İZMİR HABERLERİ

İzmir Barosu: Sokak hayvanları için katliam değil, çözüm istiyoruz!

İzmir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu, 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü dolayısıyla bir açıklama yaptı. Açıklamada "Anayasa’ya aykırı olan yasa maddelerini daha fazla katliam yaşanmadan derhal iptal edin." çağrısı yapıldı.

İzmir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu, 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, hayvanların yaşam haklarını koruma konusundaki taleplerini dile getirdi. 

Açıklamadan önce söz alan İzmi Barosu Başkanı Sefa Yılmaz "Neden sokak hayvanlarıyla ilgili düzenlemenin anayasaya aykırı olduğunu çok net biçimde ortaya koyduk. 


Kadın cinayetlerini, çocuk istismarlarını, hukukun üstünlüğünü hiçe sayan anlayışın bizim beklentilerimizi karşılama imkanı olmadığını görüyoruz. Anayasaya ve yaşam hakkına tamamen aykırı olan bu yasanın bir an önce yürütmenin durdurulması yönündeki irademizi tekrarlıyoruz" dedi. 


Komisyon üyesi Aylin Aras Öztürk tarafından okunan açıklamada 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nun sokak hayvanlarını hedef alan maddelerinin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne yapılan başvuru hatırlatıldı. 

Öztürk şu ifadeleri kullandı:


2012 yılından beri, sokakta yaşayan hayvanları yok etmeyi defalarca deneyen, yurttaşın sesine kulak vermeyen iktidar, tüm itirazlara rağmen 2 Ağustos’da adına Hayvanları Koruma Kanunu dedikleri ama başta köpekler olmak üzere sokakta yaşayan hayvanların hapsini ve katlini öngören yasa değişikliklerini meclisten geçirdi. Hayvanların hapsedilmesi ve belirli bir süre sonunda yuvalandırılamayan hayvanların öldürülmesi, yasaklı ırkların öldürülmesi bir çözüm değil katliamdır. Bu yöntemler bu ülkede geçmişte denendi ve büyük bir utanç yaşandı. Buna rağmen hayvan popülasyonu kontrol altına alınamadı. TBMM araştırma komisyonunda da önerildiği gibi çözüm yalnızca kısırlaştırmaydı. Görevini yapmayan, sokakta yaşayan hayvanların rehabilitesine, kısırlaştırılmasına, aşılatılmasına harcanması gereken bütçeyi başka yerlere kullanan belediyeler ve bu durumu denetlemeyen kamu görevlileri yüzünden, bugün sokakta yaşayan hayvanların ötanazi yoluyla öldürülmesinin, ölüm kampı olan barınaklara hapsedilmesinin yasal yolu açıldı. Bu değişiklikler açık bir şekilde Anayasa’ya, mevzuata aykırı olduğu gibi birlikte yaşam kültürümüze de aykırıdır.

"Hayvanları Koruma Günü'nü kutlamıyoruz"


Baro ayrıca, hayvanlara karşı işlenen suçların cezalarının artırılması, barınakların tedavi ve rehabilitasyon merkezleri olarak yeniden düzenlenmesi ve hayvanların mal statüsünden çıkarılması gibi taleplerini yineledi.


"Kolluk kuvvetleri, yargı mensupları, belediyeler, Tarım Orman Bakanlığı ve ilgili tüm kurumlara sesleniyoruz: yasalardan kaynaklanan yükümlülüklerinizi yerine getirin. Hayvanların hak ve özgürlüklerini ihlal edenlere gerekli yaptırımları uygulayın, şiddetin artmasına sebebiyet veren eylem ve kararlarınızdan vazgeçin.
Hayvanlara karşı işlenen suçlarda cezasızlık politikalarını terk edin, 5199 sayılı kanunda düzenlenen cezaları uygulayın. 


Belediyelere sesleniyoruz: daha önce uygulamadığınız 5199 sayılı yasa için yargılanmadınız. Anayasa Mahkemesi'nde yasa değişikliğinin iptali görüşmeleri devam ettiği gibi yasanın uygulama yönetmeliği de henüz çıkmadı. Şu an fiziki şartlarınızın bu yasayı uygulayacak nitelikte olmadığını, fiili olarak imkânsız olduğunu biliyoruz. Bu nedenle yürürlükte olan yönetmelik kapsamında kısıtlı olan bütçenizi, sokakta yaşayan canların sağlığını göz önünde bulundurularak kısırlaştırma ve aşılama işlemlerinin kolay ve hızlıca uygulanmasına, hayvanların kısırlaştırma ve rehabilitesi için gerekli olan geçiçi bakımevlerinin uygun hijyen koşullarına getirilmesine ve sonrasında yönetmelik kapsamında canların sokaklardaki yerine geri bırakılmasına harcayın.


İzmir Barosu olarak, türler arası eşitliğin ve adaletin olmadığı, hayvanların insan çıkarları için sömürüldüğü ve insanlar tarafından katledildiği bir dünyada Hayvanları Koruma Günü'nü kutlamıyoruz.


Yasa dışı uygulamaların tümünün takipçisi olacağımızı, fiili şartları olmadığı halde sokakta yaşayan köpekleri toplayan, uygunsuz barınaklarda hapseden, kısırlaştırmadan sonra yerine bırakmayan, barınak koşullarını iyileştirmeyen, bu uygulamaları yapanlar ve teşvik edenler hakkına gerekli her türlü hukuki girişimde bulunacağımızı, tür ayırt etmeden tüm hayvanlar için sürdürdüğümüz mücadelemizden, yaşamdan ve yaşatmaktan yana olan tavrımızdan asla vazgeçmeyeceğimizi, kamuoyuna duyuruyoruz."