AK Parti İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar, yaptığı konuşmada, terör devleti olarak nitelendirdiği İsrail ve onun lideri Netanyahu’yu şiddetle kınayarak, Filistin, Lübnan ve Beyrut’ta yaşananların bir katliam olduğunu vurguladı. Tüm insanlığın bu duruma sessiz kaldığını belirten Kırkpınar, konuşmasına İzmir’in acil çözüm bekleyen sorunlarına geçiş yaptı.

Körfez kirliliği ciddi tehdit

Kırkpınar, İzmir Körfezi’ndeki kirlilik sorununa dair çarpıcı bilgiler vererek, “Şehrin altyapı, üstyapı, trafik, ulaşım ve deniz kirliliği gibi birçok sorunu ağırlaşarak devam etmektedir. Karadan gelen kirlilik nedeniyle ne yazık ki bugün körfez tehlike altındadır ve âdeta can çekişmektedir. İzmir Körfezi’nde ki kirlilik nedeniyle insanlar nefes alamıyor, toplu balık ölümleri yaşanıyor, deniz canlıları kıyıya vuruyor, kötü koku ve çevre kirliliği de hem öldürüyor hem de biz İzmirlileri utandırıyor. Üzülerek belirtmek isterim ki denizdeki atık su kaynaklı amonyak miktarı olması gerekenden tam 50 kat daha fazladır. Denizdeki oksijene baktığımızda da benzer bir manzarayla karşılaşıyoruz; bu da beraberinde koku problemini getirmekte, insan sağlığını da ciddi anlamda tehdit etmektedir. Altını çizerek ifade etmek istiyorum ki şu anda körfezimizin çoğu bölgelerinde yaşam kalmamıştır. İç körfezde toplam fosfor, klorofil, amonyum ve azot gibi zararlı maddeler sınır değerlerinden tam 2-3 kat daha fazladır. Maalesef iç körfezimizde denizdeki su hareketliliği ve sirkülasyonu artık durma noktasına gelmiştir” dedi.

Menemen'de 'Çömleğin İzinde' fotoğrafları ödüllerine kavuştu! Menemen'de 'Çömleğin İzinde' fotoğrafları ödüllerine kavuştu!

Sorumlular yerel yönetimler

Yaşanan sorunların müsebbibi olarak yerel yönetimleri işaret eden Kırkpınar, “Denizin bu hâle gelmesinin sorumluları 25 yıldan beri İzmir'i yöneten, seçim meydanlarında ‘körfezi temizleyip burada yüzeceğiz’ diyen ama görevde iken tek bir adım bile atmayanlardır. Sorumlular şimdi suçlarını gizlemek için balıkların bize ait olmadığını iddia ederek kendilerini gülünç duruma düşürmüşlerdir. Bu kirliliğin sorumlusu yağmur suyu ve kanalizasyon kanallarını bile birbirinden ayıramayan, kurulu atık su tesislerini bile çalıştıramayan, dereleri dahi ıslah etmekten âciz olan yerel yönetimlerdir” şeklinde konuştu. Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi’nin düzgün işletilemediğini belirten Kırkpınar, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından defalarca uyarıldığını ve son beş yılda 13 ayrı ceza aldığını vurguladı. Kırkpınar, bu ceza ve uyarıların sebebinin tesisin düzgün çalıştırılamaması ve İzmir Körfezi’ni her gün daha fazla kirletmesi olduğunu belirtti.

Kısa süreli yağmurlar sorunları derinleştiriyor

Kırkpınar, İzmir’in trafik, kentsel dönüşüm, çöp ve kanalizasyon gibi birçok sorunla boğuştuğunu, kısa süreli yağmurlarda bile baskınlar yaşandığını dile getirerek, “İzmir her yağmur yağışında sulara teslim olmakta, başta tarihî Kemeraltı Çarşısı olmak üzere birçok iş yerini ve evlerimizi su basmaktadır. Oluşan manzaralar maalesef içler acısıdır, bu zamana kadar bunlarla ilgili ön çalışmanın yapıldığını ne yazık ki görmedik. Bir belediyenin yapması gereken en temel işler de bunlardır ve bu temel sorunların hiçbiri bugüne kadar giderilmemiştir. Hâlen içme suyu meselesi çözülmemiş köylerimiz ve mahallelerimiz var, bunların hepsi Büyükşehir Belediyesinin görev alanındadır. Bunlar İzmir'in uzun süredir süregelen sorunlarıdır” dedi.

"İzmir’de bir yönetim ve yönetememe sorunu var"

Yetersiz yatırım ve iş bilmezlik nedeni ile sorunların giderek derinleştiğine dikkat çeken Kırkpınar, “25 yıldan beri yetersiz yatırımla sorunları derinleştiren yerel yönetimi sorumluluk almaya ve istişareye davet ediyoruz. 2000 öncesi Haliç nasıl temizlendiyse körfez de aynı şekilde temizlenmelidir. Ne yazık ki, yerelde bu konuda sorumluluk almaktan kaçınanlar var. Biz üzerimize düşeni yapmaya hazırız ve herkesi bu sorumluluğa, ortak sorumluluğa davet ediyoruz. İzmir Körfezi’ni, yeniden eski doğal güzelliğine kavuşturmak için kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz. Bugün İzmir’de bir yönetim ve yönetememe sorunu var. Ben, buradan, Cumhuriyet Halk Partili milletvekillerimizin İzmir’in Konak, Kordon, Alsancak ve körfeze kıyısı olan bölgelerinde gezmelerini, vatandaşlarımızla, esnafla birlikte olmalarını buradan bir kere daha rica ediyorum” diyerek konuşmasını tamamladı.

Muhabir: Ayşegül Koç