Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Seferihisar Çolak İbrahim Mahallesi’nde 18 Mart tarihinde ilan ettiği rezerv yapı alanı olarak belirlediği 2 milyon 371 bin metrekarelik alan için hazırlattığı rapor İzmir’deki riskli yapı gerçeğini gözler önüne serdi.
Rapora göre 1. derece deprem kuşağında yer alan İzmir’de mevcut yapı stoğunun yüzde 65’i kaçak durumda. Binaların yüzde 60’ı ise 1999 öncesi yapılmış ve riskli yapı kapsamında. Kent genelinde sağlıklaştırma ve yenileme yapılması gereken alan büyüklüğü ise 4 milyon 371 bin metrekareye ulaşmış durumda. 313 bin binanın kentsel yenileme kapsamına girmesi gerekirken, İzmir’de bakanlık verilerine göre sadece 9 bin 21 bina riskli yapı kapsamında kentsel yenileme başvurusunda bulundu. Hazırlanan raporda İzmir’de 6306 sayılı Kanun kapsamında 918 bin metrekare, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nu kapsamında ise 305 bin metrekare alan ‘riskli alan, kentsel dönüşüm ve gelişme proje alanı’ olarak ilan edildi. Ancak bu alanlarda kentsel dönüşüm çalışmaları kaplumbağa hızında ilerlerken, belediye kanunu kapsamında olan Ballıkuyu bölgesinde yıllardır kentsel dönüşüme ilişkin somut adım atılmadı.
Türkiye’de durum ne?
Seferihisar rezerv alanı oldu
Hazırlanan nazım ve uygulama imar planlarına göre 2 milyon 371 bin metrekare alanın 1 milyon 25 bin metrekarelik bölümü konut olarak belirlendi. Konut büyüklükleri 125 metrekare ve iki katlı olarak planlanırken 480 bin metrekarelik kısım ise ticaret alanı olarak ayrıldı. Sosyal donatı alanlarına ayrılan alan ise 6635 bin metrekare oldu. Konut emsali 0.30, konut+ticaret alanının ise 0.40 olarak belirlenirken toplam kapalı inşaat alanı ise 192 bin metrekare olacağı hesaplandı. Rezerv alanı olarak imara açılacak bölgede 10 bin 651 bin kişinin yaşaması da öngörüldü. Bakanlıkça özel bir firmaya hazırlatan planların askı süresi de başladı.