İbrahim Kaboğlu'nun kazandığı İstanbul Barosu seçimlerinin ardından milliyetçi avukatlar, “Türküz, Türkçüyüz, Atatürkçüyüz” sloganlarıyla seçim sonucuna tepki göstermişti. İstanbul Barosu seçimlerinin ardından Baro'nun Hukuk Felsefesi ve Sosyoloji Komisyonu (HFSK)'da Kürtçe mesajlar yazılması krize neden oldu. Avukat Alara Naz Göney yazılanları anlamadığı için itirazına verilen cevabı saygısızca bulunca yaşanan krizi İstanbul Barosu'nu 'etiketleyerek 'bir şey yapacak mısınız? diye sordu.
Alara Naz Güney mesajında şunları söyledi.

Meslek etiği ihlal ediliyor...

İstanbul Barosu’nun alt komisyonu olan Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Komisyonu’nda Kürtçe propaganda yapılıyor. Meslek etiği ihlal ediliyor. İstanbul Barosu bu konuda bir şey yapacak mı?
Eleştiriler için ek: Bu tek bir mesaj üzerine verilmiş bir tepki değildir. Gruptan çıktım fakat sohbeti silmedim, ekran görüntüleri duruyor. Grupta bunun gibi yüzlerce uzun mesajlaşma yapıldı. Başka meslektaşların da yazılanları anlamadıkları için sitemleri de var hatta.
Ek 2: Kişisel veri ihlali olmasın diye tüm mesajları paylaşmadım. Meslek etiğine aykırı olan şudur: Bu yazışmalardan hemen önce kadın bir meslektaşın adı ve fotoğrafı grupta ifşa edilerek kendisi linç edildi. Hepsini bir arada değerlendirdiğinizde oldukça rahatsız edici.


Sayenizde üye sayımız arttı!..

Aynı zamanda HFSK'da yönetici olan Avukat Mehmet Can Seyhan yaşanan tartışmayı maddeler halinde değerlendirdi. Komisyonların özgür ve özerk olduğuna işaret eden Seyhan, Alara Naz Göney'e teşekkür ederek, sayenizde Kürtçe meselesinden şimdi meşhur olduk, twitinizden sonra 10 kişi üye oldu, telefonlarım susmuyor, var olun' mesajı verdi.
Mehmet Can Seyhan mesajında şunları söyledi.
Baro yönetimi bir şey yapmayacak sayın meslektaşım, çünkü :
1-İstanbul Barosunda Komisyonlar özgür ve özerktir, avukatlar tarafından neyin nasıl konuşulacağına yönetim karışamaz. Buna komisyon üyesi avukatlar karar verir. Siz de o grubun üyesiydiniz, çıktınız. Eleştirinizi Baro Yönetimi yerine komisyona yöneltmenizi rica ederim. Şuna sevindim ki Emniyeti falan etiketlemişsiniz. Komisyonun bir yöneticisi olarak “Kürtçeyi engellememekten göz altına alınmak” istemem çünkü.
2-Kürtçe konuşma -iktidar dili ile Kürtçe propaganda- yapılmadı grupta, “ara sıra yazılan Kürtçe mesajlardan rahatsız oluyorum” demeniz sonrasında bir meslektaşımız tarafından size yönelik “Dilimiz bizim gururumuzdur. İnan ki insanlar dilleri ile var olurlar. Eğer Kürtçe konuşulmasından rahatsız isen bir köşede ağlayabilirsin.” Anlamına gelen Kürtçe bir mesaj yazılmıştır. 
Bunu da yazmaktan hicap duyuyorum, sıfır sansür politikası uygulayan İstanbul Barosu’nda Felsefe adı ile bilinen komisyon 2024 yılında meslektaşının Kürtçe konuşmasını mı engelleyecektir? Tabii ki hayır.
3- Meslek etiği ile ilgili eleştirinize katılıyorum. Grup içerisinde Kaboğlu yönetimini terörize eden,  baronun bir falsosu halinde reisinin baroya kayyım atayacağını bu noktada reisine güvendiğini ifade eden, seçilirse numaralı baroya geçeceğini söyleyen bir kişi vardı. Seçim sonrası da sözünü tutmuş numaralı olmuş. Bu konu grupta konuşuldu evet. Yapılan bazı ağır Konuşmalar TBB Meslek Kuralları m.27’nin ihlali sayılabilir. Kaboğlu’nu ve yönetimini terörize eden, kandil barosu iması yapan konuşmaların TBB Meslek Kuralları m.26’nın ihlali sayılabileceği gibi. 
4- Yıllardır komisyon olarak dünya kadar etkinlik yaptık, aylık yuvarlak masa toplantıları, alt çalışma gruplarımız var, anketler yapıyoruz, makale yarışmaları, proje çalışmaları vb. Komisyonumuzu duyurmak/meslektaşlarımızı katmak için çok uğraştık ama ilan falan az olunca çok yankı bulamadık. Sayenizde kürtçe meselesinden şimdi meşhur olduk, twitinizden sonra 10 kişi üye oldu, telefonlarım susmuyor, var olun. 
Bu vesile ile herkesi baronet’te HFSK’yı seçmeye davet ediyorum. HFSK’da herkese yerimiz var.

Muhabir: Bünyamin Dobrucalı