlerin yaptıklarını kimse bütün Yahudilere sırtına yüklemiyor." dedi.