ALPER TEMİZ - CHP’nin 'İkinci Yüzyılda Birlik ve Demokrasi' sloganıyla 38'incisini gerçekleştirdiği Olağan Kurultay'da, “değişimciler”in adayı olan Özgür Özel, ikinci tura kalan seçimde 812 oy alarak CHP'nin yeni genel başkanı olmuştu. 31 Mart Yerel Seçimleri'nde ise yine 'değişim' rüzgarı etrafında birkeşen Özel ve ekibi, birçok kentte belediye başkan adayları noktasında toplu değişime gitmiş ve bunun neticesinde CHP içerisinde aykırı sesler yükselmeye başlamıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Özgür Özel arasında gerçekleştirilen görüşmeler neticesinde 'normalleşme' sürecinin başlamasıyla, Özel hem eleştirilmiş hem destek görmüştü. Ancak diğer taraftan, Özel'in genel başkanlık koltuğuna oturduğu ilk günden bu yana, Ekrem İmamoğlu'nun parti içindeki konumunun hangi seviyede seyredeceği, Özel ile ilişkisinin hangi yönde ilerleyeceği en çok tartışılan konulardan oldu. Özel'in, kendisine, 'erken seçim baskısı yapması gerektiği' yönünde gelen önerilere karşı, "Gündemimizde değil" cevabı, yine başka bir tartışmaya kapı aralamış, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile olan görüşmeleriyse, "Özel tuzağa mı çekiliyor" şeklinde yorumlanmıştı. Son olarak ise bir önceki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, tekrar genel başkanlığa aday olacağı yönünde ortaya çıkan iddialarsa, kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştı. Özel döneminde yaşanan bu kaotik görüntü ve ortaya atılan iddiaların perde arkasını, edinilen kulis bilgileri çerçevesinde derledik.
CHP Genel Merkezi'nde Özgür Özel Ekrem İmamoğlu ayrışması mı var?
Edinilen bilgilere göre, Kemal Kılıçdaroğlu'nun tekrar genel başkanlığa hazırlandığı bilgisinin doğruyu yansıtmadığı dile getirildi. Ancak ortada bir siyaset mühendisliğinin olduğu da kabul edildi. İddialara göre, Kılıçdaroğlu'nun perde arkasından Özel'e karşı Ekrem İmamoğlu'na desteklerini bildirdiği aktarıldı. Kılıçdaroğlu adının tekrardan ön plana çıkartılma nedeninse, "Mevcut koşullarda İmamoğlu'nun tabandaki karşılığının anlaşılması" olduğunun altı çizildi. İmamoğlu'nun kendi isminin direkt kullanılmasından ziyade, Kılıçdaroğlu'nun adının kullanılmasıyla elde edilen geri bildirimlerden, belli bir çıkarımın yapılmaya çalışıldığı da ileri sürülenler arasında. Öte yandan İmamoğlu ve onu destekleyenlerin, Özel'in normalleşme sürecinden, parti içi dengeler bağlamında rahatsızlık duyduğu da öne sürüldü. Erdoğan ile normalleşme görüşmelerinden sonra, Özel'in 'liderlik' duruşunun, hem parti içinde güçlendiği hem de kamuoyunda pozitif karşılandığı, İmamoğlu kanadınınsa bundan rahatsızlık duyduğu da iddia edildi. Mevcut koşulların İmamoğlu için, Cumhurbaşkanlığı adaylığı ve CHP genel başkanlığı yarışı açısından, olumsuz etkiler yarattığı da yapılan yorumlar arasında.
