ALPER TEMİZ - Eğitim İş Sendikası İzmir 3 No'lu Şube, düzenlediği basın toplantısında Türkiye’deki eğitim sistemindeki sorunları gündeme getirdi. Toplantıda, eğitimde laiklikten uzaklaşıldıkça tarikat ve cemaatlerin etkinliğinin arttığı vurgulandı. Eleştirilerin odağında ise Milli Eğitim Bakanlığı'nın eğitim politikaları ve yeni öğretmenlik meslek kanunu yer aldı.
"Öğretmenler odasından çıkan kanun daha kapsayıcı olurdu"
Eğitim İş İzmir 3 No'lu Şube Başkanı Barış Düdü, yeni çıkarılan Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu sert bir şekilde eleştirdi. Düdü, kanunun öğretmenlerin haklarını yeterince savunmadığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Öğretmenlik mesleğinin çok büyük sorunları var. Yeni çıkarılan kanun, bu sorunlara çözüm getirmiyor. Bu kanun öğretmenlerin diplomasını yok eden bir anlayışla hazırlanmış. Yeni kanuna göre öğretmenler, fakülteyi bitirince hemen öğretmen olamıyorlar, belirsiz bir akademik süreçten geçmek zorundalar. Ayrıca bu sürecin nasıl yürütüleceği, kimlerin karar vereceği de belli değil."
Kanunun kapsamı genişlemiş olsa da öğretmenlerin temel haklarına dair düzenlemelerin eksik olduğunu vurgulayan Düdü, sözlerine şöyle devam etti: "Örneğin bir kadın öğretmenin doğum izni veya süt izni gibi hakları düzenlenmemiş. Engelli çocuğu olan öğretmenlerimize ilişkin de hiçbir düzenleme yok. Kanun, öğretmenlerin temel haklarını hiçe sayıyor." Düdü, mecliste bu kanunla ilgili yapılan çalışmaları da eleştirerek, "Biz öğretmenler odasında bir kanun çıkartsak, daha kapsayıcı olurdu" diyerek tepkisini dile getirdi.
"Müfredat Atatürk’ten uzaklaştırılıyor"
Düdü, yeni müfredatı da sert bir dille eleştirerek şunları söyledi:
"Çocuklarımızın ulaşım sorunları ve eğitimin her yıl özele kayması... AKP iktidarı ve sayın Yusuf Tekin bu kronikleşmiş sorunları, 'Ben yeni sorunlar icat etmeliyim' demiş olmalı ki yeni yeni sorunlar icat etti. Ortaya koyulan bu müfredatı temel anlamda inceledik ve koyduğumuz teşhis şudur; Biz, paranın sahteliğini anlamak için içinde Atatürk silüeti var mı diye kontrol ederiz ya, işte biz de müfredatı güneşe tuttuk ve içinde Atatürk'ü göremedik. Cumhuriyetin temel dayanakları bu müfredattan tamamen çıkarılmış ve yerine tarikat, cemaat müfredatları sıkıştırılmış. 'Etik' gibi kavramlar kullanılarak Cumhuriyetten uzaklaştırıldığımızı görüyoruz."
Okulların temizlik sorunları ve çalışma koşulları da eleştirildi...
Okullardaki yardımcı personel eksikliği de gündemdeydi. Düdü, temizlik personelinin yarıya indirildiğini ve okullardaki hijyenin ciddi bir sorun haline geldiğini belirtti: "Okullarımızda neredeyse üçte birinde sadece bir temizlik personeli bulunuyor. Bu kadar az sayıda personelle okulların temizliği mümkün değil. Mevcut iktidar, temizlik işini özelleştirip 9 aylık tazminatsız mevsimlik işçilere havale etti. Haftada sadece üç gün çalışacak şekilde bir sistem kuruldu ama bu işçiler, sigortasız ve güvencesiz çalışıyor. Bu bir kölelik düzenidir."
ÇEDES ve tarikat bağlantıları: Öğretmenlere 'Dini eğitimi engellediler' cezası...
ÇEDES Protokolü’nü de gündeme getiren Düdü, protokol kapsamında iki Eğitim İş üyesi öğretmenin yaşadığı olayı paylaştı: "Mersin’de iki öğretmen arkadaşımız, ÇEDES etkinliğine veli izni olmadığı için katılmak istemedi ve bu yüzden ceza aldı. Bakanlık bu cezanın gerekçesinde 'Dini eğitimlerine engel olundu' ifadesini kullandı. Bu, bakanlığın asıl niyetini ifşa ediyor. Bizim öğretmenlerimiz, öğrencilerine din, dil, ırk ayrımı yapmadan eğitim verir. Din eğitimi de belirli bir yaşa kadar verilmemelidir. Bu tür eğitimlerin küçük yaşlardaki çocuklar için psikolojik yıpranmaya yol açtığını biliyoruz."
"Deprem sonrası okullar güvenli değil"
Düdü, deprem nedeniyle hasar gören okulların durumuna da dikkat çekti:
"Deprem sonrası birçok okul hala yenilenmedi. Özellikle Menemen’de 100. Yıl Ortaokulu ve Şehit Er Serdar Amak Ortaokulu gibi üst üste binalarda eğitim veriliyor. Bu okullarda hem güvenlik hem de eğitim kalitesi açısından ciddi sorunlar yaşanıyor. Çocuklar akşam karanlığında okullardan çıkıyor ve güvenli olmayan bölgelerde eğitim görüyorlar." Eğitim İş Sendikası olarak bu sorunlarla mücadele etmeye devam edeceklerini belirten Barış Düdü, "İlerici, akla ve bilime dayalı bir eğitim sistemi istiyoruz" diyerek basın açıklamasını sonlandırdı.
