ALPER TEMİZ - İzmir Şehir Hastanesi'nin açılışının ilk yılında, başhekimlik tarafından bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Başhekimlik binasında gerçekleştirilen açıklamada Prof. Gökalp önemli açıklamalarda bulundu. "Hastanemiz bundan tam bir sene önce faaliyete geçti. Türkiye'nin 4. büyük şehir hastanesi özelliğine sahibiz" diyen Prof. Gökalp "2 bin 160 yatak kapasitesine sahibiz. Hastanemizde bugüne dek 2.5 milyondan fazla insdan ayakta tedavi olmuştur. Bunun yaklaşık 300 bin tanesi acil, yüz binden fazlası da yatarak tedavi gördü. Bizim yoğun bakım kapasitemiz oldukça yüksektir ve 350 tane yoğunbakım yatağına sahibiz ve buna bağlı olarak da 20 bine yakın hastamızı da burada tedavi ettik. Hastanemizin tüm birimleri kurulduğu ilk günden bu yana aktif olarak çalışmaktadır. Buna bağlı olarak da yaklaşık 100 bin ameliyat yapıldı. Bunların pek çoğu A, B, C grubu dediğimiz özellikli ameliyatlardır. Organ nakli konusunda kalp nakli hariç diğer nakillerle ilgili ruhsatlarımız mevcuttur. 40 yane hastamıza da organ nakli gerçekleştirdik" dedi.

"8500 personelimiz var"

Prof. Gökalp, "Bunun dışında hastanemiz tıbbi donanım ve insan kaynakları konusunda yeterliliği sayesinde bazı birimler bazında yegane hastane durumundadır. Mesela yanık ünitemiz oldukça kapsamlı bir şekilde hizmet vermektedir. Prsikiyatri alanında hem açık hem kapalı psikoyatrilerimiz var. Hem çocuklara hem yetişkinlere hizmet vermekteyiz. Yaklaşık yüz yataklı bir kapalı psikiyatri servisimiz mevcuttur. Onkoloji alanında hastanemiz oldukça ileri seviyede. Hem tedavi hem tanı konusunda, bugün dünyadaki tüm hastanelerde olan imklanlar hastanemizde mevcuttur. Hastanemizde yaklaşık olarak 8500 personel çalışmaktadır. Bunun 6 bin tanesi kamu personeli 2 bin tanesi ise hastaneyi beraber çalıştırdığımız özel şirket personelidir dedi.

"350 yoğunbakım ünitemiz var"

"İzmir sağlığına neler kattığı noktasındaysa, bizim hastanemiz İzmir'de herhangi bir hastane kapıtılmadan açılan bir şehir hastanesidir" diyen Gökalp, "Bazı diğer hastanelerde ufak bir küçülme olmakla birlikte 350 tane yoğun bakım yatağı ilave olarak geldi. 2 bin yataklı bir hastaneyiz. Ancak bizim hastanemizin bölgeye en büyük hizmeti ağır hastaların kabulü konusunda hastanemiz yegane merkez durumundadır. Tüm ege Bölgesi'nden, hatta Türkiye'nin değişik bölgesinden sevk alarak hastaların tedavisini gerçekleştirebiliyoruz. Bir başka özelliğimiz ise bu hastanede hiçbir hasta herhangi bir yapılamayan işlem nedeniyle başka bir hastaneye asla sevk edilmemektedir" dedi.

"Sağlık turizminde önemli bir atılım yaptık"

Prof. Gökalp, "Sağlık turizmi konusunda Sağlık Bakanlığı'nın onayı doğrultusunda bir gelişme sağladık. Bugüne dek 200'e yakın hastamıza sağlık turizmi kapsamında hizmet verdik. Bu kapsamda bu sayıyı daha da yukarıya çekmeyi planlıyoruz. Dünyanın her yerinden hastalarımızı hastanemizde tedaviye hazır bir şekilde bekliyoruz. Tıbbi hizmetler sağlık turizminde ön planda. Türkiye'de genelde sağlık turizmi saç ekimi gibi estetik alanında ön plana çıkıyor. Biz henüz buna başlamadık çünkü hastanemizde genel olarak çok ağır, özellikle onkolojik ve kalp işlemlerinin yapıldığı bir atmosfer var. Bizler de bu alanda bu şekilde bir başlangıç yaptık" dedi.

D S C F1183

"Bireysel sorun yaşayanlar bize gelebilir"

"Hastanemiz çok hızlı açıldığı için şirket, özel personel temininde bazı sorunlar yaşadı" diyen Gökalp, "Bu alanlar temizlik ve hasta taşıma alanları eksenli oldu. Ancak onlar da büyük oranda çözüldü. Günde yaklaşık 25-30 bin hastanın girip çıktığı bir hastane burası. Nereden baksanız 15 bin kişiyi ayakta tedavi ediyoruz. 2 bine yakın oranda yataklarımız hastalarla dolu. Böyle büyük bir hastanede çok çok az bir problemle ilerliyoruz. Tıbbi hizmetler konusunda bazı şikayetler alıyorduk ancak büyük oranda azaldı. Biz ilk açıldığı dönemlerde hastalarımıza evet, bir haftada MR çekiyorduk.

Ancak bu sorunu da hallettik ve bu süre şu anda 2 güne kadar indi. Bir hafta içerisindeyse hastanın MR ile ilgili tüm işleri tamamen halledilmiş oluyor. Bunun dışında ultrasonlarımızı hastanede günlük çekiyoruz. Günde 15 bin kişinin ayakta gelip tedavi olduğu bir hastanede bu, inanılmaz bir rakam. Artık görüntüleme konusunda Türkiye'deki en iyi hastanelerden birisi olduğumu söyleyebilirim. Zaten hastane içerisindeyse nakledilecek hastalarımızı akülü araçlarımızla birmler içerisinde taşıyoruz. Randevu sürelerimiz ise oldukça kısa.

Bizim herhangi bir hekim eksikliğimiz yok. Çalışanlarımızın 2 bini zaten hekim. Bin tanesi de asistan doktor ve yaklaşık bin tanesi de uzman doktor. Bu bin doktorun içerisindeyse herhalde 400 ve 500 kişi arası da akademik ünvana sahip hekimler. Yardımcı sağlık çalışanı eksikliğimiz vardı ancak bunu da Sağlık Bakanlığımız giderdi. Hastanemize İzmir'deki diğer Sağlık Bakanlığı destekli olmayan hastanelerden geçmek isteyen çok fazla hekim var. Ancak bizim hekim ihtiyacımız kalmadı. Tepecik, Bozyaka gibi hastanelerde bin 500 2 bin tane doktor çalışıyordu. Bozyaka'dan biraz doktor geçişi bizim hastanemize sağlanmış oldu. Tepecik'ten de geçişler yine oldu.

Buna bağlı olarak da herhangi bir sorun yaşamadık. Hizmet sınıfı noktasındaysa bize evet mobbing ya da çalışma koşullarına ilişkin birçok şikayet geliyor. Bazen organizasyon sorunlarından da kaynaklanıyor bu. Biz direkt olarak şirket tarafı ile de konuşuyoruz ve bazı konularda bizden de yardım istiyorlar. Aramızda bir işbirliği var açıkçası ve biz sahaya daha hakimiz ve gelen geri bildirimlerle birlikte çalışma organizasyonlarına yardımcı oluyoruz. Özelinde onlar bir şirket ve işten kimi çıkartıp alacaklarını bilemeyiz. Ancak en nihayetinde personel sayısı yetersiz ve şu kadar personel alınız da diyoruz. Ancak bireysel olarak sorun yaşayanlar da varsa, başhekimliğe gelebilirler" açıklamalarında bulundu.

Muhabir: Alper Temiz